25 ~ Peter ve Dükkanım

135 16 0
                                    

ÇARŞAMBA    14:00   

İkizlere sırrımı açıkladığımdan beri bir gün geçti. Neyseki sırrımı onlara söyledikten sonraki gün sanki onlara hiç birşey söylememişim gibi davrandılar.

Eski hayatımda ne kadar kendime "birini sevmek sadece sana zayıflık vericek." desemde, gelecekte tehlikelerle karşılaşma durumum olsada en azımdan şu anda kimse beni onları kullanarak tehtid etmez. Zaten neden etsin ki? Buraya geldiğim bu beş yıl içerisinde şu ana kadar neredeyse hiç kimseyle bir kavgaya bile girmemiştim. Aksine insanlara sürekli iyi davranıp itibarımı yüksek tutmuştum. Zaten dış görünüşüm sayesinde de insanlar bana ön yargılı yaklaşmıyorlardı. Bu yüzden şu zamana kadar rahat yaşamıştım.

Jack - Hey, sen eve gitmiyormusun?

Düşüncelerim Jack tarafımdan bölünmüştü. Ben dalmışken son derste bitmiş herkes çıkıyordu. Bende çantamı alıp sınıftan Jack ile beraber dışarıya doğru gidiyordum. Bugün yeni çalışanlarımın ve çamaşırhanemin ilk günüydü. Çok mutluyum artık para kazanmak için loncaya gidipte yorulmama gerek kalmıcak. Zaten çamaşır hane iyi bir fikirdi. Ev hanımları benim önceden yaşadığım modern dünyada yaşamadığı için günde yapıcakları çok fazla ev işi oluyor bide ev işi yapan kişi çalışıyor ise. Benim slime'larım sayesinde çamaşırlarını iki dakikada alabilicekler. Bu iş tutmazsa zaten iflas ederim.

Jack - Bugün gereğinden fazla mutlusun. Birşeymi oldu?

"Gereğinden mutlu ne ya?"

Jack - Genelde yüzünde bir duygu kırıntısına bile rastlanmadığından garip geldi.

Eskilerden alışkanlık sadece. Duygusuz değilim.

"Sadece artık rahat bir şekilde para kazanacağım için mutluyum."

Jack - Ne oldu ki?

"Sana söylemedim mi? Bir dükkan açıyorum."

Jack - Birkez bile bahsetmedin!

"Artık biliyorsun."

Jack - Ne dükkanı peki?

"Bir çamaşırhane."

Jack - Umarım batmazsın.

"İyi dileklerin için teşekkür edirim."

Jack ile sonunda bahçeye çıktığımda ikizleri gördüm ve Jack'e veda edip ikizlerin yanına gittim.

Eddy - Hadi artık eve gidelim. Açım.

"Sen ne zaman doydun?"

Roul - *güler*

Eddy - Hey!

Alınmaması için Eddy'nin saçlarını tek elimle hızlı bir şekilde karıştırıyordum o ise yüzüme somurtuyordu. Biz şakalaşırken yanımıza birden Alison geldi.

Alison - Blyck, şey...

"Efendim?"

Alison - Kuzenim seninle bir şey konuşmak istediğini söyledi. Acaba benimle gelirmisin?

Alison'a kafamı sallayarak onayladım ve çocuklara hemen dönüceğimi söyledim. Gitmeden önce Roul, Alison'un kuzeninin ismi geçince biraz sinirli baktığını görmüştüm.

Alison ile akademinin giriş kapısının otaraflarına ilerlemeye başlamıştık.

Alison - Üzgünün Blyck, sevgilin olduğunu söyledim ama beni dinlemedi.

Demek ki Alison zaten herşeyi biliyormuş. Bu sefer sevgili işi işime geldiği için sadece sustum. Biraz sonra Alison'un kuzeninin yani Peter'in yanına gelmiştik. Beni gördüğünde kendine çeki düzen verdi ve Alison'a kaş göz hareketi yaparak burdan gitmesini istedi.

Dünya'nın En İyi Suikastçısı, Aristokrat Olarak Reenkarne OluyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin