Wild Ones 卍 Haitani Brothers

7: Roppongi Kül Savaşı

Anlaşma yapılmıştı ve yeni gün doğana kadar bunu duymayan kimse kalmayacaktı. Haitani kardeşler ile Roppongi Kyougoku çetesi cuma günü, akşam saat onda, Tokyo Limanı'nda dövüş meydanında olacaklardı. Onlarca insan bu an için geri sayıyordu.

"Gördün mü! Gördün mü! RINDOU, GÖRDÜN MÜ!" Ran, Rindou ile birlikte eve döndükten sonra heyecanını daha fazla saklamasına gerek kalmadan kardeşini omuzlarından tutarak sarsmaya başladı. "Beyaz Leopar Wakasa bizi izlemek için buraya gelmiş. Eski kuşak Kara Ejderler de geliyor. BİZİ izleyecekler!" Eline koluna hakim olamadığı için kardeşini gardıroba yapıştırdı.

"Ağabey!" dedi Rindou, sarsıldığı için başı dönmeye başlarken. Gardıroba çarptığının da farkında değildi. "Ben de oradaydım!" Bu sefer o Ran'ı dürttü, sarstı. "Kara Ejderler'in bile dikkatini çekmişiz. Cuma gününden sonra bizi tanımayan kimse kalmayacak. Henüz on üç yaşındayken zirvede olacağız!"

Kardeşler hayranı oldukları bir serseriyi, Wakasa'yı, karşılarında kanlı canlı gördükleri için hala çok heyecanlılardı ve bu heyecanla birlikte gelen enerjiyi birbirleriyle güreşerek atmaya karar verdiler. Dapdaracık odaları kısa sürede ringe döndü ve alt alta üst üste oynadılar.

Onların keyfi yerindeyken ve yaşananların keyfini çıkarırken, Roppongi Kyougoku'da gerginlik hat safhadaydı. Phoenix lakaplı liderleri hırsından bir kum torbasını perte çıkarıyordu. Onu bu kadar kızdıran şey nefret ettiği Leopar'dı.

"Patron," dedi lider yardımcısı Kaien Oomi. Zor olsa da liderine kötü haberi verdi. "Roppongi Kül Savaşı bahisleri az önce açıldı. İlk bahisçi Wakasa ki uzun zamandır bahis yapmıyordu. Veletlere yüzde yetmiş, bize yüzde otuz yatırmış. Piç herif resmen bizimle alay ediyor."

"Kendine iki stajyer buldu diye heyecanlandı anlaşılan." Phoenix durulmuştu. "Diğer bahisçiler onun tercihlerini göz önünde bulundurur. Bu hareketi o yerden bitmelerin götünü kaldıracak. Ayrıca insanlar bu çocukların arkasında birinci kuşak Kara Ejderler var sanacak." Havluyla terini silerek bir köşeye oturdu. "Neydi bu çocukların ismi? Bana onlar hakkında bilgi toplayın. Yarın toplantı yapacağız."

Büyük çeteler toplantı yapacakları zaman, kalabalık mevcutları sebebiyle, bu haber şehir içinde sessizce yayılırdı ama sadece çete içindeki üyeler değil, onlarla alakasız insanlar bile az çok durumdan haberdar olurdu. Fısıltı gazetesi durmaksızın çalışırdı.

"Savaş arefesi toplantımızı başlatıyorum." diye duyurdu Phoenix. Çetesinin öncüleriyle birlikte Tokyo Limanı'na gelmişti. "Yarın burada, bu saatlerde Haitani kardeşlerle çarpışacağız. O piçler hakkında bilgi toplayabildiniz mi?"

"Ran Haitani." dedi Kaien, raporları okumaya başlayarak "Namıdiğer örgülü. 1987 yılının ocak ayında doğmuş. Büyük kardeş. Anaokulundan beri dövmediği çocuk kalmamış. Kız çocuklarıyla kavga etmeyi tercih etmiyor ama üzerine gelirlerse onların da gözünün yaşına bakmıyor. Sağ elini kullanıyor ve güçlü yumrukları var. Ortama göre, silah kullanmaktan da çekinmiyor. Yedi yaşında eskrima eğitimi almaya başlamış. Eskrima, rakiplerin birbirine tahta sopalarla vurduğu bir savaş ve savunma sporudur. Filipinler'in milli sporu olarak da bilinir. Eskrim ile karıştırmayın."

"Bundan götü gökyüzünde geziyor yavşak piçin. Silah kullanmaktan çekinmiyor derken neyi kast ediyorsun? Yenileceğini anlayınca ağlayıp taş, sopaya başvuran tiplerden mi? Klasik olarak kullandığı bir şey var mı?"

"Yok, patron." Kaien raporları didik didik etti. "Kendi silahı henüz yok ama geçen gün bir çocuğun kafasına ağaç dalı geçirmiş. Kendisi getirmediği müddetçe limanda böyle bir şey bulması mümkün değil. Ne durumlarda silah kullanır bilmiyorum, herhalde ruh haline bağlı. Her şeye rağmen acımasız ve gözü kara bir velet."