Chapter 12~
Serin havanın tadını çıkaran Kai, gözlerini kapatıp, kendini bu ana adamıştı. Rüzgar, saçlarını harakete getiriyor, alınında kıpırdanan tutamlara ateş ediyordu. Gökyüzü en güzel giysisini giyinmişti bu gece. Kai gözlerini yavaşça açıp gökyüzünde parlayan yıldızlarda dolaştırdı. Elleri ceplerindeydi. Balkonda duruyor, davet salonundaki kalabalıktan kaçıyordu. Çünkü kim Kai'yi görürse ona dolaştığı yerlerle ilgili sorular soruyordu. Bir süredir Kore'de değildi ve bu herkes tarafından bilinen bir gerçekti.
"Afedersiniz?" Küçük bir çocuk sesi kulaklarını kabarttığında arkaya döndü. On yaşında olduğunu düşündüğü küçük bey mahçup yüzü ile Kai'ye bakıyordu. Kai içini saran yabancı bir duyguyla gözlerini kıstı. "Galiba kayboldum." Çocuk gözlerini daha fazla önündeki adama dikemedi ve yere baktı. "Lalisa teyzenin yanına götürür müsünüz beni?" Çocuk yavaşça kafasını kaldırıp masum gözlerle adama baktı.
"Olur", Kai hafifçe gülümsedi. Beklenmedik gülümseme karşısında Joonseo rahatladı. Kai elini uzattığında Joonseo bir süre baktı, ama tutmadı. Bu durumdan işkillenen adam kaşlarını kaldırdı. "Sorun nedir?" Bu çocukta... garip bir şeyler vardı. Bu güçle ilgiliydi. Çocuğun su elementine sahip olduğu düşüncesi Kai'yi germişti. Bilindiği üzere su elementini yöneten vampirler çok azdı. Var olanların ise bir çoğu doymak bilmeyen arzularından dolayı cezalandırılmıştı. Onlar kan içmenin yasak olduğu bir dönemde -on yedinci asırda- konseyi dinlemeyip kendi kararlarını almışlardı. Sonunda ise hanenin oğlu, yani Kai ortaya çıkıp hepsini öldürmüştü. Bu çocuk nereden ortaya çıkmış o zaman? Belki de sadece yanılıyordu. Önünde utanan çocuğun cevabını beklerken gözlerini kıstı. Utanıyordu? Belki de kendisini -Kai'yi- tanıyordu?
Sarmaşık gibi aklını istila eden fikirler Kai'yi delirmekteyken çocuk minik ve tatlı dudaklarını araladı. "Çişim var."
Kai gözlerini kırpıştırdı. Bunu beklemiyordu. Boğazını temizledi. Düşündüğünden fazla tepki verdiği için mi çocuk önünde titriyordu? Eğilip çocuğun saçını okşadı. "O zaman seni ilk önce lavaboya götürmeliyiz." Her kimin oğlu olursa olsun, eğer su elementini yönetebiliyorsa bu su hanesi için büyük bir lütuftu. Ne de olsa o bir çocuk, diye düşündü Kai. Eğer çocuk yaştan eğitilirse su hanesine hizmet eden bir köle olabilir.
Kai o kadar kibirliydi ki belki de, bu yüzden yanılıyor olabileceğini asla tahmin etmedi. Her ne kadar dışarıdan soğuk gözükse de ve merhamet etmek için çabalasa da içini kaplayan o kibir -her hanenin liderinde olduğu gibi- kendi kararlarının asla yanılmayacağını ona düşündürüyordu.
Küçük çocuğun elinden tutup içeri geçti. Beraber lavaboya doğru gittiler. Çocuk işini hallederken Kai kapıda bekliyordu.
"Nerelerdesin?" Namjoon, yavaş adımlarla Kai'ye yaklaştı. Üzerindeki fil dişi rengindeki takım elbisesi parlıyordu adeta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vsoo | Blood and Kiss (Kan ve Öpücük)
Fanfiction𖣂 Vampirlerin hiçbir zaman akıtmadıkları okyanuslar dolusu gözyaşı vardı... ༽ taesoo ༼ jenkai ༽ liskook ༼ jirose ༽ jinrene ༼ 24.04.2022 başladı. 11.09.2022 bitti. あ LifeDesire