OYUNBAZLAR ÇETESİ♠️OYUNBOZANLAR (OYUNBAZ SERİSİ 1-2)

2.|19. Toplantı🎲

Selam Oyunbozanlarım!

Not: Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmâl etmeyin.♥️

📚Keyifli Okumalar Dilerim.📚

🎲●🎲

Yazar'ın anlatımıyla
Konum: Oyunbazlar Çete Evi
Tarih: 04.05.2023
Saat: 05:55

Genç adam yanında huzurla uyuyan sevgilisine baktı. Sessizce alnına bir öpücük kondurdu. Sevgilisini o kadar çok seviyordu ki ona alınamıyor, kızamıyordu. Bunu sevgilisi evlilik teklifini ret edince daha iyi anlamıştı. Üzülmüştü evet, hayal kırıklığına da uğramıştı evet ama daha fazlası yoktu.

Çünkü Cesur, Hera'nın hissettiklerini anlayabiliyordu. Hera'nın içten içe olan korkusunu hissetmişti. Bu yüzden ret etmesini sorgulamamıştı. Sadece kendine kızgındı. Anlık karar ile hareket etmek ona göre olmasa da öyle yapmıştı. Ve şimdi de eline yüzüne bulaştırmıştı. 

Yine de pişman değildi. En azından şansını denemiş ve Hera'nın evlilik hakkında düşüncelerini anlamış olmuştu. Ve şimdilik onu bu konu hakkında zorlamamaya karar vermişti. Belki ileride Hera'nın fikri değişirdi. Bu hayale tutunarak gülümsedi.

Ardından sevgilisini uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktı. Bugün Cesur için yoğun bir gün olacaktı. Tesise gidip konsey üyeleri ile bir toplantıya katılması gerekiyordu. Yıllık planlamalar ve yeni gelişmeler konuşulacaktı. Cesur her ne kadar gitmek istemese de her oyunbaz çete evinden gelen bir sözcü temsilci gibi oda toplantılara katılmak zorundaydı. 

Sırf bu toplantı için farklı büyük şehirlerden ve ülkelerden gelen oyunbaz askerlerinin olduğu bu büyük toplantıyı her zaman sıkıcı ve boğucu bulmuştur. Arkadaşları da onunla aynı fikirde olmalı ki her yıl Cesur'un gitmesi için onu ikna etmişlerdi. 

Hoş zaten Cesur hariç diğerleri bu konuma uygun değildi. Mesela Ediz için fazla resmiydi. Efsun için çok uzun sürüyordu. Pamir için ise o kadar kişi arasında olmak tam bir işkenceydi. Hal böyle olunca her seferin de Cesur gitmek zorunda kalıyordu. Neyse ki Cesur artık alıştığı için bir sorun olmuyordu. 

Her yıl bir kez toplantıya katılıp konuşulanları dinliyor bazı yerlerde konuşmalara katılıyordu. Toplantıya geç kalmamak için hızla hazırlanmaya koyuldu. Tam hazırlığı bitmişken sevgilisinin uyandığını gördü. Yüzüne bir gülümseme kondururken usulca yatakta doğrulan Hera'nın yanına ilerledi. 

Hâlâ uykulu olan sevgilisinin yanağını sertçe öptü. "Günaydın, gece mavisi." Hera, Cesur'un enerjik sesini duyduğunda dudaklarında tembel bir gülümseme oluştu. "Günaydın," diyerek karşılık verip Cesur'u süzdü.

"Her zaman giyindiğinden daha farklı giyinmişsin. Nereye böyle?" Hera öyle deyince Cesur kısa bir an sanki ne giydiğini bilmiyormuş gibi kendine baktı. Üstünde siyah bir gömlek ve yine aynı renk pantolon vardı. Biraz kendine çeki düzen verdiği doğruydu. Netice de resmi bir toplantıya katılacaktı. 

"Tesiste ki bir toplantıya gideceğim." Hera anlıyorum der gibi kafasını salladı. "Peki, o halde sana kolay gelsin." Hera yataktan kalkarken Cesur, "Ne toplantısı olduğunu sormayacak mısın?" diye sordu. Hera omuz silkti. Onun için toplantılar sıkıcı ve sıradandı. 

Bu yüzden neyle ilgili olduğunu merak ettiği söylenemezdi. "Toplantı işte ne olabilir ki?" Diye söylenerek banyoya ilerledi. Arkasında kalan Cesur sesli bir şekilde güldü. Bazen sevgilisi vurdumduymaz olabiliyordu. O anlardan birine denk gelmiş olmalıydı. "O halde ben gidiyorum. Akşam görüşürüz."