Bölüm 5

198 4 0
                                    

Sincan, Ahmet Andiçen camisinin, yanında bulunan belediye gasil hane sini, açtığında, saat sekiz on beşi gösteriyordu. gasil hane yan yana iki kapıdan, oluşuyordu. ilk oda, gasil hane, yanındaki oda ise gassal hakanın, evrak ve dinlenme odasıydı. genelde cenazeler, sabah dokuz gibi gelir, öğlene kadar,, gelen tüm cenazeler yıkanıp kefenlenir, biraz ilerideki, Sincan mezarlığında, öğle namazını müteakip defnedilir,, ikindiye çok nadir cenaze kalırdı.. genelde kimsesizlerin, cenazesi, o vakitte defnedilir di. hakanın işi, öğlene biter,, öğleden sonra Andiçen camisinin imamıyla beraber vakit geçirirlerdi.. bazen sohbet ediyor, bazen de camiyi temizliyorlardı.. gasil haneyi açtıktan sonra,, yan odaya geçip, küçük tüpün üstünde, çay demlemek üzere işe koyuldu.. çay demleme işi bitmişti.. masasının üstüne,, gelirken aldığı poğaça, ve açmasını koydu. Simit in, susamları koku yapıyordu,, buda, cenaze sahiplerince hoş karşılanmıyordu. bu yüzden hayatı, burada koku yapmayan yiyecekleri yemekle geçiştiriyordu. ölüden korkmuyor musun? diye soranlar oluyordu. Oda, insan yaptığı işten korkar mı? diyordu. yıllardır, ceset göre göre alışmıştı artık. kahvaltısını bitirmiş, bardakta ki çayı, yarıyı geçmişti. bardağını dudağına götürürken,, cenaze aracı geri geri, gasil haneye yanaştı. Araçtan, şoför kadir ile, cenaze sahibi indi. başınız sağ olsun,, ALLAH rahmet etsin dedi.. ALLAH razı olsun kardeş,, cenazemiz yıkanırken bizde yanında olmak istiyoruz, bir sakıncası olur mu? diye sordu. Hayır, hiçbir sakıncası yok, gelebilirsiniz diye cevapladı. cenaze aracının,, arkasına bir tekerlekli, servis arabası getirdi. cenaze sahibi, hakan ve, kadir, tabutu bu araca koydu. ve gasil haneye sürdüler. her şey hazır olduğundan, yıkayıp kefenlenmesi,, çok uzun sürmedi.. tabutu araca yerleştirirken, yan yolda bir cenaze aracı, ve birde ANADOL pikap,, cenaze aracının, gasil hanenin önünden ayrılmasını bekliyordu. Belediyenin, iki cenaze aracı vardı. ondan dolayı , cenaze çok olduğunda,, pikap, ve kamyonetler le taşınıyordu. . kadir , ve,, cenaze sahibiyle tokalaştı.. araç , cenaze namazının kılınıp,, defnedilmek üzere,, mezarlığa doğru yol alırken,, ANADOL ,, pikap gasil hanenin kapısına yanaştı. bir süre sonra pikap ta mezarlığa doğru yol aldı.. cenaze aracı, gasil hanenin kapısında durdu ,, araçtan bir tek şoför murat indi. araçtan,başka kimse inmeyince anlamıştı,, bu cenaze kimsesizdi.. ne zaman defin? dedi . her zamanki gibi , diğerleri defnedilsin. en son bu kimsesizler bölümüne defnedilecek.. beraber,, tabutu tekerlekli servis arabasına koyup,, gasil hanenin içine koydular.. çay inşallah acımamıştır ,,gel hele birer çay içip,, soluklanalım.. olur dedi murat.. beraber odaya geçtiler. hakan ,,iki bardak çay doldurdu. Murat ın, yanına oturdu. derin bir nefes alıp verdi. elini Murat ın dizine vurdu. anlat bakalım dedi. çayından ,, bir yudum içti,. sarhoş var ya? Dedi. kansız diyorlar; sürekli ortalıkta gezen;; tabuttaki o. hadi be dedi. onu parkta, çarşıda , çay bahçesinde,, nerede gördüysem, hep sarhoştu. hiç ayık görmedim. nasıl ölmüş ?? pazarda, balık satan bir genç var.. belki görmüşsündür.. Ahmet amcanın yanında kimi? he işte o,, tren yolunda, öldürmüş mü? yoksa trenin altına mı itmiş? ne olmuş,, polis araştırıyor. .. herkesin, kansız olarak tanıdığı kişi,, şu an içeride yatıyor... Hakan,, haydaaaaa lan ikisi de, gariban. neyi paylaşamamışlar? hem balıkçı genç, iyi şen şakrak,, biri gibi duruyordu.. onda, can alacak yürek yok,, onun, birini öldürdüğüne, inanmam.. Murat,,demek ki ,,içki şişede durduğu gibi durmuyormuş.. ALLAH rahmet etsin. şimdi sarhoş, olarak göçtü, gitti.. orada hesabını nasıl verecek? ALLAH yardımcısı olsun,, pisi pisine ölmüş.. evet öyle olmuş,, dedi Hakan... ikisi de çaylarını içti.. hakan, saate baktı. öğle vakti yaklaşıyor,, hadi dedi,, cenazeyi yıkayalım.. hakan la, murat, yan odaya geçti. servis arabasında ki, tabutun kapağını açtılar.. murat kapağı, kapının yanına yaslamak, üzere tabut tan ayrıldı. Ceset, beyaz bir çarşafla örtülmüştü.. hakan, örtüyü aldığında, küçük çaplı şok geçirdi.. ALLAH diye bağırdı. Murat, ne oldu? Gardaş dedi. koşarak tabutun yanına geldi.. gördüğü manzara karşısında,, oda ürperdi.. ne olmuş? buna böyle.. işi gereği,, çok kötü durumda ceset görmüşlerdi.. fakat böylesini, ilk defa görüyorlardı.. alnından,, itibaren, kafası ikiye ayrılmış, başının yanında, iki şeffaf, polis delil, yazan poşette,, bir parça kanlı parçalanmış,, et parçası.. bilekten, kopmuş bir el,, kafatasının içi boştu... hastanede, kabaca temizlenmesine rağmen,, cesedin her yanı kurumuş kanla kaplıydı.. işimiz, uzun olacak dedi Hakan. Beraber, cesedi tabuttan alıp, yıkama tezgahına koydular.. kansızın, acı, korku, ve dehşete kapılmış,, yüzüne baktılar.. Murat yardım ederken,, hakan ,,kansızın cansız bedenini yıkıyordu.. beraber,, cesedi yıkayıp,, kefenlediler.. cesedi ,tabuta koyup,, araca yerleştirdiler.. tabutun, kapağını da kapatıp, aracın kapısını kapattılar... murat, aracını mezarlığa,, kansız için son yolculuğa,, doğru doğru sürerken,, Andiçen camiinde, öğlen ezanı okunmaya başlamıştı..

SEANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin