Time Travelling | taekook

12|Sevgilin Değilim

"Senden hoşlanıyorum Taehyung, sevgilim olur musun?

Jungkook'un itirafi karşısında Taehyung'un tüm dikkati Jungkook'a takıldı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Jungkook'un sevgilisi olmak istiyordu. Ondan hoşlanıyordu. Bakışlarını kaçırıp gökyüzündeki yıldıza baktı.

"Bana bir cevap vermeyecek misin Taehyung?"

Jungkook baş parmağıyla esmer oğlanın yanağını okşadı. Jungkook'un okşaması Taehyung'u fazlasıyla mayıştırmıştı. Burda uyumak ve uyanmamak istiyordu. O sırada Taehyung içinden geleni yaptı.

Eğilip Jungkook'un sıfır kollu tişörtten dolayı açıkta kalan omuzuna küçük bir öpücük kondurdu. Jungkook öpücükten dolayı mutlu oldu, dudakları yana kıvırıldı. Taehyung'un da kendisinden hoşlandığını anlamıştı. Fakat neden konuşmadığını anlamıyordu.

"Bal oğlan cevap vermeyecek mi?"

Sonunda dudaklarını aralayan esmer adam komuştu, "Sevgilin olmak istemiyorum Jungkook, eğer sevgilin olursam ayrılırız o zamanda ben çok üzülürüm"

"Neden ayrılacağımızı düşünüyorsun ki? Asla bırakmam seni"

"Ama tüm sevgililer bir gün ayrılıyor"

Jungkook esmer adamın yanından kalkıp tam karşısına oturdu. Ellerini tutup ince parmaklarıyla nazik bir şekilde oynarken Taehyung'un bakışları parmaklara kaydı. "B-ben buraya ait değilim ki, biz sonunda ayrılmak zorunda kalırız"

Jungkook ne diyeceğini bilemedi, Taehyung'u haklı buldu. Neden böyle olmak zorunda diye isyan etti kendi kendine. Keşke buraya ait olsaydı, keşke benim olsaydı diye düşündü.

"Biliyorum... biliyorum ama seni seviyorum işte, kalsan burda gitmesen hiç kendi yılına hmm? Çok mutlu oluruz söz veriyorum çok mutlu olacağız. Çok mutlu edeceğim seni asla ailenin yokluğunu aratmayacağım. Aile olacağım sana" Jungkook, Taehyung'un gözünden düşen yaşları silip dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.

Hemen sonra Taehyung, Jungkook'un kucağına çıktığında, Jungkook şaşırdı. Elleri hemen esmer adamın beline gidip kaslı kollarıyla sardı ince beli.

"Sevgili olmayalım işte Jeongguk ama öpüşelim hep, sarılalım birlikte uyuyalım, beraber yemek yapalım, eğlenelim hep"

Jungkook yakından izledi onu. Öyle güzel saf, çiçek gibi bir kokusu vardı. Sanki hiç büyümemiş hep çocuk kalmış gibiydi. Bir bebeğin teninden yayılan o sihirli koku gibi masumdu. Kim Taehyung sevilmek için yartılmıştı.

Taehyung sessizce ve yavaşça olduğu kucakta kıvrıldı. Başını Jungkook'un göğüsüne yaslayıp gözlerini kapatırken ince parmaklarıyla kaslı göğüste oynamaya başladı.

"Sevgili değilsek o zaman niye öpüşüyoruz lan"

Jungkook birden konuştuğunda Taehyung başını kaldırıp Jungkook'a baktı. "Yine odun Jeongguk geri mi döndü? Biraz önce çok tatlıydın ki"

Jungkook, esmer adamın tatlığı ve sürekli dudaklarını büzerek konuşması gülmeden edemedi. Ne ara bu kadar aşık olmuştu Taehyung kendisi bile anlamadı.

"Ben hep tatlıyımdır sadece sen fark etmiyorsun güzelim"

Cümle arasından Taehyung'un dikkatini çeken sadece 'güzelim' lafı oldu. Heyecanla başını olduğu göğüsten kaldırıp parlak gözlerle Jungkook'a baktı. "Güzelin miyim gerçekten?"