Bölüm 13

4 0 0
                                    

Barkın ve Büge market alışverişini yaptıktan sonra herkez kahvaltıda oturmuştu. bir kişi hariç, Acar o yoktu. gerçekten merak ediyordum bu saatte ne işi olabilirdi. herkez kahvaltıdan sonra başka şeyle uğraşmaya başladığında bende Badeye gizlice Acarı sorduğumda patronun kızını getireceğini söyledi. bu durum biraz sinirlerimi bozmuştu. ama Badeye umursamaz bir şekilde omuz silktim ve odama çekildim. odamda rafların arasındaki kitaplara bakıyordum fakat hepsi sıkıcı ve edebiyat öncelikliydi. o yüzden hiçbirini beğenmeyerek odamdan çıktım. belki Büge veya Badede vardır büge ve badenin odası benimle aynı kattaydı. ha birde Acarın odasıda bu kattaydı. anlamıyorum bütün erkekler aşağıdayken o neden kızların katındaydı.

odamdan çıkarak bügenin odasına geçtim.

"naber lan suratsız?" diyerek bağırınca yüzünü buruşturdu.

"oğuzdan bir farkın yok!" diyerek beni azarlayınca yanına gidince yanağına bir öpücük bıraktım.

"oğuz haklı Büge ne bu surat?" 

"sıkılıyorum Derin zaten görmüyorum. film yok, kitap yok ve konuşacak kimsede yok seninde aklın zaten yarım" diyince ona göz devirdim.

"benmiyim yarım? demek ben yarımım! tamam" diyerek bastırarak söylediklerime ofladı,

"Derin git sen ben hiç sıkılmıyorum valla bak git git sorun yok"

"demek öyle" diyerek uzatarak söyelediklerimden sonra sinsice gülüp 

"ben gideyimde Barkın mı gelsin?"dediğimde hızla kaşlarını çattı,

"Derin yürü git" dişlerinin arsından söylediklerimden sonra güldüm.

"şaka şaka, ben kitap okuyacam sende varmı bendekilerin hepsi çok sıkıcı"

"Derin bende kitap falan yok. zaten bu gözlerlede olmaz" diyince aklım başıma geldi ama yani zaten bu geçici bir hastalıktı. 

"tamam o zaman varmı bir isteğin?" dediğimde içtenlikle gülüp "yok sağol" dediğinde yanağına bir tane daha öpücük bırakıp odasından çıktım.

oda sıkılmıştı artık bu durumdan tekrar görmek istiyordu...                                                                               Bügenin odasından çıkıp Badenin odasına bodozlama daldım. ben içeri girince ürktü galiba resim .iziyordu ben girince hemen gizlemeye çalıştı.

"kapımı çalabilirsin" ince bir ses tonuyla söyleyince güldüm. "ne saklıyorsun" diyerek arkasına sakladığı resime bakmaya çalışıyordum. kaşlarını çattı, "birşey saklamıyorum!" diyerek sertçe çıkışında bende kaşlarımı çattım,

"aman be banane, ben senden bir istekte buluncam"

"buyur"

