Bölüm 19 - Dramatik Cyborg

48 3 33
                                    

Beast Boy Pov

Robin'in bağırma sesi ile yataktan düştüm ve kafamı komodine vurdum.

"Lanet olsun, onun sorunu ne?" diye söylenmeye başladım.

Tam o sırada kapım aniden açıldı ve Cyborg kafasını uzattı.

"Beast Boy? Hadi ama dostum seni bekliyoruz. Herkes aşağıda ve Robin manyak gibi bir enerjiye sahip. Bugün biraz fazla enerjik. Gece ne yaşadıysa artık." dedi ve göz kırptı. Önce ne demek istediğini anlamadım çünkü yarı uyanıktım. Beynim olanları yavaş algılıyordu. Ama sonra ne demek anladım.

"Ahhh lanet olsun Cy. Aklın fesat olmayan bir şeye çalışıyor mu? İğrençsin." dedim ve tişörtümü çıkartıp yerine antreman için giydiğim tişörü giyerken.

"Tabii ki çalışıyor ama sen benim böyle konuştuğuma bakma. Daha Bee'ye çıkma teklifi bile edemedim." diye itiraf etti üzgünce.

"Ahhh yazık sanaa." diye dalga geçtim.

Cyborg yatağıma uzanıp bana yastığımı fırlattı.

"Dalga geçmee. Bu işler kolay değil. Bir kıza nasıl çıkma teklifi edilir kii. Özellikle bu kişi Bee ise."

"İlişki için tavsiye istenecek son kişi benim Cy. Gerçekten. Benim tecrübelerim genelde kötü sonlu bitiyor. Terra'yı hatırlasana." dedim. Onu düşünmek bile artık midemi bulandırabiliyordu.

"Hatırlatmasan hatırlamıyordum." dedi iç çekerek. "En azından Rae var." dedi ve bana baktı. 

Dişimi fırçalarken "Evet." diye mırıldandım ama Cy uzun bir süre bana bakınca "Ne?" dedim. Sesim diş fırçasından dolayı boğuk çıkmıştı ama o ne demek istediğimi anlamıştı.

"Ne demek istediğimi biliyorsun. Açıkça birbirinize aşıksın ve buna rağmen hiçbir adım atmıyorsunuz. İnsanlar bile aşkınızı görüyor." dedi ısrarcı bir şekilde.

"İnsanlar?" dedim. O da ne demekti?

"Fanlar." dedi. " Siz ikinizi shipleyen ve sizin hakkınızda kitaplar yazan milyon tane insanlar var. Bbrae adlı bir fandomunuz var ve insanlar sizin için bir sürü fanart çizmişler ve sadece sizin değil. Robin ve Star hakkında yazılan bir sürü kitaplar var. Ben ve Bee'yi shipleyenler de." diye açıkladı.

"Cidden mi? Bunun sadece filmlerde ya da dizilere yapıldığını sanıyordum." dedim şaşkınlıkla.

"Hayır tab-" sözü kesildi. Çünkü bir anda odaya Robin daldı. O kadar hızlı girdi ki kendi de yere düşüyordu. 

Ama hiç bozuntuya vermeden "ÇOCUKLAR SİZİN DERDİNİZ NEE?" diye bağırdı kızgınlıkla. "Cyborg sana onu uyandır diye odasına gönderiyorum ve sen onun yatağına mı yatıyorsun?!" dedi Cy'a bakarak. 

Sonra bana döndü. Ah hayır şimdi yandık. "Hele sen Beast Boy. Daha ne kadar uyuyacaksın?? Saat neredeyse yedi oldu?" diye bağırdı.

"Vaay ne kadar da geç olmuş? Görende akşam yedide uyandığımı sanır." dedim alaycı bir şekilde.

"Haha çok komiksin BB." dedi. Sonra derin bir iç çekerek "Kızlar sizi yarım saattir antreman odasında bekliyor. Raven antreman odasında uyuyakaldı. Beni takmıyorsanız bari onları takın. Bu adı üstünde bir takım antremanı ve takım antremanın doğru bir şekilde  yapılabilmesi için ne gerekiyor biliyor musunuz?" diye sordu bıkkınlıkla.

"Koşu bandı?" diye önerdi Cyborg.

Robin ona öyle bir bakış attı ki bir insan bakışla ölebilseydi şu anda Cyborg'un mezarını kazıyorduk.

"Hayır seni salak. Bir takım antremanının olması için önce bir TAKIM olması gerekir!!" dedi dişlerini gıcırdatarak.

Robin, Cyborg'a dalmadan ortamı yumuşatmam gerektiğini fark ettim ve "Tamam işte hazırız şimdi. Eminim kızlarda anlayışla karşılayacaktır." dedim ve aşağı indiğimizde bunun tamamen yanlış bir düşünce olduğunu fark ettim. Öncelikle Star bizi öldürecek gibi bakıyordu ve tamaranca bir şeyler mırıldanıyordu. Raven da Star'ın dizinde yatıyordu. Gerçekten uyuduğunu görünce şaşırdım. Robin'in bizi aşağı indirmek için bir bahane olarak bunu söylediğini düşünmüştüm ama bunda da tamamen yanılmıştım. Star, Raven'ı uyandırmak için onu hafifçe omzundan sarstı ve Raven hafifçe ayağa kalktı. Bu sırada Cy ve Robin bir şeyler konuşuyorlardı ,sanırım T-Car ile ilgili bir şey, ama tam anlamıyla onları dinlemiyordum. Raven dikkatimi dağıtıyordu. Antremanlar da aşırı çekici görünüyordu. Aslında sıradışı bir şey giymiyordu (Fotoğraf yukarıdaa). Ama yine de ,muhtemelen Star'ın o uyurken saçlarını okşamasından dolayı, dağılmış olan topuzu ve yarı uyanık haliyle termostaki kahvesini içerken onun aynı anda nasıl bu kadar tatlı ve çekici olabildiğine anlam veremiyordum. Gerçekten çok güzeldi. Özellikle o ametist gözlerine baktığımda bambaşka bir diyara...

AMAN ALLAHIMM! Benim sorunum ne böyle? Niye sapık bir aşık gibi düşünüyordum? Arkadaşımın çekici göründüğünü söylediğime inanamıyorum. Başımı hafifçe salladım ve Cy ve Robin'e döndüm. Ama onlara baktığımda bana sırıttıklarını gördüm.

"Havada aşk kokusu varrr!!!" dedi Cy. "Ahh aşk aşk aşk!!!! İnsana neler yaptırıyorsun böylee?" dedi dramatik bir tavırla elini yüzüne götürerek. Görende Viktorya dönemindeki aşık bir şair sanır kendisini.

"Mükemmel oyunculuk, Cy. Bu gidişle Oscar ödülü alırsın." diye mırıldandım alaycı bir şekilde.

"İnsanların hareketleri günden güne aşık olduğu kişininkine benzermiş, derlerdi. İnanmazdım. Ama şimdi şu alaycılığını görünce nedense aklıma Raven geldi." diye güldü Robin.

"Ah, Romeo Romeo!! Neden Romeo'sun se-" diye başladı şair ruhlu Cy.

"Aman allahımmm!! Sadece kapa çeneni." diye homurdandım. "Bir daha sakın bu konuyu açmayın." dedim.

"Bu kadar aşık bakmasan ağzımızı açmazdık zaten." dedi Robin.

"SUSS!!! Sadece sus lütfenn! Ben kimseye aşık değilim. İki dakika Raven'a baktım diye hemen laf yapıyorsunuz ve aşık damgasını vuruyorsunuz!" dedim ve kızların yanına gitmeye başladım.

Cy'ın arkamdan "Keşke sadece iki dakika olsa..." dediğini duydum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yalnız (Teen Titans fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin