Batuga ile Akkız kurtuldu ya Gök Tengriye alkış olsun. Ama daha Tutkun , Sırma ve Yaman'ı kurtarıcam. Temur Me Jın'i kaçırdı. Haberi Tayzu'ya ulaşmıştır. Akkız ve Saltuk bir bölük sadık adamlarla Çinlileri bekliycek. Bende gidip şu Çinliye haber veriyim. Ondan önce üstümü değiştiricem.
Üstümü değiştirdim ve Çin prensesin odasına gittim. Çalayır ona bitiği vermiş elinde tutar oturur Tayzu düşünüyor. Beni görünce Tayzu :
- Sizin ne işiniz var burada yoksa sizde mi bu işin içindesiniz ? Dedi. Ben :
- Aaa Çinli ne ayıp karşında tegin , Yabgu karısı var ve herşeyden önemlisi karşında bir TÜRK var . Dedim gülümseyerek. O tam birşey söyleyecekken elimle durdurup :
- Vakit kaybedersin Çinli biz türkler dediğimizi yaparız sizin gibi ikinci bir anlaşma yapmayız koş git kurtar prensesini . Dedim ve tam giderken kapıdan çıkarken ben :
- Çinlii sakına bir oyun yapmayasın oyun yaptığını öğrenirsem senide prensesinşde bu sarayda barındırmam soluğu imparatorunuzun yanında alırsınzı imdi haydee. Dedim ve gitti. Bu işide bitirdik iyi haberleri bekliycez. Bahçeye çıktım. Orada Vargı Beg ile Kuzu Beg'i gördüm. Bu Vargı Beg Çinle bir bağlantısı var ama kanıtlayamam imdi. Vargı Beg ile Kuzu Beg beni görünce eğilerek selam verdiler. İkisinin yanına gittim ve :
- Vargı Beg duydum ki kılıcı iyi kullanırmışsın bugünde talim yapasım var göster bakalım yeteneğeni. Dedim. Vargı Beg :
- Gelin Hatunum ben yapamam uygun olmaz , hem ben bir kadınla savaşmam. Dedi. Bende gülerek :
- Vargı Beg savaşçının kadını erkeği mi olur. Neyse zaten seni yenip burada herkese rezil etmek istemem. Dedim. Son cümleyi bağırarak söyledim gökmenler baktı. Arkamı dönüp gidiyoken Vargı Beg :
- Madem gelin hatun ısrar eder o vakit talim yapmak isterim. Dedi. Bende elimle sahayı işaret ettim. Kılıcımı elime aldım. Vargı Beg az önceki söylediğime sinirlenmiş olacak ki hışımla tüm gücüyle saldırdı. Kuyruk acısı diye buna derim. Aslında onu yenmem saniyelerimi almaz ama oynamak hoşuma gitti . Son bir darbeyle kılıcını düşüttürdüm. Ve boynuna kılıcımı batırarak :
- İmdi savaşta olsaydık ölmüştün Vargı Beg. Dedim. Kaya ve Ulu Ece geldiler. Ulu Ece :
- Naparsın sen , tegin , yabgu karısı kılıç talimi yapar herkesin önünde. Dedi. Ben tam birşey diycekken Kaya :
- Tüm gökmenler bizi izler sen nasıl böyle dikkatsiz davranırsın aynı sözler senin içinde geçerli Vargı. Dedi. Ulu Ece :
- Bir evdeş gibi erinin yanında oturasın çapulcular gibi her önüne gelenle dövüşmeyesin. Dedi. Bende :
- Ulu Ecem ben oğlunuzla evlenirken Alpagu Han'la konuştum. Ben kılıcını konuşturan han kızıyım. Ben Türküm. Sıradan bir oba kadını gibi erini bekşeyen biri değilim beni gelinlerinizle karıştırmayın. Dedim ve kılıcımı kınıma sokup tünellere gittim. Batuga :
- Sence Çin oyun oynamaz mı? Dedi. Ben iç çektim ve :
- Oynar ama benim gazabıma uğrarlar. İlk fırsatta onları impatorlarına postalarım. Dedim. Ayrıca ben :
- Peki Batuga Çin'in ve Rus'un oyunlarını halledince, Gök ile Dağ arasındaki işleri halledince nolucak ne yapıcaksın ? Dedim. Batuga :
- Neden sorarsın Kaya'nın elinden tahtı almak istemem . Dedi. Ben elimi sallayarak :
- Hayır , hayır Batuga taht umrumda değil umrumda olan senin ve Akkız'ın mutluluğu onu bırakma çok sev. Dedim. Batuga :
- Herşey bittikten sonra Akkızla mutlu bir hayat yaşamak istiyorum. Dedi. Batuga :
-Peki ya sen, Kaya ile nasıl gidiyo sen ne düşünüyosun ? Dedi. Ben :
- Kaya ondan sır sakladığım için sinirli benim ona güvenmediğimi düşünüyo. Neyse farketmez zaten evliliğimiz Dağ ile Gök içindi. Biz birbirimize aşık değiliz . Zaten bu olaylardan sonraa... . Dedim ve sustum. Ve tünellerden arkama bakmadan ayrıldım. Odama geçtim ve kendimi yatağa bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan
Historical FictionBen bu kitabı Destan dizisinden uyarlanarak yazdım. Ama kendi açımdan yazıcam. Ve karakterlere farklı kader biçicem. Dağ ve Göğün arasındaki düşmanlığı , devletin yönetilmesini, bunca savaşın ortasında yeşeren aşkı ve güçlü , diz çöktüren bir kadın...