Sabah tekrardan ikizler ile kahvaltı yapıyorduk Roul bugün herzamankinden daha sessizdi. Bunu fazla kafaya takmamayı düşündüm. Hepimizin kahvaltısı bitince çantalarımızı aldık ve kapı büyüsü ile akademiye gittik. Roul bana veda etmeden sınıfına hızlı adımlarla yürümeye başladı. Biz Eddy ile vedalaşıp sınıflara gittik.
Sınıfa girdiğimde Ash ile Carlos konuşuyor Alıson sırasında kitap okuyordu ve prens ile Yui'de konuşuyorlardı, daha çok Yui prensle konuşmaya çalışıyordu. Bende sırama doğru ilerledim çantamı sıranın yanına astım ve kafamı sıraya gömüp dersin başlamasını bekledim.
Birden omzumda birinin elini hissetim. O kişinin kim olduğunu anlamak için kafamı sıradan kaldırdım ve sağ tarafıma döndüm. Bu prensti.
"Bir şeymi istediniz?"
Jack - Hayır hastamısın diye merak ettim sonuçta yarın büyük gün.
"Endişelendiğiniz için teşekkür ederim ama gayet iyiyim sonuçta yarın sizi yenmeyi kaçıramam"
Prens bunu duyunca emin olmayan bir surat ifadesi takındı ve kahküllerimi anlımdan çekerek kendi elini koydu
Jack - Eminmisin? Gerçi muhtemelen yüzün yaşlı bir nineye çok benzediği için seni hasta biri olarak görmem doğal.
Sinirim bozuldu. Tam cevap vericektim ki içeri sensei girdi ve kendi masasına geçti
Takashi S. - Evet çocuklar herkes burda gibi görünüyor. Bugün büyü çalışması yapıcaz o yüzden soyunma odasında üstünüzü değiştirin ve bahçeye gelin
Herkes soyunma odasında üstünü değiştirdik. Kıyafetlerimiz normal mavi beyaz desenleri olan t-shirt ve şorttu. Üstümüzü değiştirdikten sonra bahçede sıraya girdik ve sensei'nin diceklerini dinlemeye başladık
Takashi S. - Evet çocuklar bugün bizim dersimize katılıcak bir konuğumuz var.
Sensei'nin baktığı yere bakmaya başladık ve bize doğru iki koruması ile gelen adamı incelemeye başladım. Oda benim gibi mavi göze ve koyu sarı saça ayrıca yüzünün yarısını gizliyen bir sakala sahipti ve çok zengin olduğu üstündeki kıyafetlerden belliydi.
Jack - Baba! Burda ne işin var?
Babamı? O kralmı?
Hiç istifimi bozmamaya çalıştım ve konuşulanları dinledimTakashi S. - Çocuklar, kral her sene 1-S sınıfını ziyaret eder ve böylece krallıktaki en güçlü çocukları inceler. Bugün antrenmanımızı izlicek
Kral Prsy - Tanıştığımıza memnun oldum lütfen ben yokmuşum gibi antrenmanınıza devam edin.
Gözlerimi sınıf arkadaşlarımda gezdirdim bağzıları heyecanlı bağzıları kararlıydı ben ise kralın dediğini yapıp o yokmuş gibi çalışmayı sürdürücektim böylece sitres olmam.
Herkes bahçenin bir bölümüne geçti ve tahta kuklalara saldırmaya başladılar aslında onları incelediğimde güçlü olduklarını anlayabiliyordum onları izlemeyi bırakıp kendi işime göndüm ve tahta korkuluğa daha isim vermediğim büyümü yapmaya çalıştım.
Elimi bir silah gibi korkuluğa doğrulttum ve mavi ateşimi küçülte bildiğim kadar küçülttüm sonrada isabetlediğim yere ateş ettim ve korkuluk havaya uçtu. Mavi patlama çok fazla ses ve toz çıkarmıştı ama patlama büyük bir alanı kapsamadığı için kimse yarada almamıştı
Toz tamamen dağıldığında herkes bana dönmüş ve şaşkınlıkla bakıyordu hatta akademinin içinden bile bana bir sürü insan bakıyordu. Ordan bir hoca seslendi
X - Hey! Takashi, orda herşey yolundamı?
Takashi S. - Evet! Hepimiz iyiyiz ...sanırım!
"Afedersiniz" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünya'nın En İyi Suikastçısı, Aristokrat Olarak Reenkarne Oluyor
Random35 yaşında bir suikastçıydım ama bana karşı yapılan bir suikast sonucu öldüm. Tanrılarla bir anlaşma yapıp başka bir Dünya'ya reenkarne olup o Dünya'yı kahraman dedikleri kişiden kurtarmam gerek. Bu hikaye dünyanın en iyi suikastçısını başka bir Dün...