Güney ilk başta ne olduğunu anlamasa da kısa bir karşılık vermenin ardından kendisini geri çekti..
Güney:Cemre..Ne yapıyorsun sen?
Cemre:Güney..
Güney:Ne yaptığını sanıyorsun Cemre?
Cemre:Anlasana..Senin için yanıyor yüreğim..Senin yanında saçmalıyorum..Tutamıyorum kendimi..Daha fazla dayanamıyorum Güney..
Güney:Bu saçmalık! Saçmalık Cemre!
Cemre:Ne saçmalık hı? Sana olan aşkım mı? Yanında yaptığım şeyler mi? Bunca zaman beni farketmen için daha ne yapmalıydım ?
Güney:Cemre sana inanamıyorum..Sen benim..
Cemre:Sakın kardeşim gibisin deme..Sende bana karşılık verdin Güney..Evet aramızda iki yaş olabilir ama bu bize engel olamaz..Benim sana olan aşkıma engel olamaz Güney..
Güney:Hayır,hayır..Böyle bir şey olamaz! Bu saçmalık! Biz beraber büyüdük.Sen benim kardeşimin en yakın arkadaşısın..Nasıl böyle şeyler düşünürsün..
Cemre üstündeki gömleği çıkarıp koltuğa attı önce..Ardından da Güney'e yeniden yaklaşıp masmavi gözlerini Güney'in gözlerine dikti..İlk defa bu kadar cesaretlenebilmişti..Büyüyorlardı işte..Asla eskisi gibi değildi..Büyüyorlar ve değişiyorlardı..
Cemre:Ben sana aşık oldum Güney..
Güney:Cemre..Biz beraber büyüdük.Sen benim için sadece bir arkadaşsın..Kardeşim sayılırsın..
Cemre yeniden Güney'in dudaklarına kapanmıştı..Güney onu hafifçe iterek uzaklaştırdı..
Güney:Cemre..Ben gidiyorum! Sen de ne yapıyorsan yap tamam mı!
Cemre:Tamam,git..Ne yapıyorsan yap! Ama unutma..Seni sevmekten vazgeçmeyeceğim..
Güney sinirle telefonunu alıp kapıyı çarparak gitti..Cemre de koltuğa oturup ağlamaya başladı..Güney'e olan aşkı onu her geçen gün bambaşka bir insan yapıyordu..Peki şimdi ne olacaktı? Güney de öğrenmişti işte..Bundan sonra neler bekliyordu onu? Bir yandan en yakın arkadaşı söz konusuydu..
Eylül ve Serkan bisiklet sürdükten sonra banklardan birine oturdular..
Eylül:Teşekkür ederim Serkan..
Serkan:Neden?
Eylül:Yanımda olduğun için..Sağol..
Serkan:Hep yanındaydım Eylül..Olmayada devam edeceğim..
Eylül gülümsedi sadece..Ve yine uzaklara daldı..Güneş ışığı hüzünlü gözlerine vurmuş,saçları güneşten kestane rengini anımsatmıştı..Serkan da Eylül'ü izliyordu..Onun bu hallerine alışkın değildi..Kendinden emin,sert,dediğim dedik olan Eylül gitmiş bambaşka biri gelmişti..Aslında Eylül belkide hep böyleydi ama hiçkimse bunun farkında değildi..
Eylül bir süre sessiz kaldıktan sonra konuşmaya başladı..Asla kendisi ile ilgili değildi tabi..
Eylül:Defne nasıl? Ben birkaç kez aradım ama açmadı..
Serkan:Açıkçası bilmiyorum..Babam onu Londra'ya gönderdiğinden beri aramız iyi değil..Benimle de konuşmuyor..
Eylül:Anladım..Keşke böyle olmasaydı değil mi?
Serkan:Keşke..
Eylül:Gidelim mi artık? Geç oluyor..
Serkan:Olur tabi..Hadi..Gidelim..
Eylül:Taksiyi arayalım..Beklemeyelim şimdi..
Serkan:Gerek yok..Ben Erdem abiye haber verdim..Gelmiştir şimdi..
Eylül:Ben kendim geçseydim..
Serkan:Saçmalama Eylül..Biz bırakırız seni..Sanki çok uzak oturuyoruz..
Eylül:Tamam o zaman..
Ormanın çıkışına dek birlikte yürümeye başladılar..
Songül evlerinin bahçesinde oturuyordu..Aylardır o kadar huzursuzlardı ki..Annesinden nefret ediyordu..Babasının durumu ortadaydı..Simge yapmayacağı şeyler yapıyordu..Ve yıllardır düşman olduğu Eylül kardeşi çıkmıştı..Her şey o kadar karışmıştı ki..Bunları düşünüp müzik dinlerken Simge de eve gelmişti..Ablasını bahçede görünce o da bahçeye çıktı.
Simge:Abla? Napıyorsun burada tek başına?
Songül:Oturuyorum görmüyor musun?
Simge:Ne kızıyorsun ya? Devam mı hâla?
Songül:Pişkin pişkin konuşma benimle! Hem sen neredesin? Cezan bitmedi hâla.Gezip tozuyorsun.Babama söylerim görürsün!
Simge:Geldim işte.Kantindeydim!
Songül:İyi tamam.Yalnız bırak beni.
Simge:Ya dur..Konuşalım biraz..
Songül:Ne istiyorsun Simge.Gerçekten havamda değilim.
Simge:Eylül geldi bugün..Daha doğrusu karşılaştık..Sabah..Okul çıkışında zaten senin yanındaydım da..Sağolsun bütün okula rezil olduk.
Songül:Babam yüzünden Simge.Eylül yüzünden değil.Sen ve babam kızı delirttiniz.
Simge:Senin düşmanın değil miydi bu kız? Ne değişti şimdi?
Songül:Sen ister kabul et ister etme o bizim kardeşimiz Simge.Ve şuan çok kötü. Sakın bir hata daha yapma.
Simge:Yok,yapmam.Merak etme.
Simge çantasını da alıp kendi odasına geçti..
Songül Eylül'ü aramak istiyordu..Onu karşısına alıp konuşmak istiyordu..Bütün cesaretini toplayıp Eylül'ü aradı..
Songül:Eylül..
Eylül:Ne var? Ne istiyorsun? Neden aradın beni? Baban mı arattı?
Songül:Hayır hayır..Babam evde değil Eylül..Ben aramak istedim seni..Nasılsın?
Eylül Serkanların arabasından indikten sonra evin bahçesine doğru yürüyordu..Songül de tam bu sırada aramıştı..Aslında iyi değildi..İçtiği ilaçların hâla yan etkileri sürüyordu..
Songül:Eylül? Orada mısın?
Eylül:Ben..Ben..
Songül:Eylül..Sesin hiç iyi gelmiyor..Neredesin sen?! Eylül!
Eylül:Eve geldim..Bahçed-
Demeye kalmadan bayılıp kalmıştı..
Songül:Eylül Eylül! Eylül cevap ver! Geliyorum..Geliyorum kardeşim..Dayan..