༯ c o o k i e '6

372 43 44
                                    

Chapter 6

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Chapter 6

Jisoo

"Sadece reddedebilirdin." Soyeon, Yoona'nın minik ayıcığa benzer abur cuburlarını yiyerek konuşuyordu. "O kadın pek tekin birisine benzemiyor." Soyeon'un çalışma odasındaydık. Kendisi çalışma masasına oturmuştu. Ben ise çalışma masasının önündeki kanepelerden birindeydim.

Bir yaratığın eğer şiddet doğasından gelmiyorsa sonradan karşılaştığı şiddet onun kalbini incitir.

Gözlerim Soyeon'un yediği minik ayıcık kurabiyelerine takılı kalmıştı. Elimi uzatıp bir kaçını aldım. "Çocuğun nasıl baktığını gördün." Kurabiyeleri ağzıma sokarak konuşuyordum. "Onu o halde bırakamazdım."

"Çok anaç." Soyeon kaşlarını kaldırdı. Kapı açılıp kapandığında Soyeon konuşmaya devam etti. "Yani şimdi onların evine mi gitmen gerekiyor?"

Derin nefes aldım. Bu sırada omuzlarım da kalktı. "Nasıl bir ortamda büyümelerini anlamak için evet..."

İçeri geçen İrene önümdeki koltuğa oturmuştu. Ayağındaki stilettoları çıkarıp fırlattı. Kendini koltuğa teslim etti. Kafasını koltuğa bastırmış tavana bakıyordu. "Hayat zaten yeterince zor. Bir de kuralcı bir patronla çalışıyorsan... daha da çekilmez oluyor." Saçları dağınıktı.

Eteğinin kalkması sonucu bacağındaki mor izi gördüğümde kaşlarımı kaldırdım. "Ya da sen yeterince zorlaştırıyorsun?"

"Neyden..." Kafasını doğrulttu. "Neyden bahsetiyorsun?"

"Hâlâ o adamla sevgili misin?" Göz devirdi. Hızla Soyeon'un önündeki kurabiyelerden alıp ağzına soktu. "Bu ne kadar devam edecek?" Üzüntü kaplayan gözlerini benden çekti. Kurabiyeleri çiğnemekle meşguldü.

"Cevap vereyim!" Soyeon elini okul öğrencileri gibi kaldırdı. "İrene'yi bitirinceye kadar."

"Her şey yolunda", dedi İrene kaşlarını kaldırarak. "Buna bu kadar takılmayın."

Öne eğilip İrene'nin ellerini avuçlarıma aldım. "Yardım etmemize izin ver?" Kafamı sola doğru eğmiştim.

Ofladı. Ellerini çekip kafasını onaylar anlamda salladı. "Bana yardım edemezsiniz. Kendim halledeceğim." Geriye yaslandım.

Kapı açıldığında içeri Yoongi geçmişti. Kucağında Yoona ile beraber bize yaklaştı. "Bizim kurabiyelerimizi bitiyorlar, babacığım." Kurabiye kutusunu sol eliyle kapattı. Soyeon kızgın gözlerle Yoongi'ye bakıyordu. Yoongi kutuyu çekip eline aldı. "Artık eve gitme vakti." Kaşlarını kaldırıp Soyeon'a bakmıştı. Soyeon gözlerini Yoongi'den çekip bize dikti. Gevşeyip omuzlarını kaldırdı.

Biz de toparlanıp kalkmıştık. Yoona, bana ve İrene'ye el sallayarak yürüyordu. Soyeon ise Yoona'nın çantasını ve eşyalarını almış peşlerinden gidiyordu. "Yarın görüşürüz." Soyeon'la anlaştıktan sonra ben ve İrene koridorda durduk.

vsoo | Blood and Kiss (Kan ve Öpücük)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin