Destan

Bölüm 13

Güneş Bike'nin Anlatımından

Prens saraydan ayrıldı. Bizimkiler itbaraklarla savaşıyor. Off yurdum tehdit altında ben burada ne yapıyorsam. Danışata sarayda mıydı acaba. Çalayır'a dönüp :
- Çalayır , Danışata sarayda mıdır ?? Diye sordum . Çalayır :
- Evet gelin hatunum. Dedi. Ben :
- Onu görmem gerek hadi gidelim. Dedim. Çalayır başını salladı ve ablamla birlikte Danışatatı görmeye gittik. Danışata :
- Birşey mi oldu gelin hatunum. Dedi endişeyle. Ben :
- Hayır olmadı Danışata. Buraya sana bir konuyu danışmaya geldim. Dedim. Danışata :
- Sizi dinliyorum . Dedi. Ben :
- İtbarakların tasmasını bağlayabileceğim bir açığı olmalı . Siz o açığı biliyor musunuz ?? Diye sordum. Danışata :
- İtbarakların bir tacı var. Muhtemelen Batı Gökü aldıktan sonra o tacı bulmayı hedefliyorlar. O tacı bulurlarsa hertaraftan itbaraklar gelicekler. Dedi. Ben :
- Bu taç Batı Gökte mi ?? Diye sordum. Danışata başını sallayarak :
- Evet. Oğuz atamız Barak Han'ın bşaını kesip tacıyla gömdü. Dedi. Ben :
- Abla dağbanları gizlice gönder tacı bulalım. Beklenmedik herşeye hazırlıklı olalım. Dedim. Ablam :
- Haklısın kandaşım ben dağbanları gönderiyim. Dedi ve gitti. Danışata :
- Kaya Yabgu ile sen devleti iyi yönetirsiniz. Dedi gülümseyerek. Ben :
- Han'ımız varken böyle şeyleir asla düşünmem ama sağ olasın. Dedim. Ve tam gidicekken Danışataya dönüp :
- Danışata saraydaki hatunlara güvenmem. Şimdilik odalardan çıkmalarını yasaklamak daha iyi. Dedim. Danışata :
- Evet doğru. Dedi. Taht odasına girdim ve hatunlarını çağırttım. Taht önünde durdum ve onlara baktım. Ulu Ece :
- Bizi ayağına mı çağırırsın . Deid kibirle. Ben :
- Hepinizin odasına tek tek mi geleyim Vera Hatun. Dedim. Günseli ile Me Jinde bana kötü kötü bakardı. Danışata da yanıma geldi. Ben :
- Hepinizin bildiği üzere Han'ımız ve teginlerimiz itbaraklarla savaşmaya gitmiştir. Ve sarayını bana emanet etmiştir. Bende güvenliğiniz açısından sizi odalarınızdan çıkmamanızı sağlıycam. Dedim. Günseli :
- Sen bizi hapis mi tutarsın. Dedi. Ben :
- Hapis tutmam hapis tutsam zindanda tutardım Günseli Hatun. Han'ımız ile teginlerimiz dönene kadar odalarınızdan çıkmıycaksınız. Ulu Ece :
- Sen beni odama kapatamazsın ben Ulu Eceyim. Dedi. Ben :
- Artık değilsin , Han'ımız gelince belki Ulu Ece olursan benden hesap sorarsın . Dedim. Ulu Ece :
- Ben Rus Varek'in kızıyım. Burada tutamazsın. Dedi. Ben :
- Ben senin gibi bir köle olarak gelmedim bu saraya Vera Hatun. Ben Han kızı , Han kandaşı ve kurultay üyesi olarak geldim. Her halükarde senden üstünüm. Dedim. Danışata :
- Bende bu kararı destekliyorum. Dedi. Hepsi şaşkınca baktı. Ben :
- Madem öyle Gökbenler hatunları odalarına kadar eşlik edin ve kapılarından ayrılmayın. Benim iznim olmadan kimse çıkamaz odasından. Dedim ve gttiler. Off bu da bitti. Umarım Barak Han'ın tacını bulabilirler.

Kaya Yabgu'nun Anlatımından

İtbaraklarla savaşırken birden tuzak kurdular ve birçok itbarak çıktı önümüze saldırılarla eşitleniyorduk ama Temur'u yakaladılar ve babamı tehdit ettiler öyle olunca bizde teslim olduk. Bizi bir yerde tutuyorlar. Lanet olsun sevdiğim kadına dönüceğime dair söz verdim. Ya beni öldü bilirse ne olucak. Obar denilen adam :
- Evdeşlerinize ölüm haberiniz çoktan gönderilmiştir. Yakında sarayıda , Batı Gök Kağanlığınıda bana teslim ederler. Dedi. Ben :
- Evdeşlerimiz de asla pes etmiycek. Biz yok oldu dendiği anda demir dağı eritip tekrar varlığımızı kanıtlayan bir soyuz. Yıkıldı dendiği anda tekrar ayağa kalkarız. Dedim. Obar bana yaklaşıp :
- Demek öyle bakalım evdeşinde öyle düşünüyor mu. Dedi gülerek. Ben :
- Hiç şüphem yok ki evdeşim istediğinizi vermiycek. Dedim. Alpagu Han :
- Bende gelinime inanıyorum. Dedi. Obar öfkeyle çekip gitti bizi bağlı bırakıp. Temur :
- Şimdi napıcaz. Dedi. Batuga :
- Akkız ve diğerleri yoldadır bizi kurtarıp gelicektir ama Obar Batı Gök Kağanlığına saldırırsa korkarım orayı alır çünkü gökbenlerin sayısı çok az. Dedi. Ben :
- Evet doğru ama şimdilik hatunlarımıza güvenmekten gayrı birşey yapamayız. Dedim. Biliyorum Güneş beni asla hayal kırıklığına uğratmaz.