Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chapter 18
İrene'nin gözleri ona yukarıdan bakan korkunç derecede sinsi ve acılı bakışları inceliyordu.
Tam iki dakika önce malikanenin kapısında kopan konuşmalar dikkatini çekmiş kendisini burada bulmuştu. Üzerindeki mavinin açık tonundaki şalıyla koridorda dikiliyordu. Gözleri hizmetçiye kayınca titreyen ve yere bakan kadını inceledi. "Neden misafiri içeri almıyorsunuz?"
"Bay Yugyeom kendisi malikanede olmadığında başkalarını içeri almamamız gerektiğini söyledi-"
Hizmetçi cümlesini bitirir bitirmez, davetsiz misafir Seokjin keyfi yerinde sesiyle konuştu. Elini başına koymuş eyvah dercesine gülümsüyordu. "Ne yapsak ki? Buraya kadar geldim."
İrene ve hizmetçi boş bakışlarla Seokjin'e baktığında Seokjin elini indirip derin nefes aldı. Gözlerini kapatıp baş eğdi. "Kendimi tanıtmama izin verin." Seokjin baş eğdiğinde İrene birkaç adım geriye gidip kollarını önüne sarmıştı. "Ben Kim Seokjin. Bilim-"
"Bilim insanısınız." İrene'nin dalgın bakışları Seokjin'i incelemekteydi. Seokjin başını kaldırdığında İrene devam etti. "Bir profesör. Evet..." Kafasını aşağı yukarı yavaşça salladı. "Sevgilimin etrafında genellikle profesörler olması yanı sıra... sizi internette görmüştüm."
Seokjin belini düzleştirdi. Tabii ki bunu biliyordu, ama konuşmaya devam etmek istedi. "Sevgiliniz?" Gözleri daha fazlasını istiyor gibi bakıyordu, yalayıp yutmak ister gibi. Cadı Lana Del Rey'in ihbarına göre bu kız Taehyung'un biricik aşkıydı. Eğer Taehyung zaten kalbi başkasıyla dolmuş bir kadına aşıksa ne kadar da acı çeker...
Seokjin bu düşünceyle elini çenesine bastırmış sırıtırken İrene, onun bu garip tavırlarını izliyordu. Kaşları hafifçe çatıldı. "Bir sorun mu var? Neden gülüyorsunuz?"
Seokjin hemen kendini düzeltti. "Yugyeom'un sevgilisinin bu denli güzel olduğunu bilmek..." Elini uzatıp İrene'nin elini tuttu ve dudaklarına yaklaştırdı. Eğilerek İrene'nin eline öpücük kondurdu. Gözleri İrene'yi bulduğunda şehvetli ve yogun bir konsantrasyonla ona baktı. "...kıskandım." İrene ayak parmaklarına kadar her uzvunda bu bakışın etkisini hissetti. Kısa süreli bir irkilme gibiydi. Ama öyle hayat verici ve öyle ilgi çekiciydi ki...
İrene anlam veremediği bu ilgiyi sevmedi. Elini hızla Seokjin'den çekti. "Profesör Yugyeom şu an malikanede değil."
Seokjin omuzlarını kaldırıp indirdi. "Halbuki toplantımız vardı." Gözlerini İrene'den çekip sağ tarafa duvara dikti. "Böyle sözünün eri olmayan biriyle sevgili olmak..." Gözleri inip yeniden İrene'yı buldu. "Sizi fazla üzüyor olmalı." İrene'nin gözleri büyümeye başladığında Seokjin'in yüzündeki garip gülümseme bir anlığına donakaldı. Bu kadının gözleri daha fazlasını anlatıyor gibiydi, dudaklarının anlatamadığını anlatıyordu gözleri. Aniden o kısa süreli aydınlık maskeyle kapandı. "Bana öyle bakmayın lütfen. Az önceki samimiyetinizi yeğlerim."
