⚠️ UYARI ⚠️
• Gizem/Gerilim olacaktır.
• Midesi hassas olanların okumaması önerilir.
• Cinayetleri detaylandıracağım yani en azından detaylandırmaya çalışacağım bu yüzden ben uyarımı yapayım, çabuk etkilenen ve psikolojinizin bozulacağını düşünüyorsanız başlamayın.
• Neyse bu kadar korku sizi doyurmuştur. Geçiş bölümü olduğu için fazla korkutmadım sizi merak etmeyin ehe ama ilerleyen bölümlerde size bunun garantisini veremeyebilirim.
+50 oy ve +75 yorumdan sonra yeni bölüm yazmaya başlayacağım.
🗡
Gökyüzü kendini laciverte boyamaya başladığını işaret edercesine kararmaya başlamaya yakınken derin bir nefes çektim içime. Havanın oldukça güzel olmasının yanı sıra bulunduğum ortam maalesef o kadar güzel değildi. Bu yüzdendi belki de içimdeki sıkıntının bitmek bilmemesi ya da asla bitmeyecek olan başka duygularımdı.
Yanıma yaklaşan kahverengi, uzun saçlı, alnı küçük, gözleri kısık, açık kahverengine sahip olan gözleri ve yüzüne iki kat büyük gelen ama büyük bir ihtimalle numarasız olan demir çerçeveli gözlüğünü düzelterek gelip tam yanımda duran lacivert üniformalı kadın polise tek kaşımı kaldırarak soru sorarcasına bir ifadeyle baktım. Bu hareketimden sonra boğazını gergince temizleyip ince sesiyle konuşmaya başladı.
"Adı; Bae Hyun Jae. Cinsiyet; Erkek. Yaş; 22. Seul'den Ilsan'a giderken kendi aracında ölü bulunmuş. Vücudunun bazı yerlerinde bıçak izleri, morluklar ve yaralar mevcut."
Suç mahalinde elimde beyaz eldivenler, ayağımda mavi galoşlar ile yürümeye başladığımda ayağım koyu gri asfalt zeminle her buluştuğunda ortaya çıkan hışırtılı sesler çıkartarak ilerlerken yanımda benimle birlikte yürümeye başlayan kadın polis yardımcımı başımla onayladım.
"Lee Ha Na, tamam gidebilirsin gerisini ben hallederim." dedikten sonra Ha Na başını sallayıp uzaklaşacağı sırada kaşlarımı ilk önce çatıp elimi onun görebileceği şekilde uzatmış ve daha sonra da yeni polise tek kaşımı kaldırıp muzip bir gülümsemeyle konuşmuştum.
"Elindeki dosya bana lazım, onu bana verdikten sonra gitmelisin." dediğimde Ha Na başını sallayıp özür amaçlı eğildikten sonra dosyayı bana uzatırken ellerinin titrediğini göz ucuyla görmemle iç çektim.
Polisliğe yeni başladığı için bu kadar etkilenmesi doğaldı, suçu onda bulamazdım ilk zamanlar bu polisten daha beter bir halde olduğum aklıma gelince elimi yeni polisin omzuna destek verircesine koyup sakince konuşmuştum.
"Gelen ambulansa bin, hastaneye git, sana bir sakinleştirici yaparlar. Bende kurbana bakacağım, kendini biraz toparladığını hissedince yanıma gel, merkeze geçeriz." dediğimde Ha Na gergince gülümseyip elinden geldiğince sıcak bir ses tonuyla konuşmuştu ama kararan hava ve kasvetli bir atmosfer yüzünden bu pek de mümkün değildi.
"Teşekkürler Bay Park, hastaneye gitmeme gerek yok, çok zaman kaybı olur. Kendimi iyi hissedince hemen geleceğim, tekrar teşekkür ederim efendim."
Bana dosyayı verdikten sonra sersem adımlarla biraz ilerdeki ambulansa ilerleyişini izleyip önüme dönmüş ve kurbanın beyaz aracına ilerledikten sonra arabanın içindeki kurbana bakmıştım. Kahverengi saçları dağınıktı, gözlerinin altı kızarmıştı, ten rengi solmuş dudakları morarmaya yakın bir renge bürünmüştü. Bu da ölümünün üstünden en az 7 saat geçtiğini gösterirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crime Scene - KookMin
Fanfiction❝ Park Jimin ve Jeon Jungkook, bir seri katili yakalaması gereken iki başarılı polisti. ❞ Başlangıç; 09.04.2022