Karmaşık yollardan geldim

185 18 6
                                    

"Taehyung, kahvaltını doğru şekilde yapacak mısın yoksa zorla ben yedireyim mi? " Taehyung arkadaşına döndü.

"Efendim?"

"Kime diyorum ben! Sabahtan beri yaptığın tek şey dalıp gitmek. Burada değilsin,  Taehyung."

"Üzgünüm Jimin-ah. Uykusuzum biraz bu yüzden dikkatli değildim. Daha dikkatli olacağım." Diyerek çayından içerken arkadaşı ona baktı.

"Bana dürüst olmak ister misin?" Jimin sabah ona uğramıştı. Annesi onlar için hazır bir şeyler yapmıştı. Eve geldiğinde de Taehyung ile birkaç şey hazırlamıştı kahvaltı için. Ancak o ne kadar konuşsa da Taehyung bir şey söylemiyordu. Jimin eve geldiğinde arkadaşının halini fark etmişti. Sorduğunda ise dün gece ailesini rüyasında  gördüğünü söyleyerek kaçamak cevap vermişti. Jimin üstelemedi,  nedenini biliyordu. Seokjin'in yüzük taktığını duydukları masada Taehyung'un halini görmüştü.
O zaman pek anlayamamıştı ama Jin'in Moon'a gelmediği sırada Taehyung'un  üzgün olduğunu görmüştü.

"Bir şey yok Jimin, gerçekten. Ilgin için teşekkür ederim ama kötü günler geçiriyorum. Daha sonra toparlarım.. "

"Jongdae'den izin almak ister misin? "
Taehyung kafasını salladı.

"Gerek yok. Dans etmezsem evde daha kötü olurum gibi hissediyorum. Öyle de olur muhtemelen. Bu yüzden devam edeceğim."

"Sen bilirsin. Wheein'in Sehun ile kavga ettiğini duydun mu? " Taehyung şaşırdı.

"Nasıl oldu?" Jimin güldü. Yemeğini yerken anlatmaya başladı.

"Wheein prova yaparken Sehun gelmiş ve onu dinliyormuş. Sürekli bölmüş provayı.  Wheein'de susmasını isteyince Sehun daha çok konuşmuş. Duyduğuma göre Wheein çığlık atıp ona doğru koşmuş. Sehun'da korkarak kaçmış. Mekânı turlamışlar! " Taehyung bunu hayal ettiğinde kahkahalarla güldü. Wheein deliydi! Onun için kim olduğu önemli değildi  herkese tavrını gösterirdi. Anlaşılan Sehun onun tavrından korkmuştu ki koşmuştu. Jimin gülerken saldayesinden düştü. Bu Taehyungu daha çok güldürdü. Jimin düştüğü için kendine gülmeye başlamıştı yerde. Birkaç dakika boyunca gülmeye devam ettiler. Gözlerinden yaş gelmişti..  Taehyung günler sonra bu kadar çok gülmüştü. Arkadaşı sayesinde... elini ona uzattı.

"Kalk hadi. " Jimin elini tutup sandalyesine geri oturdu.

"Görürsen sorma ama olur mu? Siniri hala yatışmamış. " Taehyung kafasını salladı.

"Sehun'un adını bile geçirmeyeceğim."

"En iyisi!" Dedi Jimin. Daha sonra masanı beraber kaldırdılar, Taehyung onlar için  birer bardak çay koyup oturmuşlardı  koltuğa.

"Jongdae'nin ortağını gördün mü? " diye sordu Jimin.

"Evet, Jongdae tanıştırdı." Jimin şaşırdı. Daha sonra konuşmaya devam etti.

"Bizi mesai bittiğinde tanıştırdı. Çalışanları toplayıp taktim etti beyefendiyi. Tavrı oldukça hoştu aslında. Sürekli gülümsüyordu, sıcakkanlı sanırım."

"Evet. Fazla üstüne düşüyor insanın."

"Nasıl yani?" Diyerek sordu Jimin merakla.

"Masaya oturunca tabağıma yemek koydu. Onun hakkında ne düşündüğümü tahmin etti. Sanırım ilgi alanı bu,insanlar."

"Umarım zorluk çıkarmaz. Hoseok ona pek sıcak bakmadı. Her işe karışacağını düşünüyor. "

"Hep orada takılmaz, değil mi? "

"Bilmiyorum. Jongdae beni şaşırttı." Dedi Jimin gözlerini kocaman açarak.

"Moon'dan asla vazgeçmez sanıyordum."

Rédamancy Taejin / Vjin [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin