Raven POV
"Anlaşmamız" dedi Beast Boy.
"Ah sen ciddi misin? Gerçekten bununla uğraştın mı?"
"Hadi ama Rae, bu çok önemli bir şey. Lütfen oku."
"Okumazsam peşimi bırakmazsın. Değil mi ?"
"Sence bırakır mıyım ?"dedi kaşlarını kaldırarak.
Gözlerimi devirdim ve "Tamam, o zaman başlıyorum okumaya."
Heyecanlı bir şekilde başını salladı.
"Barış anlaşması" başlığı okuyunca kendimi tutamadım ve güldüm.
"Nee!?" dedi Beast Boy alınmış gibi yaparak.
Kollarını kavuşuturdu ve "O başlık için ne kadar düşündüğümü tahmin dahi edemezsin." dedi.
"Beast Boy alınma ama bu hayatımda gördüğüm en komik başlık. Sanki yıllar süren bir savaşın ardından yapılan bir anlaşma gibi." dedim gülmemi tutmaya çalışırken.
"Hakılın ama hani hep böyle havalı başlıklar olur ya" dedi süper kahraman pozu verirken.
"Bende onun gibi olsun istedim ama olmadı sanırım" diye devam ettirdi cümlesini.
Gülmemi tutamadım. "Aynen, böyle aşırı HAVALI olmuş." dedim. O da güldü.
"Neyse devam ediyorum. Birinci madde 'Kimse kimseden sır saklamayacak.' Bununla ne demek istiyorsun ?"
"Şöyle açıklayım, aramızdan birinin derdi, sıkıntısı ya da herhangi bir kötü durumu varsa karşımızdakinin haberi olacak ve onun yanında olacak."dedi.
"Hmm... Aslına bakarsan mantıklı buna kabulum. Neyse ikinci madde 'Birimizin sevdiği bir aktiviteyi diğerimizde deneyecek. Bu şekilde beraber vakit geçirilebilecek.' Aslında fena sayılmaz ama meditasyona falan dayanabileceğini sanmıyorum." dedim.
"Beni hiç tanımıyorsunuz, hanımefendi. Ben çok dayanıklıyımdır."
Güldüm. "Ne demezsin? Sen dünyanın en dayanıklı insanısın. Senden dayanıklısı yok."dedim alaycı bir şekilde.
"Devam ediyo-" duraksadım. "Beast Boy sadece iki madde mi var ?!"
"Evet, başka aklıma gelmedi." dedi gülümseyerek.
"Bilmem kaç saattir odandasın ve tek yaptığın şey iki madde ve saçma sapan bir başlığı olan anlaşma mı? "
"Hehe" dedi boynunun arkasını ovuşturdu. "Başka aklıma gelmedi."
Gözlerimi devirdim, "Neyse, imza atmam mı gerekiyor?" dedim.
"Eğer kabul ediyorsan şuraya imza atman gerekiyor."
İmzayı atarken yüzüme bir gülümseme yayıldı.
"Gerçekten sana inanamıyorum. Sanki resmi bir anlaşma gibi oldu."
"Çünkü resmi" dedi gülümseyerek. İmzamı attıktan sonra kağıdı aldı ve havaya kaldırdı. "Veee barış anlamamız kalıcı olarak kayıtlara geçmiştir. Anlaşmaya uymayanlar ceza alacak bu arada, Rae." dedi.
"Hm, öyle mi ? Ne cezasıymış o?" dedim umursamaz bir tavırla.
"Ahh... Bunu düşünmemiştim. Ama onu daha sonra düşüneceğim."
"Tamam, o zaman anlaşmamız da bittiğine göre ben çıkmalıyım."dedim kanepeden kalkarken.
"Hey, nereye?"
"Lily'nin yanına gideceğim."
"Lily kim?"
"Ah, tanrım. Neden kimse Lily'i hatırlamıyor ? Hani çatıya çıkmıştı, intihar etmeye çalışmıştı."dedim hatırlatmaya çalışırken.
"Ha, hatırladım. Tatlı bir kızdı. Ne için gidiyorsun?"
"Sadece çok yalnız. Yanında olmam lazım." dedim.
"Anladım. Ah, şey bende gelebilir miyim? Çok sıkıldım da. Tabii kabul etmezsen sıkıntı yok. "
"Elbette gelebilirsin." dedim.
"Tamam üstümü değiştirip geliyorum." dedi kanepeden kalkıp kapıya koşarken. Aniden durdu ve "Kabul ettiğin için teşekkür ederim." dedi. Ortak salondan ayrıldı.
--------------------------------------------------
Yeni bir bölüm daha. Yazılı haftası olduğu için sık bölüm atamıyorum ve attığım bölümler kısa oluyor. Bu yüzden elimden geldiğince uzun ve sık bölüm atmaya çalışacağım. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. 💕