Ve evet güzelliklerim....
Birkaç bölüm sağanak yağış altında kalacak... Şemsiyenizi, yağmurluğunuzu ayırmayın yanınızdan...
Tekrardan Hoş gelmiş, sefalarınızı getirmişsiniz... Hepinize Esselamu Aleyküm ☘️❣️
"Ağlayamıyorum ki... Gücümü o denli tüketti çeşmekeşlik..."
A.N.Ü
Boynum, sırtım fazlasıyla tutulmuştu. Gözlerim dengesizce kendimi uykuya zorlamam yüzünden ağrı batıklarıyla mücadele sunuyordu.
İyi bir haber için can atıyordum. Hastaneye ziyaretimin ikinci günüydü. Ve hâlâ daha bir haber alamamıştım.
Derin bir nefesi ciğerlerime zerk edip, küçük mescidin içindeki atmosfere verdiğim de kapı tarafından ince bir huzme gözlerimi kamaştırdı. Kısıklaşan gözlerimle ince huzmeyi içeri değdiren kişiye bakmaya çalıştım.
"Esselamu Aleyküm Ali!" Hafifçe bir tebessüm yüzümü sıyırdı.
"Aleyna Aleyküm Selam Enes!" Bana Ali hitabını kullanan tek kişi Enes'ti. Diğer yakınlarım ise Ömer diye hitap ederdi.
Ağır ve vakur bir edayla içeri geçti. Ardından köşe tarafına yakın lamba anahtarına bastı. İstemsizce ellerim, göz bebeklerimi işgal eden keskin ışık zerrelerine siper oldu.
Ağırdan ellerimle kurduğum gardımı indirdim. Yavaş yavaş göz bebeklerim alışkanlık göstermiş, keskin ışık zerrelerini yumuşatmıştı.
Kendisi de yanıma oturup bir bacağını uzatıp diğer bacağını kendine çekti. Karşıdaki duvara dikkatini verdi. Elimdeki tesbihin son tanesini de çekip sağıma bıraktım. Gözlerimi yumup başımı, sırtımı dayadığım duvara dayadım.
Son ki yaşadıklarımı kısa bir film şeridinden geçirip nefsimle kendimi yoklarken Enes atmosferdeki sessizliğin surunu deldi.
"Berna ile bir hadise mi yaşadınız Ali?" Beklemediğim yerden boşluğuma taraf bırakılan soruyla duruşumu düzelttim. Başımı, hâlâ daha duvarı izleyen Enes'e döndüm. Yukarıdaki hizaya doğru yükselen kaşımla düz sesle sorumu yönelttim.
"Nasıl yani? Daha doğrusu nereden anladın?"
Yandaki pozundan hafifçe gülümsediğini gördüm. Ancak ışığa değmemiş sorumla hâlâ daha aynı pozisyonumu korumaya devam ettim.
"Berna'dan ayrılalı dokuz-on ay oluyor Ali. O süreçte bile ona olan hitabınla yazılı bilekliği bileğinden çıkarmazdın. Lakin şu son iki gündür bileğinde göremedim. Bu bilekliğin bileğinden çıkması için kesinlikle onunla alakalı bir önemli hadise yaşamış olmalısın."
Şaşkın ifadeyle dediklerini kendi zihnim içinde doğrularken başımı önüme eğip tekrardan sırtımı duvara yasladım.
"İşler hayli karıştı be Enes... Bi hayli karıştı..."
Gözlerim karşıdaki duvarda şekil çizerken boşluğa bırakılan soruyla yüz halim tekrardan şekil değiştirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Oldu Bize?|texting
Chick-Litİman eden ve etmeyen iki genç birbirlerini sevseler nasıl olurdu? Peki ya acemi iman eden bir süre sonra acemilikten kurtulmak isterse ne olur? İman etmek için değişirse neye sebep olur? kapak tasarımı; bir_azokuyan 🏅🏅🏅; ayrılık 4. sıra ( 08.10...