Merhabaaa ben geldim. Biliyorum oy sınırı geçmedi ama gerçekten yazmak için çok heveslendiğim bir kurgu o yüzden dayanamadım ve bölümü yazdım, yazdıktan sonra beklemenin anlamı ne diyerekten sizlerle paylaştım. İyi yapmışım değil mi 😌?
Fark ettiyseniz medyaya Jimin'in ve Jungkook'un ficde bahsettiğim tiplemelerini koyuyorum o yüzden bu şekilde hayal etmeniz daha kolay olur~
Ama yine de sınır koymaya devam edeceğim, çünkü neden olmasın? +50 oy ve +85 yorum sınırı.
🗡Zihnimin içindeki sözlerin altı kalemle çizilirken bunu yapan kişinin ben olmamasını diledim. Binlerce sözcük vardı zihnimin içindeki tozlanmış sayfalarda eskimiş kelimeleri yenilemek istercesine onlara üflediğimde kirli toz ortadan kalkmış havaya karışırken hastalıklı öksürüklerimi ortaya salmış gibiydi. Bunu yapan ben değildim olmamalıydım. Zihnimi eskilere götürmek istemiyordum ama bunu yapmadığımı düşünmekte kalbimin üstüne koca bir ağırlık oluşmasına neden oluyor konuşmak için dudaklarımı araladığım zaman ise sesim çıkmıyordu. Dilimde dönen yüzlerce kelime varken en sonunda pes etmiş ve başımı yere eğdikten sonra kirli beyaz rengindeki zemine bakarken kısıkça söylenmiştim.
"Bir nedenim yok efendim."
Yalandı. Yalan söylüyordum. Çok geçerli bir sebebim olmasına rağmen sesli bir şekilde söylemeye gücüm yetmiyordu sadece, cesaretim yoktu belki de...
Tam iki yıl önceydi. Eski ortağımla tanışmam işte o zaman başlamıştı. Hiç hissetmediğim duyguları onun sayesinde hissetmiş ve kendimi onun sayesinde sevmiştim.
"O zaman odamdan çıkabilirsin. Unutma Jeon Jungkook ile bu davada ortaksınız. İyi anlaşsanız iyi olur Jimin." dediğinde kısa bir baş sallamayla amirimi onaylamış ve sessizce ofisinden çıkarken ilk defa bu kadar uzun gelen koridorda düşüncelerime dalarak ilerlemiştim.
İki yıl önce~
"Herkese merhaba ben Hee Beol. Bu merkeze atandım, umarım iyi anlaşırız."
Kalın bir ses tonu duyduğumda polis arkadaşlarımla olan konuşmamı yarıda kesip sesin sahibine döndüm. İki iri beden duruyordu karşımda yazlık kısa kollu polis üniformaları daha yeni buraya atandıklarını belli ederken gülümsedim. Tatlı çocuklardı. Kalın ses tonun sahibi eğilip kendini belli ederken daha dikkatli baktım o sırada diğer kişi de kendini tanıtıyordu ama gözlerim hala Hee Beol denen adamdaydı.
Uzun boyu, kaslı vücudu, kısa kahverengi saçları, kısık gözleri ve minik burna sahipti. Dudakları ne çok ince ne de çok kalındı ama üst dudağına oranla alt dudağının kalın olması onu gerçekten çok fazla incelediğimi belli ettiğinde gülümseyerek bakışlarımı kaçırdım. Hee Beol'un bakışları bende değildi, merkeze ilk kez gelmenin verdiği heyecanla ve dikkatle etrafa bakarken gördüm. Bu görüntü hoşuma gittiğinde ona daha fazla bakmamın tuhaf kaçacağını bilerek bakışlarımı tamamen ondan ayırdım.
"Merhaba ben Jeon Jungkook. Buraya atanmadan önce 3 yıl Busan Polis merkezinde çalıştım. Kişisel nedenlerden dolayı buraya atanmak zorunda kaldım. Umarım iyi anlaşırız."
Ne dediğini az çok anlarken amirim beni yanına çağırdığında tam ikisinin arasında duruyordu. Karşımdaki üç bedene ilerlerken gergince yutkundum. İsmi Hee Beol olan adama bu kadar yakın olmak sebepsizce kalbimin hızlı atmasına neden olmuştu.
"Jimin-ah buraya gel."
Amirim beni ismimle yanına çağırdığında onlardan biraz daha uzakta duruyordum. Beni fark ettiği anda çağırması bakışlarımı amirime çıkarmama neden olurken meslektaşlarımın arasından geçerek amirimin tam karşısında durdum. Ne diyeceğini merakla beklerken üç çift göz arasında gidip geliyor ama onlara oranla daha uzun bir saniye Hee Beol'un bakışlarında takılıp kalıyordum ve bunu engelleyemiyordum. Hee Beol'un bakışları ise yan tarafında olan çocukta gezinirken başımı belli olmayacak şekilde yana eğip gözlerimi bu seferde ikisi arasında gezdirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crime Scene - KookMin
Fanfic❝ Park Jimin ve Jeon Jungkook, bir seri katili yakalaması gereken iki başarılı polisti. ❞ Başlangıç; 09.04.2022