"okumam için bana kitap verebilirmisin? bende var ama ilgimi çekmiyor" dediğimde gülümsedi, "tabiki var. ne tür istersin?" dediğinde ellerimi iki yana katlıyarak, "bilmem kafana göre ver." dediğimde ayağa kalktı. kitaplığından bir kitap çıkararak bana uzatti
"Al oku, abim hediye etmisti."
"Konusu ne? " ictenlikle gulumseyip
"Oku anlarsin." Dediğinde hiç birşey demeden odasindan ciktim.
Mutfaga gidip kendime elma alip iceriye girdim. Koltuğun uzerinde uzanip kitabi okumaya basladim.
Resmen 1 saatir kitap okuyordum. Hayatimda hiç bu kadar kitap okumamistim. Kitap beni acayip sardi.
"Demek bu Acar bey zevkliymis" diye kendi kendime soylenirken kapi acildi iceriye cakma sari ve Acar girince hiç onlari gormemis gibi davranıp kitabi okumaya devam ettim.
Acar anahtari masanin ustune firlatti cakma sari ile birlikte yanima geldi.
"Bu kitabin sende ne işi var?"
Ses tonu cok yuksek cikti. Ve kaslarida her zaman ki gibi catikti. uzandigim yerden oturur pozisyona gectim.
"Sende ne işi var dedim?" Bu sefer daha yuksek cikmisti sesi.
"Ne bağırıyorsun be! Kardesin verdi kitabi." Kolumdan tutup kendine cekti. "Benim oldugumu soylemedimi!" Dip dibeydik Ve sadece bagiriyorduk. "Hediye ettigini soyled-"
"Bu Hediye degil sadece deger verdiklerime ve sevdiklerime verdigim bir kitap!" Diyip kitabi hizla elimden cekti.
"Bana sakin sesini yükseltme!" Onun dibine dahada yaklasarak ona kafa tutunca guldu.
"Ne yaparsin oldururmusun?" Alayli bir sekilde o geceyi taklit etmisti.
"Hayir Ben acitirim." Dirsegimi karın bosluguna gecirnce karinini tutup buzuldu. yanindan gecerek hizla yukari ciktim.
Odama gecip kapimi kilitledim. Ve ılık bir banyo yapip odamda ki aynaya bakip kendimle konusmaya basladim. Saclarim omuz hizasinda hafif kivrimli kumral uclari sariya kacmisti. Göz rengim ne yesil nede kahveydi ikisi birdi bazen yesil bazen kahve bazende ela oluyordu .Boyum yasima göre normal 58 kiloyum ve en onemlisi burcum Aslan peki bu ne işe yarayacak? -hiç birşey. Kendi kendime konusup duruyordum az önce olanlar umrumda bile değildi. Sadece Badeye sinirliydim ve sinirim gecene kadar benden uzak durmasi gerekiyordu. Yoksa kalbi çok kirilacak. 
Cildiragimm 1 saatir bu odada yalniz ve salak salak oturuyorum.
Sacimi basimi duzeltip kapimi acip asagiya indim. Asagida butun herkes oturmuş sohbet ediyordu. Çakma sarisin ve Acar da yanlarindaydi. Hiç birsey demeden Oğuzun yanina oturdum. Herkes birsey hakkinda sohbet ederken Acar gozlerimin icine icine bakiyordu. Ben ne yapiyordum tabikide gozlerimi kacirmiyordum. Onun inadina bende ona anlamaz bakislar atiyordum.
Kubilay bu durumu fark etmis gibi öksurdu.
"Eee Derin ilk deneyimini kiminle yapmak istersin?" Kubilayin sordugu soruya Oguz "ne yapiyor lan?" Diye ayaklaninca onu barkin tutu. Bu agrasif davranislarindan bi an once vazgecmeliydi.
"Neyden bahsediyorsun Kubilay? " diyerek cevap verince guldu.
"Ilk dovus performansini kiminle yapmak istiyorsun?" Sordugu soru karsisinda siritarak direk Badeye baktim. Oda bana anlamaz bakislar atiyordu tabikide ilk dovusumu onda yapmak istiyordum. 
"Bügede, Derinde ilk dovusunu sude ile yapacak!" Acarin sotleklerinden sonra
"Sude kim??" Diyip ona anlamaz bakislar atarken cakma sari atladi. "Benim tatlim siz daha egitimsiz oldugunuz için ilk dovusunuzu benle yapacksiniz daha bir erkekle dovusecek kabiliyeti goremiyorum sizde. Merak etmeyin ben çok acitmam."
"Ama ben çok acitirim." Büge benden hizli davranarak kiza cevap verdiginde kiz alayla guldu. "Yarin gorecegiz sirayla canim."
"Hı Hı tamam" diyerek guldugumde sadece gözlerini devirdi.
Eski gorevlerde eglendikleri anlari anlatiyorlardi. Acar ise telefonla ugrasiyordu. Gorevlerde sudede katiliyormus fakat burasi ona göre bir yer degilmismis... Ben ise onlari izliyordum tepki dahi vermeden  1 dakikalik  bir sesizligin ardindan sezizligi bozan kubilay oldu.
"Derin gel sana bu semti gezdireyim hem daha cabuk alisirsin." Dediğinde Acar gözlerini direk ona dikti. Ha bide Oguz da
"Çok iyi olur aslinda" diyerek onu cevaplayinaca tam ayağa kalkacaktiki, "benide gezdirsene sen bende biliyim semtin yollarini." Oguz yine bos bogazlik yapip lafa atladi.
"Oguz ben ogreniyim seni gezdiririm." Diyerek üsteleyince  gözlerini devirdi. Ben ve Kubilay da birlikte kapiya dogru ayaklanmistikki Acar ile gozlerim bulustu gozleri o kadar sert bakiyordu ki kormadim degil simdi. 2 saat once olanlaramiydi ofkesi Yoksa suan olanlarami anlamiyordum.
Ben Acar Sunar'ı hiç bir zaman anlayamıyorum.
Kubilayla disarida biraz gezip disarda yemek yedikten sonra eve dogru yurumeye basladik. Saat  8 olmustu. Kubilay aslinda iyi bir cocuk sohbetide sariyor fakat Acar,Oguz ve Barkin ondan hoslanmiyordu. Fakat erayla iyi anlasiyorlardi. Digerleriyle olan iliskisini bilmiyorum.
10 dakikalik sessiz yuruyusun ardindan sonunda eve gelmistik. Kapiyi acip tam odama cikacakken kubilay kolumu tutu.
"Bugun için tesekur ederim." Diyerek gulumseyince bende ona karsilik olarakta gulumseyip "asil ben tessekur ederim."  Diyerek hizla odama ciktim.

ANLAT ONAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin