Raven POV
Lily odadan çıkınca kendimi çok boşlukta hissettim. Benim o bir hafta içinde ne yaşadığımı bilmiyordu. İntihar atmeye çalıştığımı bilmiyordu. Onu unuttuğumu sandı. Aniden omzunda bir el hissettim."Raven, eminim ki sakinleşince seni dinlemek isteyecektir. Sadece sinirli."dedi Beast Boy arkamdan.
"Ya istemezse? O zaman ne yapacağım? Onu öyle depresyonda bırakamam. O daha çok küçük, Beast Boy. Ya yeniden intihar etmeye çalışırsa o zaman ne yaparım? Bu vicdan azabı ile yaşayamam." dedim arkamı dönerek. Beast Boy sessiz kaldı.
"Keşke ona gerçekte ne olduğunu söyleyebilseydim ama daha yedi yaşında."
Yurttan dışarı çıktım. Yağmur çok hızlıydı. Kaldırımda durdum. Yürümedim. Buna gücüm kalmamıştı. Ben yapamıyordum. Başıma gelen bunca şeye dayanamıyordum. Herkes çok güçlü olduğumu düşünse de benim iç dünyamda nasıl biri olduğumu bilmiyordu.
Nasıl zayıf olduğumu bilmiyorlardı.
Güçlerim yüzünden sakladığım gerçek kişiliğimi bilmiyorlardı.
Aslında sevdiğim şeyleri bilmiyorlardı.
Kimse gerçek benim kim olduğunu bilmiyordu.
Bu en acıtan gerçekti. Yıllardır aynı evde yaşadığın insanların senin kim olduğunu bilmemesi her şeyi sahte yapıyordu. Yıllardır taktığın o maskeyi hiç kaldıramamanın acısı dayanılmazdı. Çok acınası bir durumdu. Beast Boy yurttan çıktı. Hemen gözyaşlarımı sildim.
"Ah hadi gidelim, Beast Boy." dedim. Ama sesim çok titrek çıktı ki Beast Boy bunu hemen fark etti.
"Raven." onu duymazdan gelip yoluma devam ettim. Çünkü eğer arkamı dönseydim gözlerimin kızarıklığını fark ederdi. Bir anlaşma bile imzalasam böyle görünmek istemiyordum.
"Raven" Beast Boy arkadan gelip kolumu tuttu.
"Ne?" dedim sinirli bir şekilde.
"Raven, beni görmezden gelemezsin. Üzgün olduğunu ve onu gerçekten önemsediğini biliyorum ama bunu halledebiliriz. Dediğim gibi sadece çok kızgın. O da senin onu bıraktığını sandığı için."
Titrek bir nefes aldım. "Haklısın Beast Boy." dedim. Sadece ona ne kadar üzgün olduğumu belli etmek istemedim. Canının kendi dertleri içinde benimkine sıkılmasını istemedim.
"Hayır." dedi ve olduğu yerde durdu.
"Ne oldu?"
"Bunu derken içten değildin. Başka bir şeyler var."
"Başka bir şey yok, Beast Boy. Hadi, gidelim. Zaten yeterince ıslandık."
"Hayır, sen ne olduğunu anlatana kadar hiçbir yere gitmiyorum." dedi. Sinirlenmeye başlıyordum.
"Beast Boy ne bekliyorsun? Gülüp mutlu mutlu etrafta gezmemi falan mı? Hayatım gittikçe batıyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum. Siz, kardeşlerim, güçlerim, duygularım ve şimdi Lily hayatımda ki her şey gittikçe kötüleşiyor. Ben intihar etmeye çalıştım." çok sinirlenmiştim. Kollarımı açtım. "Görüyor musun? Ben yaptım. Kendimi kestim. Her şeyin üstüme geldiğini görmüyor musun? Şimdi bana iyi misin, iyi misin,iyi misin diye sormayı kes. İyi değilim, ben hiç iyi değilim! Hayat beni bir kuyuya sokmuş ve ben o lanet çukurdan çıkamıyorum!! Bunu yapamayacak kadar zayıfım!!" gözlerimden yaşlar akarken bağırdım. Bacaklarım tutmadı ve yere çöktüm. Yerin ıslak ve çamur olması umurumda değildi.
"Ah, Raven..."sesi çok hüzünlüydü.
"Ben çok üzgünüm." dedi ve yanıma çöküp bana sıkıca sarıldı.
"Yapamıyorum. Dayanamıyorum. Her şey normalmiş gibi davranamıyorum." dedim hıçkırıklarımın arasından.
Beast Boy POV
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Raven'ın ne yaşadığını tam olarak bilmesem bile onu böyle bir şeye ne sürükleyebilir diye çok merak ediyorum. Ona daha da sıkı sarıldım."Atlatacağız, söz veriyorum, Raven. Bu zor zamanları atlatacağız." dedim.
--------------------------------------------------
Evet, üzücü bir bölüm daha. Bir de bunun gibi bir Teen Titans kitabı arıyor ama bulamıyorsanız arkadaşım Starfire ve Blackfire ile ilgili bir kitap yazmaya başladı.Kitabı okumak için arama kısmına eyooz1 yazmanız yeterli. Destek olursanız sevinirim. 💕