Beast Boy POV
Robinle takım hakkında 2 - 3 saat konuşmuştuk. Takımın eskisi gibi olacağına inanıyordum. Tabii bunu yapmak için ilk önce Terra ile konuşmam lazımdı. Terra'nın kapısının önünde durdum ve Robin ile çalıştığımız cümleleri kafamdan geçirdim. Tam o sırada kapı açıldı. Terra önümde belirdi.
Bana yapmacık bir gülümseme verip "Hey BB, naber?" dedi.
Ciddi bir şekilde "Terra seninle konuşmam lazım."dedim.
"Konu ne ?" rahatsız görünüyordu.
"Konu senin takımı kötü yönde etkilemen. Terra biliyor musun ? Vazgeçtim. Sana takımdan ayrılman için uzun bir konuşma yapmayacağım. Takım seni istemiyor. Bu yüzden kuleden ayrılmak zorundasın." dedim tepkisinden korkarak. Ama tabii bunu konuşmama yansıtmadım.
Terra aniden gülmeye başladı. Artık ondan korkmaya başlamıştım.
Gülmeyi kesip banayaklaştı ve "Ayrılmazsam ne yapacaksın? Ha Beast Boy, ne yapacaksın? Beni zorla kuleden mi atacaksın?" dedi.
"Hayır, böyle bir şey yapmayacağım. Ama gitmezsen polisi çağıracağım."dedim. Sesimin hala ciddi çıkması çok şaşırtıcıydı.
Yine itici bir şekilde güldü ve "Ah, Beast Boy aptal olduğunu biliyordum. Ama bu kadar olduğunu bilmiyordum. Polis bana ne yapabilir. Hepsinin ölmesi bir gücümü kullanmama bakar." dedi.
"Oh, işte bundan emin değilim. Çoktan bu işi hallettim bile. Üstünde gücünü kullanmanı engelleyen bir cihaz var. Bilirsin işte Cyborg'un üstün zekası ve böyle olacağını zaten bildiğim için polis çoktan geldi." dedim gülümseyerek.
Endişesini saklamaya çalışarak "Oh, beni hapsemi tıkacaklar yani?" dedi. "Bunun için ne yaptım ? Kahraman olduğum için mi tutukluyum, polis bey." dedi.
Bana böyle davranmasından bıkmıştım Robin koridordan göründü. Önceden bize çok yardımı dokunan Komiser Felton da onların yanındaydı. Robin bana gizli bir gülümseme verdi. Bende karşılık verdim.
"İşte, memur bey, bu Terra Markov."dedi.
Ardından komiser Felton"Terra Markov, sizin karokala kadar getirmemiz gerekiyor." dedi.
"Ne için, kalbinizi mi kırdım polis bey? " dedi. Hala gülüyordu. Onu nasıl sevdiğimi anlayamıyordum.
Komiser Felton, gayet sakin bir şekilde "Hayır, reşit olmadığınız halde içki içtiğiniz hakkında görüntüler var." dedi.
Terra şaşırmıştı. "N-Ne ben ö-öyle bir şey yapmadım." dedi. Sesinden korktuğu o kadar belliydi. Donakalmıştı. Komiser Felton, onun şokundan yararlanıp hemen kelepçeyi taktı. Üstü tamamen kapalı olan kelepçe, Terra'nın bileğine girince bir hafif bir ışık oluştu. Bu onun güçleri için yapılmış bir kelepçe olmalıydı.
Diğer polisler Terra'yı asansöre bindirirken, Komiser Felton bize bakıp gülümsedi ve "Teşekkürler titanlar, günümüzde bunu yapan o kadar çok genç var ki. Bunu bize haber vermeniz çok iyi oldu."dedi. Yüzünü buruşturdu. "Tabii bunun sizin arkadaşınız olması üzücü."dedi.
Robin "Evet, üzücü ama bunu hak etti." dedi. Komiser Felton gülümseyip asansöre binerken Robin onu yolculadı.
Açıkçası bu çok şaşırtıcıydı. Terra'nın böyle bir tepki vermesi çok garip gelmişti. Ama en azından ondan kurtulmuştuk. Değil mi?
Bunun rahatlığıyla asansöre bindim. Bunca olay beni susatmıştı. Asansör açılınca ortak salonun yolunu tuttum. Ortak salona geldiğimde bana sırıtan bir Robinle karşılaştım.
Ona kocaman bir gülümseme verip "Dostum, ondan kurtulduk." dedim. Bana beşlik işareti yaptı. Hemen geri çaktım.
Robin anında ciddi bir tavır takınıp "Birinci aşama başarıyla tamamlandı, efendim."dedi. Bende hemen ciddileşip. "İkinci aşamaya geçiliyoor."dedim. Robin de bana güldü. Mutfağın ortasında komik bile olmayan saçma sapan şeylere güldük.
-------------------------------------------------
Üzgünüm, geç güncelledim. Son zamanlarda biraz yoğunum. Umarım beğenirsiniz 💕
