Bölüm 1

33 1 0
                                    

yine soğuk bir gecenin ardından sağ salim uyanmıştık.  abim ile  kaldığımız bu harebe ev bi gün kafama yıkılacak diye korkuyordum.

"bi günde korkmadan uyanmak istiyorum!"

abim hala yatıyordu aklım almıyor nasıl böyle rahat bu manyak 

"sanada günaydın helin"

"hiç günaydın değil canım. yeter  bir iş bulalımda bu eski evden çıkalım. kafamıza yıkılacak diye korkuyorum eğer yıkılırsa seni bırakır kaçarım oğuz  benden söylemesi"

evet benden büyük ama ona abi diyeceğim anlamına gelmez. 

"kızım şu ağzını hayır aç sabah sabah  yine toplamışsın bütün enerjiyi !"

diyip tam yine kafasını koyucaktı ki aklına birşey gelmiş gibi,

"oğuz değil abi diyeceksin. a-b-i bu kadar basit abartma hadi yaramaz bi kere de şunu "

dilimi ona doğru çıkarıp,

"19 yıllık hayatımda dedmedim şimdimi dicem PIŞŞIK canım sen belki böyle güzel bir ev,araba falan alırsan bırak abiyi sana efendim derim. ama işte zor biraz." 

diye kıkırdayıp ayağa kalktım,

"kızım gör bak almıyacaksam bile senin inadına alacam. hem ben zaten gece gündüz çalışıyorum. ya sen anca tıkınıyorsun. senin bu aç karnın yüzünden biraz zor olur o ev ,araba hayalin"

ne yani şimdi suçlu bu incecik karnımmı! 

"allah aşkına şu karnıma bakarmısın incecik her gören fiziğin mükkemel diyor. ama bilmiyorlarki açlıktan, sen asıl karı kız peşinden koşmaktan bir iş bulamadın hayır yani zengin bir sevgili bulsan bir, iki der kandırsan kızı olurda iste sen onuda beceremiyorsun."

dedikten sonra kaşlarına çatıp kafama bir tane geçirdi, 

"yaramaz  sen de çok kötüsün !  kızım hiç ayarın yok senin valla bak kendindenm başkasını düşünmezmisin sen"

evet düşünmem ben 7 yaşında bıraktım başkalarını düşünmeyi babam denen kişinin annemi öldürüp bizi yurda attığı gece ben, kendim ve oğuzdan başkasını düşünmeyi bıraktım. tek düşündüğüm oğuzun iyiliği,

"düşünmem tabi kendim yetmiyor bide başkalarınımı düşünüyüm. hem zenginler üzülsede kalkarlar ayağa biz  öyle değiliz onların acısını para kapatır. bizimkini kim, ne kapatır? biz acılarımızı birlikte sararak kapatırız"

dediğimde yutkundu. duymayı sevmiyordu böyle şeyleri o yakışıklı, uzun boylu, yeşil gözlü, esmer tenliydi. her kızın ilgisini çekerdi. çapkındı hafif olan kasları onu dahada iyi gösteriyordu. kız ortamı vardı, sevgilisi vardı. o benim gibi değildi...

ben rahatıma ne gelirse onu  yaparım. kendimden ve abimden başkasını düşünmem. erkek arkadaşım çok ama hiçbiriyle arkadaşlık dışında farklı bir ilişkim yok.  beni kendileri gibi görürler. yedi yaşında  değiştim ben,

 babam o gün eve bir sinirle girmişti. oğuza kızgındı çünkü oğuz hep okumak istiyordu babam ise onu bir tamirciye vermek istiyordu. o gece babam hem içmişti ve o sinirle eve gelince olanlar oldu. oğuz işten kaçmış okulun oradaki çocuklardan kitap almaya gitmişti. ustada babamı arayıp şikayet etmişti.  etmeseydi şikayet affetseydi... bir kerecik olsa affetseydi. annem ölmezdi. babam tabi bu haberi duyunca delirmişti. ne vardı bunda sadece okumak istemişti. o gece sinirden  çok içti sinirlendikçe daha çok vurdu kendini içkiye, yinede siniri alamadı ve eve geldi. biz yataklarımıza geçtiğimiz sırada kapı açıldı ve geldi. oğuza bağırdı. çok bağırdı, en son dayanamayıp ona tokat atacakken annem girdi araya izin vermedi vurmasına babam onu hızla yere yitti. yere düştüğünde karnını tutup sızlandı babam oğuza tekrar vurdu. durmadan vurdu, evet sarhoştu ama bu bahane değildi.  en son annem çığlık attı babam nefret ederdi fazla sesten başı ağırırdı. ama o gece en büyük sesi o yaptı... annem çığlık atınca arkasını döndü gözlerinde ilk defa bu kadar öfke görmüştüm. korktum hemde çok korktum. oğuzu bırakıp anneme döndü ona ilk önce tokat attı. bizim önümüzde annem ağlamak istemiyordu bizi üzmemek için ama dayanamıyordu annem yere düşünce hiç acımadan karnına tekme attı. bi kere değil defalarca biz engellemeye çalışsakta yapamıyorduk. küçüktük ben yedi yaşındaydım oğuz 9 yaşındaydı. annem bizim feryatlarımıza dayanamayıp ağzından kan kusup "çocuklar var.." dedi. yerdeki hali aklıma geldikçe o adamdan nefret ediyordum.  babam dinlemedi, annem dayanamayıp "çocuklar var!" diye çığlık atınca dahada sinirledi. öldürmek istedi. gözü dönmüş bi şekilde etrafa bakıyordu. bu çığlıktan kurtulmak istiyordu ve buldu... o çığlıktan masanın üzerindeki meyve bıçağıyla kurtuldu. karnına geçirdiğinde annemin canı acıdı dahada çığlık attı. babam sinirlendi. ve bıçağı durmadan bütün vücuduna geçirdi...

"HERYER KAN OĞUZ KORKUYORUM..."

"KORKMA HELİN SAKIN KORKMA"

"ANNEM NEDEN YATIYOR, YATMASIN OĞUZ..."

o gece oğuza yalvarıyordum,

"YATMASIN OĞUZ!"

diye ama çoktan yatmıştı.

"ÖZÜR DİLERİM YARAMAZ, ÖZÜR DİLERİM"

diye kendini suçluyordu hala kendini suçluyor bazı geceler ağaca yumruk atıyordu "benim yüzümden" diyip gürlüyordu. onu ağlarken hiç görmedim hep acısını benden saklamaya çalışırdı. ama ben görürdüm. ağlamazdı acısını çıkarmak için zarar verirdi kendine,

o günden sonra babam bizi yurda verdi. kaçacaktı bu şehirden anlaşılmadan kaçacaktı. hastanedeyken planlar kuruyordu. annem yoğun bakımdayken babam bizi yurdun kapısına koyup gitmişti. gittikte sonra oğuzla oturup sabaha kadar ağladık. bizi fark ettiklerinde çok geçti. o gitmişti. kaçmıştı. annemden haber istedik ama keşke haberi almasaydık, çünkü annem çoktan ölmüştü. aslında o babamla evlendiğinde ölmüştü ama haberi yoktu...

ANLAT ONAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin