Time Travelling | taekook

9|Daha Ne Kadar Kaçacaksın Benden

Taehyung bir saattir Jungkook'tan kaçıyordu. Jimin'in yanında oturmuş beraber yaşlı kadını bekliyorlardı. Jungkook ne zaman yanlarına gelse Taehyung kaçıyor, Jungkook'u yalnız bırakıyordu. Taehyung ilk defa bir erkekten hoşlanıyordu. Yaşadığı yabancı hisler kalbinin hızla atmasına neden oluyordu. Jungkook aklına gelse karnına ağrı giriyor ve istemeden sırıtıyordu.

Jimin yanında oturan esmer adama dikkatle baktı. Sessiz ve utangaç biriydi. Sadece yeri geldiği zaman konuşuyor ve konuşmasının bir garip olduğunu fark etti.

"Hey, niye bu kadar sessizsin?" dedi Jimin. Gerçekten artık sıkıntıdan patlamak üzereydi. Bir saattir öylece yan yana oturuyorlardı.

"N-ne?"

"Bir şeyler söyle neden bu bu kadar sessizsin? Sıkıntıdan patlıyorum. Şu adam, Jungkook nasıl dayanıyor hiç konuşmadan"

Taehyung anlamsız bakışlarla Jimin'e baktı. Jungkook ne alaka anlamadı. Jimin, Jungkook ve Taehyung'un birlikte olduğunu sanıyordu. Çünkü ikisinin hal ve haraketleri sevgili gibiydi.

"Bilmem ki, biz evde sadece oturuyoruz. Ne zaman konuşmamız gerekse o zaman konuşuyoruz ama Jungkook biraz kaba biri sürekli lanlı konuşuyor"

"Çok sıkıcı amına koyayım, tanrı bilir siz yatakta da sessizce hiç konuşmadan sevişiyorsunuz"

Taehyung duydukları ile kıpkırmızı kesilirken, Jimin'in gözünden kaçmadı. Taehyung'un omuzuna hafifçe vurup güldü "Utanma biz bizeyiz"

"Ama efendim biz.."

"Tamam tamam sizin sıkıcı yatak şeyinizi dinlemek istemiyorum" dedikten sonra aklına gelen soruyu sordu. "Sen ne istiyorsun ki babaannemden yani ne işin olabilir ki büyüyle"

"Bunu size anlatamam bana inanamazsınız ki?"

Jimin güldü. İnanmayacak son kişiydi. Çünkü bu işlerle uğraşıyorlardı. Kendisi uğraşmasa da eskiden büyükleri uğraşıyordu.

"Hadi ama ben inanırım, zaten büyüyle uğraşıyoruz biz"

Taehyung anlatmak isterken, o sırada Jungkook hızla ikiliye yaklaştığında, Taehyung telaş yapıp ayağa kalktı. Jungkook'u her gördüğünde kalbi deli gibi atıyor ve yanakları kızarıyordu. İlk defa bu duyguları yaşıyordu, ne yapacağını bilmiyordu.

"Daha ne kadar kaçacaksın benden lan" Jungkook Taehyung'a bakarak konuştuğunda esmer adam cevap vermeyip bakışlarını kaçırdı. "Taehyung neyin var yanlış bir şey mi yaptım amına koyayım"

Taehyung, Jungkook'un tekrar küfür ettiğini görünce bakışlarını birleştirdi. "Hani artık küfür etmeyecektin, hep yalan söylüyorsun Jeongguk"

"Jeongguk mu?" dedi Jungkook şaşkınlıkla "İlk defa biri bana Jeongguk diyor" deyip güldü.

İkiliyi izleyen Jimin bıkkınla ayağa kalktı. Bunlar asla tartışmadan durmuyorlar diye düşündü. Jimin'in araba sesi duyduğunda hemen karşıya baktı. Sonunda babaannesi ve babası gelmişti.

"Sonunda geldiler" üçü de gelen arabaya baktığında Taehyung heyecanlandı. Sonunda 1921'e döneceğini düşündü. Jungkook'tan kaçacaktı artık. Fakat bir yanı gitmek istemiyordu.

"Gelin benimle" Jimin'in konuşmasıyla ikili Jimin'i takip edip arabaya doğru yaklaştılar. Arabadan inen Jimin'in babası hemen yaşlı kadını indirmeye koştu. "Gel anneciğim"

Yaşlı kadını indirirken Jimin'de yardım edip sonunda indi kadın. Bay Park iki yabancı adamı gördüğünde anlamsızca baktı onlara. Tanımıyordu iki genç adamı. Oğlunun arkadaşları olduğunu düşündü.