Sığınağımdınız Bay Kim

166 19 7
                                    

Taehyung bu gece gösterdiği performansı öylesine sert, öylesine duygu dolu yapmıştı ki bu kez alkışlar mekânın dışında bile duyuluyordu. Müşterilerin önünde saygıyla eğilmiş, gitmeden önce de oraya bakmıştı. Ancak onun yerinde farklı kişiler vardı. Hala  gelmesini düşündüren de neydi tanrı aşkına! Çıplak ayaklarıyla koşarak sahneyi terk etti. Kulise gittiğinde iş arkadaşları alkış ve bağırışla karşılamıştı onu. Taehyung ulaştığı herkese sarıldı. Daha sonra yerine oturdu. Masadaki su  dolu bardağı  alarak kana kana içti. Uzun bir performans olmuştu. Vücudu yorgunluktan titriyordu. Sandalyeye yaslandı ve aynaya baktı. Arkadaşı Wheein ona yine göz alıcı bir makyaj yapmıştı. Birazdan silecek olmasına üzüldü.  Siyah gömleğinin düğmelerini çözüyordu ki Jongdae girdi içeri.

"Ah, hoş geldin hyung." Taehyung kafasıyla selam verdi. Jongdae yanına gelip omuzlarına masaj yapmaya başladı.

"Uzun bir performans oldu ha? Ama müşteri seni gerçekten seviyor Taehyung. Eh, Moon'un yıldızı sensin." Jongdae ona aynadan gülümsedi. Taehyung karşılık verdi.

"Yorgun isen Sehun seni eve bıraksın olur mu?" 

"Ah, hayır hyung. Yürüyerek gideceğim. Hava alırım biraz."

"Peki öyle olsun. Yarın izinlisin, unutma. Salı erken gel bu arada. Sana bir sürprizim var."  Taehyung şaşırdı.

"Ne sürprizi?"

"Sürpriz söylenmez çocuk. Iyi geceler." Jongdae son kez gülümseyip gitti. Taehyung merak ederek yüzünü silmeye başladı. Içeriden kopan alkışa aldırmadan devam etti işine. Bu gece de gelmemişti. Oysa Jongdae'nin hatrına gelir sanıyordu. Yanılmıştı. Taehyung ıçindeki karşılıksız bekleyişe karşı acıyla güldü.

O haberi alalı bir hafta olmuştu. Taehyung onu beklemişti. Karşısına çıkıp bir açıklama yapmasını beklemişti ama gelmemişti. Bir sebep duymak istiyordu Taehyung. Eğlenmek mi istemişti?  Hoşuna gitmiş miydi onunla oynayıp bir köşeye atmak? Ya da amacına ulaşamadığı için mi, ondan bıktığı için mi gelmemişti geri. Gözü bu gece oturduğu yeri aramıştı. Beş gündür olduğu gibi. Ancak gelmemişti yine.  Ne saftı Taehyung,bir umut gelmesini bekliyordu hala. Taehyung hiddetle üstündeki kıyafeti çıkardı. Buraya gelirken giydiği parçaları üstüne geçirdi. Her şeyi alıp kulisten çıktı. Giderken Hoseok ve Jimin e iyi geceler dilemiş, gördüğü kişilere baş selamı vererek çıkmıştı. Yaz havasının esen rüzgarı vücudunu üşüttü biraz. Üstündeki cekete daha çok sarıldı. Yollar ıssız değildi. Hafta sonu olduğu için kalabalıktı bir hayli. Evine gidene kadar şarkılar mırıldandı. Kapıyı açıp içeri girdi sonra. Işığı açarak karanlığı dağıttı. Oturma odasına çıktı. Kendini koltuğa attı. Bacakları ağrıyordu. Gerçekten iyi bir dinlenmeye ihtiyacı vardı. Ama  bundan önce bir duş iyi gelecekti. Odasına gitti, kıyafetlerini alıp banyoya ilerledi. Sıcak suyu ayarlayıp girdi içeri. Sıcak su kaslarını gevşetti. Duştan sonra kendine bir çay yaptı. Mutfağa oturmuş öylece  düşünüyordu. Düşündüğü şey Seokjin'in ihanetiydi.O gece kollarında hayat bulmuş gibiyken, diğer gece hiç umrunda olmamış gibi sözlenmişti. Taehyung'un gözleri doldu. Bir ihtimal, bir ihtimal birisi tarafından sevildiğini düşünmüştü. Bu onu o kadar mutlu etmişti ki... olsalardı diye düşündüğünde karşı çıkan  herkesin karşısında dimdik durabilirdi. Eğer elinden Seokjin tutsaydı. Sadece onunla oynamış gibi hissediyordu. 'Oyuncak mıydım ben?'
Taehyung göz yaşlarını akıttı. Silme zahmetine girmedi. Yanakları ıslandı.
Taehyung özel olduğunu düşünüyordu. Seokjin kendisini  daha  değerli hissetmesini sağlamıştı. Ama şimdi bu hissi kendi elleriyle yok etmişti. Karşısına çıkmaya bile korkuyordu. Korkak Kim Seokjin. Aşkı için savaşamayacak kadar korkak. Tae güldü birden. Aşk mı demişti o? Daha çok güldü, gözlerinden akan yaşları umursamazken... Seokjin ona hissettiği hiçbir şeyi söylememişti ki? Vücuduna iltifat etmişti sadece. Belli ki  vücudunu istiyormuş. Eğer ona karşı bir şey söylediyse bile-hatırlamıyordu-  yalandı! Seven insan böyle yapmazdı. Onu gerisinde bırakıp mutlu bir yuva kuramazdı. Hiçbir şey olmamış gibi  ortadan kaybolamazdı.   Taehyung bardağı bırakıp odasına gitti. Bacakları öyle ağrıyordu ki.  Yatağına attı kendini. Ve aklından hiç çıkmayan o gece doldu yine, yine! Kendisini ona sunmuştu. Ileri gitmek istemişti. Ama durdurmuştu? Sahi neden durdurmuştu. Madem terkedip gidecekti ona oracıkta sahip olup bir daha karşısına çıkmayabilirdi. Kim Seokjin onu delirtecekti. Bu yüzden uyumak istedi. Aklında cevapsız kalan sorulardan ve kurduğu kurgulardan kaçmak istedi.

Rédamancy Taejin / Vjin [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin