NİSAN YAĞMURU

21.BÖLÜM-Abayı Yakmışsın-

Selime annenin sesini duyunca istemsiz tekrar gerildim. Oysaki sakladığım bir şeyde yoktu bu konu hakkında hatta kadın kendi gözleriyle görmüştü ama yinede utanıyordum. Nedenini bilmeden.

-(Nisan) "Yok Selime anne yine Öykü'nin saçmalıkları."

-(Öykü) "Kesin öyledir diyecek bir şey bulamadı beni öne sürüyor yine çocukkende böyleydi hani lisede bir çocuk vardı..."

Devam etmesine izin vermeden

-(Nisan) Ben sana sarılayım bir özledim seni. "

Deyip sarılma bahanesiyle kulağına fısıltı şeklinde ama tıslarcasına konuştum.

-(Nisan) "Eğer tek kelime dahi edersen oturur sabaha kadar Selime anneye Mert'i anlatırım."

Deyip sinsi bir tebessümle ondan ayrıldım. Tabi o karşımda gözlerini fal taşı gibi açmış duruyordu.

-(Selime anne) "Allah bilir neyle tehdit etti kızı kızın korkudan nefesi kesildi. Ha bu arada buraya Serdar'la sarılı olarak uyumalarını söylemeye geldiysen zaten biliyorum. Nisan söylediğinden değil kendim gördüm."

-(Öykü) "Oha kızım madem yapıyorsun bari yakalanma. Acemi olduğunu bu kadar belli etme."

-(Selime anne) "Öykü düzgün konuşsana kızım.Bunlar nasıl laflar. "

-(Öykü) "Tamam tamam bir şey demedim. Şey bu gece burada kalabilir miyim? Kuzenim işi gereği şehir dışına çıkmışta."

Öykü'nün anne ve babası olmasada akrabaları vardı. Kuzeni Seda'da okul okumak için bu şehre gelmişti. Okul bittikten sonrada burada çalışmaya devam edince Öykü'yle ev tutmuşlardı.

-(Selime anne) "kızım o ne biçim laf öyle burasıda senin evin istediğin zaman gelip kalabilirsin."

E tamam o zaman mısır patlatalımda gilm izleyelim bu gece bizim gecemiz olsun.

-(Selime anne) "Kaç kere söyleyeceğim bu saatte öyle zararlı şeyler yemeyin diye. Ama dinleyen kim."

Selime annem konuşmamıza dikkat ettiği kadar sağlıklı şeyler yememize de çok önem verirdi. Çocukları için en iyisi olsun istiyordu.

Onun bu dediğine ikimizde göz devirdik. Ve Öykü'yle birlikte mutfağa geçtik. Zaten çocukluğumuz boyunca asla bu tür şeyler yememize izin vermemişti.

Mısırları patlatıp içeçeceklerimizide alınca içeri geçip sehpanın üstüne koyduk.

O sırada içeride oturan Selime anne
-"Ben gidip yatıyorum sizde çok oyalanmayın. "

-(Öykü) "Tamam o zaman ben üstüme daha rahat şeyler giyiyim sende ben gelene kadar film seç olur mu?"

-(Nisan) "Tamam o iş bende."

Filmi seçip açtım, sonra durdurdum. Öykü'de gelince filmi izlemeye başladık.Film bitince uykumuzda gelmişti tam sehpanın üstündeki tepsiyi alıp çıkacaktımki Öykü atılıp kolumu tuttu.

-(Öykü) "Nereye öyle hemen benden kurtulabileceğini mi sandın? Otur oturduğun yerde ve dökül."

Beni çekiştire çekiştire oturttu.

-(Nisan) "Ne anlatayım Öykü?"

-(Öykü) "Nisan beni çıldırtma söyle hemen Serdar'la neler oluyor?"

-(Nisan) "Bir şey olduğu yok.O benim komutanım o kadar. "

-(Öykü) "Tabi tabi hangi komutan askeriyle sarılıp yatıyor."

Yaptığı imayla gözlerim açıldı.

-(Nisan) "Yok artık Öykü sandığın gibi bir şey yok gerçekten."

-(Öykü) "Sen hele bi anlat gerisine ben kara veririm."

-(Nisan) "Of tamam."

Deyip anlattım bu zamana kadar olan şeyleri. Öykü tüm dikkatiyle beni dinlemiş kimi yerde sinirlenmiş kimi yerde heyecanından yerinde duramayıp odanın içinde koşturmuştu.

-(Nisan) "İşte öyle yani aramızda komutan asker ilişkisi dışında hiçbir şey yok."

-(Öykü) "Ama  olmayacağı anlamına gelmiyor di mi canım? Ben anlarım bu adam sana karşı bir şeyler hissediyo."

-(Nisan) "Vicdan azabı çekmediği ne belli."

-(Öykü) "Ne demek ne belli."

Ben Öykü'ye sen ne saçmalıyorsun bakışları atarken o oflayıp

-(Öykü) "Sen dizi izlemediğin için bilmiyorsun tabi. Bu bir dizide bir replik. Of neyse tamam haklısın vicdan azabı olabilir ama bu kadarda değil vicdan azabı çektiği için niye gece boyu seni teselli etsin. Hem sen dedin demişki bizimde canımız yanıyor."

-(Öykü) "Zaten o sonda ne demek istediğini de anlamadım. Of bilmiyorum kafam zaten çok karışık."

-(Öykü) "Tamam sakin ol. Onunla sarılınca ne hissettiğini söyle ben sana yardımcı olacağım."

-(Nisan) "Bilmiyorum çok karışıktı ilk defa kendimi bu kadar güvende hissettim ben askerim ama içimde hep o yalnızlığın verdiği bir ürperti vardı içimde ama o sarılınca o his gitti.Belkide ilk defa bir erkek saçımı okşadığı içinde olabilir. Sence ne diyorsun?"

-(Öykü) "Geçmiş olsun. Sen abayı yakmışsın bu adama."