Güneş Bike'nin Anlatımından
Hep birlikte zaferle saraya doğru gittik. Kaya yanımdaki attaydı. Kaya ile birbirimize bakmadan duramıyorduk. Kaya :
- Seni çok özledim, dedi.İstemsizce sırıttım. Öyle bir bakıyordu ki utanmamak elde değildi. Ben bakışlarımı zar zor ondan kaçırarak :
- Bende seni özledim...sizin kıyafetlerinizi önüme attıklarında öyle korktum ve umutsuzluğa düştüm ki anlatamam. Seni kaybettim sandım, dedim.Kalbimde acı hatıra hala oradaydı. Kaya :
- Gayrı buradayım seni bırakmayacağım hep yan yana olucaz evdeşim, dedi.Saraya vardığımızda herkes bizi bekliyordu. Günseli, Kaya attan inince koşarak ona sarıldı. Kaşlarımı çatıp başka yere baktım. Onunda evdeşi ne yapabilirim.
Günseli :
- Kaya iyisin değil mi ?Kaya onu omuzlarından tutup kendinden ayırdı ve soğukça :
- İyiyim saol Günseli, dedi.Sonra bana yaklaştı ve yanımda durdu. Vera Hatun :
- Han'ım iyi misiniz çok endişe ettim, dedi. Telaşla bir oğullarına bir Alpagu Han'a bakıp.Alpagu Han elini omzuma vurup :
- Güneş Hatun varolsun, dedi.Me Jin'de telaşla Temur'a bakıyordu ve ondan beklenmedik bir çekingenlikle :
- İyi misin çok korktum, dedi.Temur istemesede minnettarca ama mesafeyle :
- Saolasın Me Jin bizim için hayatını tehlikeye attın, dedi.Me Jin hayal kırıklığı ile :
- Sen benim evdeşimsin Temur canım senindir, dedi.Temur, Tutkun'un acısını atlatamıycak gibi uzun bir vakit. Ben :
- Bende sana minnettarım Me Jin, dedim gülümseyerek. Şaşırsada başını salladı.Hepimiz taht odasına girdik. Kaya'nın yanına geçtim. Alpagu Han tahta oturup :
- İtbarakları budunumuzdan derhal sürmeliyiz, dedi.Sonra bana bakıp :
- Gelin hatun, itbarakların tacını buldun mu ?Öne çıkıp bağır bastım :
- Dağbanlar buldular Alpagu Han'ım sadece benim bildiğim bir yerde saklıAlpagu Han takdir ederce başını salladı.
Ablam Çolpan Han :
- Ne yapıcaz bu itlerden kurtulmak içinKaya :
- Yapıcak şey belli savaşıcaz, dedi.Bende başımla onayladım. Alpagu Han :
- Siz imdi odalarınıza dağılın yarın şafak vakti toplanıcaz, dedi.Ben odama girdiğimde Kaya'da beklemediğim şekilde odaya girdi. Girer girmez bana sarıldı. Şaşkınlığım çoğaldı. Ben :
- Kaya naparsın ?Kaya :
- Evdeşime sarılırım onun hayalini kurarak itlerin arasında dimdik durdum. İmdi yanındayım, dedi ve boynumu öpüp saçlarımı kokladı.Utanıyordum. İstemsizce gülümsedim. Ben :
- Bende seni özledim, dedim.Kaya :
- Gayrı evdeşliğimizin gerçek olma vaktidir, dedi bana yalvararak bakıp.Bende sırıttım :
- Evet öyle, dedimÖne alnımdan öptü sonra yanağımda ve sonra dudaklarımızı birleştirdi.
Haftalar sonra itbaraklar ile olan uğraşımızdan anca galip gelmiştik. Ama Obar hala yaşıyordu. Alpagu Han ona savaş ilan etmek için tacı parçalattığından itbaraklar akın akın geliyorlardı. Civar türk obalarına saldırıyorlardı. Türk begleri ile konuşup yanıma çektim. Babam Toygar Beg'ün ve diğer Beglerin alpşarı bizim yanımızdaydı ama sayıca itbaraklar daha fazlaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destan
Historical FictionBen bu kitabı Destan dizisinden uyarlanarak yazdım. Ama kendi açımdan yazıcam. Ve karakterlere farklı kader biçicem. Dağ ve Göğün arasındaki düşmanlığı , devletin yönetilmesini, bunca savaşın ortasında yeşeren aşkı ve güçlü , diz çöktüren bir kadın...