10. BÖLÜM

1K 47 74
                                    

Hellöö nasılsınız ?

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

🎼

Sezen Aksu - Küçüğüm


⛓️

Alt yapısı olmayan bir şehir gibiyim. Ne zaman gözlerimi sular bassa şehir o suların altında kalıp bir savaş alanına dönüşüyordu.

Kaçtığım bütün savaşların yaralarını ağır ödüyordum.

Ben ise şimdi tutmaya çalıştığım bu gözyaşlarıyla boğulmak üzereyim. Başıma hangi acı gelirse gelsin boyun eğiyorum. Asla isyan etmiyorum ve her defasında da kabulleniyorum.

Bendeki beni tüketiyorum. Bütün acılardan bütün bu olanaksız olduğunu bildiğim umutlardan uzaklaştırıyorum kendimi.

Zihnimin bir oyunu mu bilinmemekle beraber yine dönüyorum aynaya ve göz göze geliyorum ruhumla. Fakat sonra fark ediyorum ki koca bir boşluk olmuşum bu dünyada.

Hatırlatıyorum kendime yine ve yine; acıyla tükene tükene yok olacaksın ve asla hatırlanmayacaksın.

Sonra kendime bu dediklerim yetmezmiş gibi acıma biraz daha acı eklemek ister gibi kulağıma çınlıyor: "Toprağın altında gömülü kaldığında anlayacaksın yalnızlık neymiş."

Korkuyla karışık tüm çabamla sağır olmak istiyorum tam o anda.

Duyma diyorum kendime. Bunları sen söylesen bile kapat kulaklarını, dön arkanı ve soyutlaştır kendini.

Başımı yasladığım camda gözlerimin kapanıp uyuya kalacağımı düşünemediğim anlarda o sıcak sesi duyuyorum sonra.

Sesin sahibi bileğime dokundu. Dokunduğu bileğimi baş parmağı ile sevdi.

"Avukat," dedi. Kendimi hiçbir şey yapmadığım halde yorgun hissediyordum. "Hı..." diye bir ses çıkardım kurumuş dudaklarımın arasından.

"Geldik," dedi bileğimdeki hareketini sürdürürken. "Uyumaya devam mı edeceksin yoksa ben seni kucaklayarak çıkarayım mı?" aslında buna izin verebilirdim fakat susmayı seçtim. Verecek bir cevabım yokmuş gibi.

"Seni kucaklayarak bu arabadan çıkarsam muhtemelen temiz bir kavga ederiz." dedi, sesi düşünüyormuş gibi çıkmıştı. "O yüzden sen kendin uyanmalısın ve dikkatlice arabadan inmelisin." bir babanın evladına verdiği tembihler gibiydi.

Sıkıntılı bir nefes vererek gözlerimi ağır ağır açtım. İlk başlarda bulanık olan görüntü onunla birlikte netleşti.

Yüzündeki keyifli ifadesiyle "Küçük çocuklar gibi araba yolculuklarında uyuyor musun sen böyle?" diye sordu gamzeleri ortaya çıkacak kadar gülerken.

Bakışlarım yüzünde dolaştı ve iki tane çukurda durdu. Aynısı bende olan çukurları onda görmek içimde kıpırdanan çocuğu bastırmaya çalıştı.

Kaşlarımı çatarak "Yoruldum ben yoruldum." dedim, imayla. "Hem uyuduysam ne olmuş yani sırtında mı taşıdın sanki?"

"Sırtımızda da taşırız evelallah." dedi göz kırparak. Ritim bozukluğu yaşadım. " Fakat sen ona da kesin sinirlenir sonra da bana karşı savaşa geçersin." diye de ekledi.

Onu taklit ettim ve bu kahkaha atmasına sebep oldu. Sinirle kaynayan kanım kendini tutamadı "Barkınla çok iyi anlaştım ben. Hatta inanmazsın birlikte bile uyuduk." dedim, elim alnımı kaşırken hafif hafif. "Acaba onu kendi tarafıma çekip asker gücümü mü arttırsam?"

MAHKUM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin