Bölüm 9

112 11 0
                                    

Kaya'nın anlatımından

Böyle birşey olucağını bilirdim. Bakalım Uzlu Beg birazdan napıcak. Güneş beni ona karşı korurken çok tatlı ve akıllıydı. Babam Uzlu Beg'e nihayet beklediğim soruyu sordu. Uzlu Beg :
- Benim Gök Hanlığına ve Töreden başkasına bağlılığım yoktur. Kaya Tegin yanılır. Dedi. Bunu duyunca ben ona yaklaşırken :
- KAYA YABGUM! diyceksin. Madem Gök Kağanlığından, töreden başka bağlılığın yok niye hala Balamir'in armağan verdiği hançeri belinde taşırsın Uzlu Beg . Dedim. Uzlu Beg :
- Eski bir armağan, bir alışkanlık . İmdi çeker atarım , beni bununla mı suçlarsın Kaya Tegin. Dedi ve hançeri attı belinden. Bende :
- Yalnızca bu sebep değil elbet . BALAMİR HAİNİ devleti bölmek için ordu toplar, Batı Gök Kağanlığını bastı.Kendine sadık olan alpleri yanına aldı , olmayanları da kılıçtan geçirdi. Senin alplarının da yarısı yok . Nerdeler Uzlu Beg . Yoksa Balamir'i Kağan olarak görmek istersinde kendi rızağınla mı verirsin alplarını . Dedim . Ve hemen sonra babam kılıcıyla Uzku Beg'in kafasını gövdesinden ayırdı bedeni yere düştü. Güneş görünce korktu mu diye içimden geçirdim ama gayet dik ve güçlü durur. Babam :
- Siz unuttuysanız ben söyliyim. Devlete ihanetin cezasıda Han'a yalan söylemenin cezasıda ölümdür.Kandaşım olsa bağışlamam , oğlum olsa bağışlamam , evdeşim olsa da bağışlamam. Dedi ve yerine geçti. Anam :
- Batı Gök Kağanlığı Yabgusu Kaya Tegin görevin kutlu , devrin daim olsun. Dedi. Babam :
- İmdi Yabgunuza diz burkup bağır basın. Diye bağırdı. Çolpan Han'da , Güneş'te dahil olmak üzere tüm begler diz burkup bağır bastı. Bende bağır basında kalktılar. Güneş :
- Batı Gök Kağanlığı Yabgumuz Kaya Tegin'in görevi kutlu, kılıcı keskin, devri daim olsun. Adaletle yöneticeğinize inanıyoruz. Dedi. Bende başımla gülümseyerek onay verdim . Kurultay dağıldı.

Güneş'in anlatımından

Saraya dönmek için atlara bindik. Hızlıca vardık duraksamadan. Saraya geldiğimizde Kaya'nın Yabguluğu için tören yapılıyodu. Günseli Kaya'ya sırnaşıyodu ama Kaya uzaklaştırıyodu. Şstemsşzce gülümsedim ama sonra eski halimi tekrar takındım.

Akkız'ın anlatımından

Candaşlarım Sırma ve Yaman'ı Çinliler kaçırdı Güneş'in yokluğunda. Onları ararken bana bitig bıraktılar odalarına çağırdılar. Bana candaşlarım ve Batuga'nın canı karşılığında pençe olduğumu itiraf etmemi söylediler. Başka çarem yok. Batuga'yı tünellere gönderdim o yokken itiraf edicem pençe olduğumu. Kaya Tegin'in Yabguluk töreni yapıldığı taht odasına gittim . Beni gören Güneş Bike bana bakıyodu başımı eğdim birşey diyemedim. İleri gittim şaşkınca gözler bana döndü.Ben :
- ÇİFTBAŞLI KURDUN, PENÇESİ BENİM!! Dedim. Alpagu Han bunu biliyodu ama neden itiraf ettiğimi bilmiyodu. Alpagu Han gökmenlere işaret verdi . Ben elimle durdurdum kendi rızağamla bıraktım kılıcımı. Ve beni dışarı getirip direye bağladılar. Oklar atıcaklar.

Güneş'in anlatımından

Akkız naptı. Şimdi onu ben bile kurtaramam. Akkız'ın üstüne tam okları atıcaklarken Batuga :
- DURUUNN!!! Diye bağırarak kendini ifşa etmişti. Ben sendeledim ve beni Kaya tuttu. Ona baktım ama oda şaşkındı ve endişeliydi. Alpagu Han napıcağını bilmiyodu. Onun yanına gitti ve sarıldı. Ama sonra onu itti. Batuga :
- Yargılanma taleb ediyorum Alpagu Han. Dedi. Ulu Ece :
- Sen bir hainsin Han'a yalan söyledin, öldürün şunu! Dedi. Batuga :
- Anamın canını yargılamadan aldın imdi oğlunun canınıda yargılamadan mı alıcaksın ? Dedi. Alpagu Han :
- Akkız'ı zindana kapatın , Batuga Teginide odasına kapatın. Dedi ve gitti. Kaya beni kolumdan tutarak odama getirdi. Kaya :
- İyi misin ? Diye sordu. Ben :
- İyiyim, Batugaya birşey yapmazlar dimi. Dedim beklentiyle. Sanki ne bekliyosam. Kaya omzuma dokunarak :
- Batuga Han'a yalan söyledi cezası ölümdür biliyosun . Ancak buna müsade etmiycem. Kandaşım bunca sene bize yalan söyledi. Tam 15 yıl sakladı. Dedi. Ve gitti. Başım ağrıyodu aşırı olaylardan muhtemelen. Alpagu Han gitti. Muhtemelen ablam Tılsım Bike'nin mezarına gitmiştir. Evdeşine kıyan oğlunada kıyar . Ki zaten geçmişte Batuga'yı öldürmeye kalkmadı mı ? . Off hemen Batuga'ya bakmam lazım. Odasının kapısına geldim . Ve ben :
- Çekilin önümden yeğenim Batuga'yı görmeye geldim . Dedim. Gökmenlerden biri :
- Affedin Gelin Hatun lakin girmek yasak. Dedi. Temur'da geldi ve :
- Çekilin kandaşımı görücem. Dedi. Gökmenlere yine çekilmedi. Saltuk :
- Bırakın geçsinler. Dedi anca geçtik. Odaya geçtiğimizde Batuga'ya sarıldım. Ve hemen :
- Naptınız siz ben yokken haber vermeden birşey yapmayın dedikçe inatlaşıyosunuz. Dedim. Batuga :
- Akkız'ı öldürüceklerdi duramazdım. Dedi. Ben :
- Bana haber vermeniz gerekirdi, Akkız neden böyle bir hata yaptı. Dedim. Saltuk :
- Çinliler Sırma ve Yaman'ı kaçırdı ,Batuga ve candaşlarının canıyla tehdit ettiler Akkız'ı. O da mecbur kaldı. Dedi. Temur :
- Şu lanet olası Çin AAAAAA . Diye bağırdı. Ben :
- Tamam sakin olun şu kurultay oylamasını atlatalımda ikinizide kurtarıcam. Dedim. Temur :
- Kurultay oylaması Batuga'yı suçsuz bulsa babam yinede canını alır . Çünkü Han'a yalan söylemenin bedeli bu. Dedi Temur sıkıntıyla. Batuga :
- Han isterse bağışlar. Öğrenmem gerek beni öldürcek mi öldürmüycek mi? Dedi. Temur :
- Ne değişcek öğrensen ? Dedi. Batuga :
- Biz baba ve oğlu muyuz , yoksa düşman mıyız ? Dedi. Ben :
- Sakın Batuga, Alpagu bir baba değil ama Ulu Gök Kağanı , o olmazsa Balamir tahta saldırır, Rus'un ve Çin'in fitneleri yurdu böler. Ben buna izin vermem . Size gelince kurultay sizi koruycak arkanızda olucam . Çin'in oyunlarını kısa sürede halletmemiz gerek. Dedim. Batuga :
- Nasıl olucak bu ? Dedi. Ben :
- Önce kurultayı halledelim sonra burada buluşuruz. Dedim. Ve Batuga'ya tekrar sarılıp Temur'a döndüm :
- Kandaşın sana emanet. Dedim ve başını salladı. Batuga ya dönüp :
- Kaya'da senin için üzgün bana sana zarar verilmesine izin vermiyceğini söyledi , ona güveniyorum. Dedim. Ve odadan çıktım. İmdi napsam ki . Odam gidiyimde üstümü değiştirim.

Destan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin