4|Sirius

3.1K 308 60
                                    



"Kimsin sen?"

"Benim adım Kim Taehyung, soylu Kim ailesinden geliyorum. Buraya ise ve şu aynadan geldim"

Jungkook duydukları karşısında yüksek bir kahkaha patlattı. Tüm bunların bir oyun olduğunu ve birinin kendisine hiçte komik olmayan bir şaka yaptığını düşündü.

"Hahaha ne haha.. dur bir saniye.. haha şakacı çocuk" Jungkook karnını tutup gülerken, önünde duran Taehyung anlamsız bakışlarla baktı iri vücutlu adama.

Bu adam kesinlikle çizdiği adamdı, yüzü sirius'un yüzüydü. Bedeni oldukça iris ve uzun boyluydu. Taehyung yanında minicik kaldı.

"Efendim gülmeyin, ben gerçekleri söylüyorum. Neden bana inanmıyorsunuz"

Jungkook gülmesini bitirdikten sonra esmer oğlana baktı. "Daha inandırıcı bir yalan bulsaydın" dedikten sonra Taehyung bileğinden yakaladı ve hızla üst kata salona çıktılar.

"N-nereye sürüklüyorsunuz beni bayım?" Esmer oğlan korktu ve ağlamak üzereydi. Neden kendisine bu kadar kötü davranıyordu ki. Jungkook'un tuttuğu ince bilek acımaya başladığında Taehyung acıyla inledi.

"Bırakın lütfen.. acıtıyorsunuz"

Salona geldiklerinde Jungkook yaptığı kaba davranışın farkına varıp bıraktı zarif bileği. Hırsızda olsa böyle savunmasız ve zarif bir adama kaba davrandığı için pişman oldu.

"Tamam bıraktım, ama polise haber vereceğim. Tanrı aşkına nerden geldin evimde ne arıyorsun?"

"Hayır lütfen askere haber vermeyin. Neden inanmıyorsunuz ben hırsız değilim"

Taehyung konuşurken etrafta göz gezdirdi. Neden her şey bu kadar değişikti. Yoksa burası uzay mıydı? Karşısındaki adamda uzaylı mıydı?

"Waah her şey çok farklı" dedi esmer adam etrafa gezmeye başladı. Gözüne en çok çarpan şey televizyon oldu. "Bu ne sirius? Dün gece içinde küçük insanlar vardı?"

Jungkook, yabancı adamın dedikleri karşısında isyanla güldü. Elini burnun kemeri attı sertçe sıktı. Bu çocuk sinirini bozuyordu.

"Yok sen benimle dalga geçiyorsun"

"Ben sizinle dalga geçmiyorum efendim, acaba kaçıncı yıldayız. Çünkü benim yaşadığım dönem böyle değildi"

Jungkook sinirden kendini koltuğa attı, kesinlikle inanmıyordu karşısındaki adama. Hırsız olduğu anlaşılmasın diye garip davranıyor diye düşündü.

"Bana bak küçük adam böyle yaparak kurtulamazsın" Jungkook birden yerinden sıçradı ve Taehyung'un önüne geldi. "Çaldıkları çıkar bakayım"

Taehyung kocaman gözlerle baktı kendisinden bir hayli uzun olan adama. "B-ben bir şey çalmadım"

Jungkook inanmadı. Hemen sonra Taehyung'un üzerindeki eski döneme ait pijamayı karıştırdı, elledi, bir şeyler aradı.

"E-efendim ne y-yapıyorsunuz?"

Jungkook, istemeden dokunduğu bedeni fazla merak etti, kıyafetler olmadan. Çünkü çok ince beli ve kıvrak bir vücuda sahipti esmer adam.

"Çekin elinizi, bu bir tacizdir"

"Ne!" Jungkook'un büyük gözleri daha da büyürken ağzı açık baktı esmer adama. "Taehyung musun nesin bilmiyorum ama ben sapık değilim, sadece çaldıklarını çıkar"

"Ben hırsız değilim" en sonda sinirlenen Taehyung üzerindeki pijama gömleğinin düğmelerini çözdü ve çıkardı. Çıplak kalan üst bedenini saklamak istedi hemen. Jungkook'un gözleri oraya kaydığında yutkundu. Neden böyle hissetti anlamadı.

Time Travelling | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin