Mikey biraz ağladıktan sonra toparlandı ve tekrar hastanenin içine girdi. Drakenlerin yanına gitti.
Mikey: Diğerleri nerde?
Draken: Baji Rin'in odasında. Diğerleri bir şey olursa mutlaka arayın deyip gittiler.
Mikey: Anladım.
Mikey: Ben burada sabahlayacağım.
Draken: Üstüne kıyafet getireyim mi?
Mikey: Sikerler kıyafetini. Sadece Baji'yi al ve git.
Baji odadan çıkmış, onlara doğru geliyordu.
Baji: Nereye?
Draken: Gidiyoruz Baji.
Baji: Ne? Sanki kuzenimi burda bırakırım da.
Draken: Mikey kalacak.
Baji: Bende kalacağı-
Mikey: Gidin Baji.
Baji: İyi.
Baji'yle Draken gittler. Mikey'de Rin'in odasına gitti. Rin uyuyordu. Yanına yaklaştı ve elinin tersiyle Rin'in yanağını okşadı, saçlarını yüzünden çekti.
Mikey: Beni bırakmayacağını biliyordum güzelim.
Mikey yatağın yanındaki koltuğa oturdu. Rin'i izlerken uyuyakaldı. Sabah uyandığında saat 7'ydi. Dışarıya hava almaya çıktı.
Rin'in ağzından
Yavaş yavaş gözlerimi açtım, hastanedeydim. Neden burdayım ki? Ah doğru, bıçaklanmıştım en son. Etrafıma bakındım, kimse yoktu. Hatırlıyorum... en son Mikey'le konuştum. Kavgadaydık. Ona kendini bırakmamasını söylemiştim değil mi? Doğru Mikey. Mikey! Serumumu alıp hastaneden çıkmak için yatağımdan kalktım. Koşuyorudum. Dışarıya fırladım. Gözlerim Mikey'i aradı. İşte orada. Ona doğru koşmaya başladım. Beni farketti. İlk başta hızlı adımlarla bana doğru yürüdü sonra o da bana doğru koşmaya başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.