MAHKUM (+18)

11. BÖLÜM

Hellöö nasılsınız?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın.

KEYİFLİ OKUMALAR..

⛓️

Kendi inşa ettiğim hapishanelerde yaşıyorum. Adına ev, hiç tatmadığım aile diyorum.

Sonra bu duvarların arasında boğulup, çıldırıyorum ama yıkılmasın diye de kendimi mahkum ediyorum.

Yıkılmaması uğruna hep siper ediyorum kendimi fakat siper ettiğim hapishanelerde de öldüğümün farkına varamayacak kadar kör bir varlığa dönüşüyorum.

Biri beni özgürleştirsin istiyorum. Ruhumu serbest bıraksın alıkonduğu o daracık hapishanede. Biri beni anladığını söylesin ve bir çift kanat taksın bana.

Oysa ben zindanı içimde taşıyorum öyle değil mi?

Birileri artık beni görsün. Yaralarımın içinden çığlık çığlığa çıkan o küçük kızın gözlerinin içindeki yıkılan şehirleri görsün.

Uzunca bak, anla. Şu ana kadar nasıl geldiğimi, hangi yolda düşüp kalktığımı, ellerimin neden bu kadar çok ölüme itaat ettiğini, neden adımlarımın hepsinin günün sonunda bir uçurumun dibinde sallandığını gör.

Anlamaktan çok hisset. Bir kere de benim yerime geçerek görsen ya dünyayı. Kör olursun değil mi? Tabii bir de lâl olursun.

Ama biliyorum ki şimdi sende ölmek istiyorsun. Hayatın bu zifiri karanlığında yalnızlığına sarılıp savaşman gerektiğini de biliyorum. Öyleyse savaş.

Bazı acıların dili yoktur anlatılmaz. Fakat ben acı olursam dilden dökülürüm.

Şimdi bir namlunun önünde dururken hangi acının dili olacaktım?

Kimin acısı olup dile gelecektim?

Belimi saran adamın soluklarının hızıyla göğüs kafesimin hızı aynıydı.

Belimi saran koluna sıkıca tutunmuştum. Temasından asla rahatsız olmuyordum.

Fakat namlunun ona doğrultulmuş olması beni oldukça rahatsız ediyor ve bütün tüylerimi diken gibi havaya dikiyordu.

Nefesim ensesine bir tokat gibi vuruyor ve oradaki saçları havalandırıyordu.

Elindeki silahla ikimizi de hedef haline getiren adama baktım. Bizi vurmayı planlamıyor gibiydi.

"Evime gelip bana silah çekmekte ne oluyor Atlas?!" diye adeta kükredi Feyzullah.

Onun bu bağırmasını beklemeyen bedenim sıçradı. Atlas bu sıçramamla sert bir nefes verdi.

Atlas beni kendine daha da çekerek elindeki silahı aşağı yukarı salladı. "Peki benim sevgilimi kaçırmak ne demek oluyor, ulan şerefsiz?!" diye aynı şekilde kükreyerek karşılık verdi.

Sevgilim mi?

Bedenim kasıldı. Atlas'ın kolunu tutan elimin tırnaklarını koluna geçirdim.

Ne demek sevgilim?

Feyzullah kahkaha attı. "Avukatın bundan haberi olduğuna pek emin değilim Atlas." gözlerimi sıkıca birbirine bastırdım.

Atlas'ın bunu beni kurtarmak için yaptığını biliyordum. Bu yüzden oyununa katılacaktım.

Fakat ben daha konuşmadan Atlas konuştu. "Öyleyse magazin haberlerine bakmanı tavsiye ederim." Gözlerim irileşti.

Feyzullah hemen görmeden eski halime geri döndüm. Ne magazininden bahsediyordu bu?