"Veriler nerde?"
"Yok veri falan."
"Nasıl yok?"
"Bu işi yapamam. Bu işler bizlik değil. Arkadaşlarımı da kendimi de bu işe sokamam. Ben suç işleyemem."
"Sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Ben veri falan çalamam."
"Biz bu iş için ne kadar uğraştık senin haberin var mı?" diye bağırdı.
"Kerem sakin ol." dedi Ekin.
"Ne sakinliği abi? Ne sakinliği?"
"Veriler nerde?" diye sordu Ekin.
"Yok veri yok. Yok ettim hepsini."
"Yok ettim diyor? Abi öldürürüm ben bu kızı."
"Abi tamam bir sakin ol."
"Alın götürün şunu gözümün önünden."
"Yapmam. Yapamam."
Defalarca dedim dinlemedi.
...
Soğuk oldukçan karanlık odada belki de tek umut ışığı sadece ufak bir pencereden sızan ay ışığı. Yıldızları izlemek için karşısına oturdum ama hiç bir şey görünmüyor hava kapalı.
Rutubet kokusu karanlık açlık. Daha kötü ne olabilir ki.
Neden bütün saçma sapan olaylar benim başıma geliyor?
Bu manyak beni nereden buldu? Hayatımda gerçekten bir manyak eksikti o da geldi tam oldu.
Tam üç gündür bu iğrenç lutubet kokan berbat odadayım. Ve sırf verileri yok ettiğim için bu haldeyim.
En azından yemek verebilirdiler. Su içmekten de midem bulanıyor artık su da içmiyorum. Kusmak üzereyim.
O manyak o onu.
Neyse sakin ol. Artık bağırıp kendini yıpratmıyorum. Keşke ölsem de kurtulsam hepsinden ama işte.
Aslında iyi de sayılmam açlık hiç benlik bir olay değil ölecekmiş gibi hissediyorum. Gururdan da kimseye bir şey diyemiyorum. Kapının önündeki gıcık adamları tek tek sırayla dövmek istiyorum ama neyse.
Bu üç günde hem irademle savaşıyorum hem de sinirimle. Sakin olmaya çalışıyorum. Ama bitik durumdayım.
Yerdeki yatağa uzandım. Yorgunluk bitkinlik artık sadece susup ölümü beklemeye ihtiyacım var.
Niye saçma sapan olaylar geliyor başımıza? Niye bunlar yemek vermiyor bana? Niye konuşmuyorlar önceden arada biri gelip iki kelime ediyordu. Bağıtup çağırıp eğleniyordık.
O değil de beni kimse bulamadı mı beni burada ölecek miyim acaba? Birinin beni bulmasını neden bekliyorum? Kim arasın ki beni?
Kapı açıldı.
Bu geçen uzun saçlı adam içeri girdi.
"Leş gibi kokuyor burası?" diye biri içeri girdi.
"Defol."
"Ne defol kalk Kerem bey seni bekliyor."
"Seni de Kerem beyi de."
"Kalk kalk uğraşamam seninle."
Yavaşça yerden kalktım.
"Oğlum bu kız hasta mı lan?" diye arkasından biri girdi.
"Bilmiyorum abi üç gün oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KODLARIN YAZGISI (tamamlandı)
Fanfic"Gel gel korkma." "Yazgı yumuşak davran baksana şuna çok tatlı bir okuyucu o." "Buraya girerken benim gerçek yüzümü bilerek girmeli değil mi?" "Öküz mü senin gerçek yüzün?" "Kibar bir insanım ben." "Evet evet öylesin." "Değil miyim?" "Bu arada hoş g...