one love,one house|texting

.4.

"anıl." dedim tedirgince,anılla buluşmuştuk ve adamların gelmesine de muhtemelen 2-3 dakika kalmıştı.

"oge,gel yol yakınken dönelim. berkan'a da yapamadık deriz,kendi sorununu kendi kendine halletsin."

"saçmalama,halledeceğim ben bana güven."

"çok güven verdin şu an,inanamazsın..." anıl'ın alaycı tavrının ardından kapının açılmasıyla adamlarda içeri girmişlerdi. 2kişiydiler ve minik bi el hareketiyle hızla masaya oturmuşlardı.

"merhaba."

"nasılsın abicim iyi misin?" anıl...yalaka moodun açık kalmış kardeşim

"sağol,sadede gelelim." tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken nisa sipariş almaya gelmişti.

"hoşgeldiniz,bir şey alır mısınız?"

"biz birer çay alalım,olur mu?"

"hesabı sen ödeyeceksen neden olmasın oge" nisa ve ben anıl'a gözlerimizi açarak bakarken adamlar da durumu anlamlandırmaya çalışıyorlardı sanırım.

"tamam bacım sen bize birer çay getir." adamlardan biri durumdan sıkılmış olacak ki olayları hızlandırmak için el atmıştı.

"bacım?" nisa...şu an zamanı değil

"ne diyeyim?" nisa yaka kartını adama göstererek lafa atladı. "nisa diyebilirsiniz beyfendi."

"peki...nisa bacım." nisa havaya 2-3 saniye bakıp gülümseyerek bakışlarını adama çevirdi

"çayınızı getiriyorum!" bu tarz konularda bu kadar sinirlendiğini öğrenmem onu hakkında kitabıma yazacağım bir yeni şeye vesile olmuştu.

"sanırım sizin berkanla işleriniz varmış."

"evet."

"ne tarz sorunlarınız olmadığını pek anlatmadı ber..." lafıma devam etmeme izin vermeden adam lafa atladı

"biz bir uygulama tasarlıyorduk,berkan da ben bu konularda becerikliyim vs diyerek fikirlerini para karşılığında verme teklifi etti. bizde bu uygulamayı geliştirmek istediğimiz için denemek istedik."

bir adam sözünü bitirip diğeri devam etti.
"fikri uygulama amacımızla zıt düşüyordu ama berkan çok paraya ihtiyacı olduğunu falan söyleyince uygulamaya kattık ve sistemi tutmadı uygulamada bizde önce kibar bir dille uygulamadan çekilmesini rica ettik ama çekilmedi,işi o zorlaştırdı yani."

"tamam da,kibarlıktan direk şiddete mi geçtiniz?şiddetin hiçbir şeye çözüm olmadığını biliyor olmalısınız."

"haketmiş ki yapmışız."

"kusura bakmayın ama kimse şiddeti hak etmez."

"kardeşim sen garson değil misin?"

"şimdilik öyle bilin." diye fısıldadı nisa

"o zaman işini yap git çay dağıt ama bize karışma."

"berkan benim de arkadaşım,tabii ki karışacağım." berkan ve nisa'nın arkadaş olması şokunu üzerimden atamadan nisa masamızdan uzaklaşmıştı

"berkan'ın da bir annesini babasını getirmediği kalmış."

"gerekirse getirir,bir sorunu mu var?"

"kelimelerinize dikkat edin."

"abi,belki haklıydınız bilmiyorum ama şiddete başvurduğunuz an haksız duruma düşüyorsunuz." anıl konuşmanın başından beri susuyordu ve ilk kez konuşması tüm dikkatleri üzerine çekmiş gibiydi