1.|26. Zehir Saçanlar♠️

116 58 55
                                    

Selam Oyunbazlarım!

📚Keyifli Okumalar Dilerim.📚

♠️●♠️

Yazar'ın Anlatımıyla
Konum: Parémvasi Tesis Yerleşkesi
Tarih: 02.08.2022
Saat: 11:00

Gök, isyan etti.
Tam ortadan ikiye ayrıldı.
Bir tarafı şifa verdi, diğer tarafı zehir saçtı...

Yılanlar, tehlikeli canlılardı. Çoğu insan onlardan korkar, yanlarına yaklaşmazdı. Çünkü bazı yılanların ısırıkları ölümcül olurdu. Tükürük bezlerinde salgılanan zootoksin yani zehirleri insanı birkaç saatte hatta yılan türüne göre daha az sürede bile öldürecek kadar hızlı etkiye sahipti.

Oysa bunun dışında yılan zehri orta çağdan beri çeşitli hastalıklar için tedavide kullanılmıştı. Veba, öksürük ve egzama gibi hastalıklarda. Bu zamanda ise araştırmalara göre; kalp hastalıklarında ve çeşitli kanser tedavilerinde özellikle göğüs kanserinde yılan zehrinden pozitif sonuçlar elde edilmişti. Yani insanları zehirleyen yılan bir yandan da onlara şifa oluyordu. İronik...

Zihninin içinde kendi kendine konuşan Lilya duraksayarak düşüncelerini yarıda kesti. Ve bütün bu yılanlar hakkında düşündüklerine sebep olan canlıya baktı. Koluna dolanmış abisinin evcil hayvanı olan kara Mamba yılanına gri parlak gözlerini çevirdi. Yılan başını Lilya'nın el sırtına koymuş öylece uslu uslu duruyordu. Lilya diğer elinin işaret parmağıyla yılanın koyu yeşil pullu kafasını sevdi. "Seni tembel. Daha ne kadar orada yatmayı düşünüyorsun?" Yılanın siyah gözleri Lilya'ya çevrildi. 

Çatallı dilini ağırca dışarı çıkartıp tısladı. Lilya güldü. "O kadar tembelsin ki tıslaman bile zaman alıyor. Oysa siz kara Mambalar son derece agresif ve saldırgan yılanlarsınızdır. Senin sorunun ne olabilir ki acaba?" Yılanın sarıldığı kolunu havaya kaldırıp kendi yüzüne yaklaştırdı. Böylece yılan ile göz göze gelmişlerdi. "Doğruyu söyle seni abim mi böyle uysallaştırdı?"

Yılan tekrar tıslayınca Lilya gülerek kolunu aşağı indirip dizinin üstüne koydu. Yılanın ona gerçek bir cevap veremeyeceğini elbet kendi de biliyordu o yalnızca bu şekilde hayvanlar ile konuşmayı severdi. Yılan ile ilgili düşünmeyi keserek gri parlak gözleriyle oturduğu yerin biraz ilerisindeki nehre baktı.

Nehir dingin bir şekilde sağ tarafa doğru akıyordu. Berrak suyun sayesinde renkli, renkli taşlar suyun altından gözüküyordu. Huzurla derin bir nefesi burnundan içeri çektiğinde biraz ilerisinde bulunan hanımeli çiçeklerinin kokusunu duyumsadı. Hafif esen rüzgâr hanımellerinin kokularını etrafa yayıyordu.

Onların yanına kuş sesleri de eklenince Lilya çimenlerin üstüne serdiği kırmızı kareli örtüye uzandı. Kara Mambanın olduğu kolunu karnının üstüne koyarken diğer kolunu başının arkasına koydu. Gri gözleriyle masmavi gökyüzünü izlemeye ve zihninde konuşmaya başladı. 

Sonsuzluğa uzanan gökyüzü; senin ardında atmosferin dışında, uzay boşluğunda atalarımın olduğu bir gezegen var. Köklerim oradan geliyor ve sanırım ben oraya gitmek istiyorum. Çünkü çok garip ama bu gezegende doğmuş olmama rağmen kendimi buraya ait görmüyorum. Burada kendimi fazlalık gibi görüyorum. Belki de yok edilmesi gereken biri? Çünkü biz bu dünyaya zehir saçanlarız.

İnsanlığa zarar verenleriz. Yılanların hem zehir hem de şifa verdiği gibi şifada vermiyoruz. Ve biz bu gezegenden defolup gitmeden zarar vermeler bitmeyecek. 
Bizler, Skiá oyunbazlarının bize verdikleri isimle Parémvasi'ler bu gezegen için çok fazla tehlikeliyiz. Ama bu tehlikeyi bu gezegene getiren Skiá oyunbazları da en az bizim kadar tehlikeliydi belki daha fazla... 

OYUNBAZLAR ÇETESİ♠️OYUNBOZANLAR (OYUNBAZ SERİSİ 1-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin