2,1

117 26 42
                                    


Gün olur asra bedel...

Bir insan olur, insanlığa bedel :)

Selamın Aleyküm ☘️

"Garanti mi biçtin ömürden

O yüzden mi geçmedin dünya sevginden?"

A.N.Ü













Sabah, kendine misafir ettiği güneşin ince ince olan huzmelerini tül perdeden nakış edasıyla yüzüme işlemekteydi.

Yorganı o ince huzmelere perde niyetine çektim. Lakin yağmurdan kaçanın doluya tutulduğu gibi bu sefer ince huzmelerden kurtulmuş, oksijensizliğin pençesine düşmüştüm.

Üzerime siper niyetine gerdiğim yorganı bir sitemle üzerimden savdım.

Sırt üstü bir müddet kaldıktan sonra kıpıdanıp doğruldum. Yüzümü ekşiterek belimi büküp alçılı olan ayaklarımın üzerinde kalan yorganı çekiştirdim.

Tekrardan sırtımı yatağımın başlığına vererek gözlerimi yumdum.

"Koşma, düşeceksin!"

"Berna! Hadi kızım! Gel buraya!"

"Bugün okulun nasıldı peki meleğim?"

"Eminim ki Ömer Ali o diğer Müslümanlar gibi değil güzelim. Bu çocuk seni gerçekten seviyor. Baksana. Ne denli ilgileniyor seninle öyle?"

"Son sözüm budur! İster gider rızam olmadığı adamla birliktelik yaşar ve üzülürsün! İster de sözüme biat edip mutsuzluğunu ömür boyu çekeceğin cefaya karşı az biraz tadarsın!"

"Ne olsa bile mi Ömer?"

"Ne olsa bile Berna... Seni asla bırakmayacağım! Yakomoz Çocuğu, Yakomoz Güzeli'ni asla bırakmayacak..."

Yine hareketlendi içimdeki deniz. Yine yüreğimin sızlayan köşesine değdirdi tuzlu suyunu... Bu artık içimde kalmayıp göz pınarlarımdan akmaya başladı... Kesik kesik hıçkırıklarım sesimi kesmekte lakin içimde azgınlığını bir anlığına bile yitirmeyen o denizi sakinleştirememekte...

Avuçlarımı yatağımın çarşafına bastırdım. Elimin altında acıyan yüreğim olsaydı da ona da bunu yapsaydım... Belki bir nebze kanayan yarasının kanını tutardı içinde... Göz kapaklarımı hala daha açık kahve irislerime koyu bir fon perde olarak kapatmış, açmamakta direniyordum.

Avuç içlerimin altında bu sefer de buruşmaya başladı çarşafım. İnce bir şerit çizen tuzlu su dudağımın kenarını yalayıp geçti.

Ama ne hikmettir ki kanayan yaramın üzerinden geçip de merhem edemedi kendini.

Çene kaslarım kasılmış vaziyette, herbir cümleyi bastırarak söyledim "Senden ve seni... seven şu lanet kalbimden nefret... ediyorum..."

Sözlerim sanki Ömer'in kulağına çarpacakmış gibi devam ettim "Benden kardeşimi aldın... En saf ve temiz duygularımı kan kırmızısına boyadın... Yetmedi annemle babamın... Arasının da açılmasını sağladın... Zaten... Bir kez olsun ilgi görememiştim onlardan... O da kayıp gitti... Aynı senin elinin avucumdan gittiği gibi..."

Ne Oldu Bize?|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin