Raven POV
Usturadaki kanı temizlerken akan yaşlarımı durdurmaya çalışıyordum. Olamazdı. Bu kadar zayıf olamazdım. Kan lavaboda sürüklenirken gözüm karşındaki aynaya takıldı. Korkunç görünüyordum. Dağılmış mor saçlarım "The ring" filminden Samara'yı andırıyordu. Uykusuzluktan ve ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Kesik kollarımı görünce gözlerimi korkuyla kapattım. Dayanamıyorum. Kendime zarar verdiğime inanamıyorum. Nefesin daralmaya başladı. Hayır,durmalıyım! Yine panik atak geçiremem.
"Sorun yok Raven,sorun yok. Her şey güzel olacak. Sakin ol."
Sonunda bu yalan sözlerle nefesimi düzene sokmayı başardım. Hızlıca duşakabine girip kanlı kollarımı soğuk suyu gezdirdim. Akan kan durmaya başlayınca güçlerimle kendimi iyileştirdim. İyileştirme gücümün olamasına rağmen kolumda izler kalıyordu. Ama bunlar da bir ay sonra geçiyordu. Duşakabinden çıkıp yerdeki kanı temizledim. Kanlı bezi potalla Jump City'den uzak bir çöp kovasına attım. Hiçbir kanıt kalmayınca saçlarımı düzleştirdim ve fondoten sürmeye başladım. Bu işi yaklaşık 6 aydır yaptığım için artık makyaj yapmada ustalaşmıştım. Düşüncelerim suç alarmı tarafından bölündü. Robin "Titanlar, suç alarmı!" diye bağırdı. Bir kez daha aynaya bakıp normal gözüktüğümden emin olduktan sonra,hızlıca ortak salona ışınlandım.Oratk salona ışınlandığımda Terra bana itici bir şekilde baktı ve "Vaay kimleri görüyorum? Cadı odasından çıkmayı başarmış sonunda ha?"dedi. Beast boy'un hafifçe gülümsediğini gördüm. Onlardan hatta tüm titanlardan tiksiniyordum. "O sarı çiyanı hiç kurtarmamalıydık!" diye bağırdı Nevermore'dan öfke. Haklı olduğu için karşılık bile veremedim. Robin bilgisayara bakarken "Titanlar, bu bir suç alarmı değil, 7 yaşındaki bir kız evin çatısına çıkmış..." iki saniye duraksadı ve "intihar etmek için " dedi. Starfire şokla ağzını kapattı ki bu duygusal biri olması nedeniyle pek de şaşırtıcı değildi.Robin kendini toparladı ve bir klasik olarak "Titanlar, gidelim!"dedi. Hızla olay yerine gittik. Polisler ve bir sürü insan orada toplanmıştı. Hıçkıra hıçkıra ağlayan bir kadın gördüm ki bu kadın büyük ihtimalle kızın annesiydi. Bağırıp çağırıyordu ve herkes onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Kafamı yukarı kaldırdığımda çatıdaki küçük kızı gördüm. Hemen "Ben gidiyorum." deyip bir portal açtım. Robin arkamdan "HAYIR! RAVEN NE YAPIYORSUN?! ÖYLECE GİDEMEZSİN.KIZIN ATLAMASI AN MESE-"gerisini duyamadım çünkü çoktan portala girmiştim. "Eski Robin olsaydı sana asla böyle kötü davranmazdı" dedi ürkek ağlayarak. Cevap vermedim ve küçük kıza doğru yürümeye başladım. Kahverengi saçları rüzgarla uçuşuyordu. Ayak seslerimi duymuş olamalı ki hemen arkasını döndü. Mavi gözleri bana korkuyla baktı ve "Uzak dur,yaklaşma!" dedi kenara biraz daha yaklaşırken. "Hey" dedim sakin bir sesle. "Sakin ol.Sadece konuşmak istiyorum."dedim.Kız başını hızla sallayarak "HAYIR,HERKES AYNI ŞEYİ SÖYLÜYOR. LİLY YALAN SÖYLEMEYİ KES,SENDE ÖYLE DİYECEKSİN!" çığlıkları bir fısltıya dönüşürken "sende bana inanmayacaksın."dedi titrek bir sesle. Hıçkırıklarından ağladığını anlayabiliyordum."Demek adın Lily" dedim,dediklerini umursamamış gibi davranarak. Bana deliymişim gibi baktı."Her şey iyi olacak gibi klişe lafları duymak istemiyorum."dedi sinirli bir tonda. Yedi yaşıda bir kız olmasına rağmen oldukça olgun görünüyordu. "Lily" dedim monoton sesimden biraz duygulu bir şekilde. "Sana her şey güzel olacak demeyeceğim. Bunu hayatımda kendimi sakinleştirmek dışında kimseye söylemedim. Söylemememin nedeni ise böyle bir şeyin anacak masallarda olduğu. Gerçek dünya acımasız. Ne yaşadın ya da seni buraya getiren ne bilmiyorum ama şunu çok iyi biliyorum ki hayat acısı da olsa tatlısı da olsa devam ediyor. Bize düşen şey bu acılara göğüs germek, hiçbir şeyin bizi üzmesine izin vermemek. Ama biz bunu yapamıyoruz, değil mi?"dedim acı bir gülümseyle. "Ama biz bunu yapmak yerine ya kendimizi öldürmeyi ya da kendimize zarar vermeyi tercih ediyoruz."dedim. Yavaşça kimseye göstermeyi düşünmediğim kollarımı açtım. "Seni anlayabiliyorum,Lily. İnan bana seni o kadar iyi anlayabiliyorum ki" dedim. Gözlerimde yaşlar oluştu. "Biliyor musun? Bugün kardeşlerimin ölüm günü. Üçüzlerdi ve ben onları koruyamadım."akan gözyaşlarımı sildim ve gülümseyerek "şimdi senide koruyamamak istemiyorum.Sana her konuda inanacağım.Söz veriyorum." dedim. Serçe parmağımı ona uzatarak "Lütfen, bana yardım eder misin?" diye sordum gözlerim kapalıyken. Parmağında bir baskı hissedince gözlerimi yavaşça açtım. Küçük kız bana gülümsüyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız (Teen Titans fanfic)
Ficção Adolescente!!DİKKAT!! Bu kitap kan vb. şeyler içerir.