"arkadaş olabilir miyiz?" berkan'a olduğundan çok daha büyük bir şekilde açtığım gözlerle bakarken nisa'dan asla beklemediğim bir tepkiyle karşılaştım.
"tabi ki!" araştırmama bile gerek kalmadan arkadaş mı olduk biz şimdi?
"nisa'ydı dimi?" nisa gülümseyerek anıl'a döndü.
"evet evet nisa,sen?""anıl,anıl bende. izmir'de yaşıyorum ama buraya temelli dönede bilirim bilmiyorum."
"DÖNEBİLİR MİSİN?" anıl bize bile anlatmadığı düşüncesini nisa'ya anlatınca şaşkınlıkla ona döndüğümde o da sevinçle bana sarılmıştı. deli çocuğum benim
"düşünüyorum gibi şu anlık."
o sırada kafeye bir müşteri gelince nisa masadan uzaklaştı.
"beko,neden böyle bir şey yaptın?"
"kız benim için o kadar şey yaptı oge,yalnızca teşekkür edip çekip gidemezdim."
"şimdi mi gurur yapacağın tuttu?" minik fısıldamamın ardından eğik kafamı berkan'a doğru kaldırdım. "neyse çok görüşmeyiz zaten."
"nereden biliyorsun?"
"tek arkadaşı biz değilizdir herhalde."
"sanki senin tek arkadaşın biziz." anıl'ın söylediği söze herhangi bir cevabım olmadığı için kafamı sallamakla yetinip çayımın son damlasını da kafama dikip ayağa kalktım.
"ben eve geçiyorum,geliyor musunuz?"
"eve falan geçmiyorsun,yemeğe gidiyoruz!"
"yarın gitsek beko? bugün cidden yoruldum."
"peki...yarın gideriz."
çocuklarla vedalaşıp hesabı ödemek için kasaya gittim.
"nisa,merhaba." nisa kasada bir şeylerle uğraşıyordu o yüzden geldiğimi sesimi çıkarana kadar fark etmemişti.
"ah ogeday,merhaba."
"hesabı ödeyebilir miyim?"
"ben bir hesap bilmiyorum."
"nisaa hadi."
"3-5 çayın parasını alacak değilim herhalde,dimi?"
"nisa saçmalama,kendimi kötü hissederim ben öyle."
"asıl ben arkadaşlarımdan 3-5 çayın parasını alırsam kötü hissederim." kasanın yanında duran şekerlerden bir tane bana uzattı "teşekkür ederim."
"numaranı versene." ani teklifle bi 5-10 saniye yerimde çakılı kalsam da kendimi hızla toparlayıp nisaya numaramı verdim.
kafeden çıkıp hızla eve geçtiğimde öncelikle whattsap profil fotoğrafını inceledim. oldukça sade ve göz alıcı bir fotoğraftı.
bazı zamanlar düşüncelerimi,duygularımı ya da hissettiklerimi birilerine anlatmaktansa bir kağıda dökmek çok daha kolay ve rahatlatıcı geliyor. herhangi bir tepki alamasam da en azından o an beni karşımda yargılayabilecek biri de olmuyor. çocukluğumdan beri kullandığım bu yöntem yazmaya ve okumaya beni hep yakınlaştırmıştır. boş bulduğum her zamanda ya okur ya da yazarım çoğunlukla. önüme bir kağıt ve kalem alıp yeniden yazmaya başladım
hayatın her zaman bir beyaz kağıt parçasından oluştuğunu düşünürüm. siz o kağıdı her ne kadar renkli kalemlerle donatsanız da herhangi bir yerinde yaptığınız minik hatalar resminizi mahvedebilir ama hayat o berbat hataları bile mükemmelleştirebileceğiniz bir fırsat her daim sunar size. çocukken gittiğim bir psikolog hatalarımızı veya travmalarımızı sevdiğimiz insanların örttüğünü ve onlar hayatımızdan çıkana kadar bizimde o anları unuttuğumuzu söylemişti. son zamanlarda bunları tasdikler derecede şeyler yaşıyorum. hayatıma birileri giriyor,çok değer veriyorum,sevdiğime ve sevildiğime inanıyorum ve o kişi hayatımdan çıkıyor. her yeni olayda biraz daha yıpransam da sabrediyorum çünkü her sabredişimin sonucunda güzel sonuçlar aldım hayatım boyunca. ve bu sefer,bu sefer sanırım başarıyorum. çevremi ve kendimi düzeltiyorum yavaştan. birileri için iyi bir evlat,iyi bir sevgili,iyi bir arkadaş olmaya çalışmaktansa her daim iyi bir insan olmaya çalışıyorum artık. çok düşünmüyorum bir kere,söylediysem vardır bir bildiğim,kırılsalar söylerler öyle değil mi? ya da her davranışımdan utanmıyorum çünkü kendimi seviyorum artık. sanırım yavaş yavaş olgunlaşıyorum. insan yaşıyla değilde çevresiyle olgunlaşıyormuş meğer. yaşınız ne kadar büyürse büyüsün çevreniz çocuksa sizin bir tarafınız daima çocuk kalıyor. bazı aşamadığım davranışlarımda var tabii ama eskisi gibi değilim onda da,yalnızca bir kişi için kullanıyorum,değer verdiğimi düşündüğüm bir kişi için. nisa hayatımda çok çok yeni dahil olsa da öyle bir aurası var ki şu zamana kadar yaptığım tüm hataları tekrar yaptırabilecek,tüm kötü alışkanlıklarımı bıraktırabilecek biri. ama onun için biraz daha çabalamalıyım sanırım. işler beklediğimden çok çok hızlı ilerlese de sabır her zaman sizi 1-0 öne taşır.
selaaammm
bölümü atmakta biraz geciktim sanırım,kusura bakmayın
bu bölüm çok içime sinmedi ama kafamı tam toparlayamadım,sizide daha fazla bekletmek istemediğim için atmak istedim. diğer bölüm telafı edeceğimi düşünüyorum ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
one love,one house|texting
Jugendliteraturgiden cevap veremeyecek kalansa anlatmaktan yorulmuş zaten w/ognis