Destan

Bölüm 8

Kaya Tegin'in anlatımından

Bu kadın burada napıyodu. Beni neden kurtardı ki. Attan atladı ve dövüşmeye başladı. Ya zarar gelse delirdi mi bu. Ne diyorum ben banane. Adamlar bitşnce ona yaklaştım ve :
- Ne işin var burada ? Dedim. Ama bana umursamazca bakıp :
- Tutkun'a zarar vermeyin diye buradayım ayrıca Alpagu Han'dan izin aldım buraya gelmek için. Dedim. Temur :
- Tutkun'u senin ablam kaçırdı bilmez misin nerede olsuğunu ! Diye bağırdı. Güneş şaşırdı bilmiyodu belli biraz üzülür gibi oldu ama belli etmedi. Benden kaçmadı. Temur'a döndüm :
- Temur sen kaçırmasaydın onu kaçırmazlardı ona bağırma boşuna. Dedim. Temur :
- Senin karın onu zehirledi seninle evlendirmeye çalıştılar. Napsaydım sevdalandığım kızı size mi bıraksaydım. Dedi. Kaya :
- Ben Güneşle evlenicem o kadınla değil . Dedim. Güneş :
- Yeter! Temur Teginim siz saraya dönün Çin rahat durmuycak bende Tutkun'u arıycam. Dedi. Bende ona yaklaşıp :
- Sen bir yere gidemezsin yarın düğünümüz var babamda izin vermez ben adamlarımı Tutkun'u aramak için gönderdim endişelenme sana sağ salim teslim edilir. Dedim. Kararsızca bakıyodu ve iç çekti :
- Tamam ama bende adamlarımı göndericem saraya vardığımızda. Dedi. Bende başımla onayladım saraya doğru yol aşdık. Temur'un üzüntüsü beni kahrediyodu. Kandaşımı zorla o Çinliyle evlendirdiklerinde birşey yapamadım. İmdi o Çin'in oyunlarına izin veremem. Taht odasına girdiğimizde bağır bastık ve Temur'u getirdik. Alpagu Han :
- Sen nasıl vatanını satarsın . Dedi. Temur :
- Ben vatanımı değil tahtı sattım. Dedi. Alapgu Han :
- Senin yüzüne Çin ordusuyla kapıya dayandı . Bu vatanı satmak değilde ne ! Dedi. Temur :
- Çinle savaşırız ben en önde kılıcımla olurum . Alpagu Han :
- Çinle savaşmayı ben bilmem mi sanarsın seni ne diye Me Jınle evlendirdim sanarsın ? Dedi. Temur :
- Bana bunu şimdi mi sorarsın baba bana Kaya'ya istemediği bir kızı alırsın. Ben Me Jınle hiç mutlu olamadım. Kaya'da Güneş ya da Tutkunla mutlu olamaz . Dedi. Temur haklıydı istemediği biriyle evlende sırf yurdu için ama ben Güneşle mutsuz öu olucaktım orasını bilemem . Çünkü ona birşeyler hissediyorum ama ne olduğunu bulana kadar onu yanımda istiyorum. Yine neden bilmiyorum. Güneş biraz Üzgündğ Temur'un bugün ağzının ayarı yok ki. Me Jın geldi ve kesin söylenenleri duydu bu kadın çok tehlikeli. Temur gitti. Me Jın :
- Umarım oğlunuzu nefret ettiği çinli bir gelin almaya değmiştir. Dedi ve gitti. Güneş bağır basıp hızlıca gitti.

Güneş'in anlatımından

Temur'un dedikleri doğruydu Ne ben Kaya'yı ne de Kaya beni sevmiyodu ama devlet için gerekti. Temur gitti ama gariptirki Çin prensesi birşey yapmadı o zaman o rahşp biriey diycek Temur Tegin'e. Peşinden gideyim bari. Tam tahmin ettiğim gibi rahip Temur'a prens diyerek durdurdu. Hemen duvarın arkasına geçip dinlemeye başladım. Tam o sırada yanımda Kaya belirdi tam konuşucakken onuda duvara sakladım ve ağzını elimle kapattım. Ona kafamla Rahip ile Temur'u gösterdim.

Kaya'nın anlatımından

Güneş'in peşinden gittim ama beni duvara yasladı ve ağzımı kapattı. Kalbim çok hızlı atıyodu nefes alamıyodum. Sonra başıyla Temur ile Tayzuyj gösterdi onları dinliypdu başımı salladım ve ağzımı açtı dinlemeye koyulduk. Temur :
- Bana bir daha prens dersen seni öldürürüm. Dedi. Tayzu :
- Ama beni öldürürseniz Tutkun Hatun'un yerini öğrenemezsiniz. Dedi. Temur aklıödan geçeni sordu :
- Tutkun'u dağlılar kaçırdı sen ne dersin ? Dedi. Tayzu eliyle bir mendilin içindeki saçı göstererek :
- Eğer Tutkun elimizde olmasaydı saçını nasıl keserdik. Dedi. Temur hemen elindeki saçı aldı ve kokladı öfkeyle :
- Bir daha Tutkun'un saçının teline zarar gelirse seni öldürürüm. Dedi. Rahip Tayzu :
- Anlaşırsak dediklerimşz yaparsanız neden zarar verelim. Eğer istediğimizi yaparaanız sana heryaptıpında Tutkun Hatun'un saçını getiririm. Ama eğer istediğimizi yapmazsanız size Tutkun Hatun'dan parmak , kulak gibi şeyler getiririm. Olurda Alpagu Han'a söyşerseniz Tutkun Hatun'un canlı canlı kalbini sökerşm ve sana getiririm. Dedi.