hotter than hell 'hyunin

15 - "Arzuladığımız bu değil, biliyorsun."

ariana grande, greedy

"baby, you got lucky cause you're rocking with the best
and i'm greedy
'cause i'm so greedy"

-

Okula döndüğümde elbette ki hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı. İnsanların çoğu hatta hepsi bu konuyu konuşmayı bırakmışlardı, açıkçası Hyunjin'in "hallettim" dediğinde bu kadar halledeceğini hiç düşünmemiştim. Tabii ara sıra göz göze geldiğim insanlar bana dik dik bakıyorlar ve aşağılıyorlardı bakışlarıyla ama bu kadarının olmasını zaten bekliyordum.

Sabah okula gelir gelmez Eunha'nın yaptıklarını bütün okul önünde itiraf ederek okuldan ayrılması ise beni tamamen şoka uğratmıştı.

Bütün bunları Eunha'nın yaptığını anlamıştım, tahmin etmiştim, ama bunu bütün okul önünde itiraf etmesi.. Oldukça şüpheliydi. Acaba Hyunjin'le bir ilgisi var mıydı? Muhtemelen.

Felix ile beraber kampüsün kafeterya kısmına oturup beraber kahve içerek boş dersimizi değerlendiriyorduk.

Felix'in anlattıklarıyla beraber, "Changbin ile bu kadar büyük bir kavga ettiğinize inanamıyorum Felix. İkiniz de duyguları önemsemiyorsunuz sanıyordum." diyerek düşüncemi söyledim.

"Kötü olan yanı şu Jeong, ben de böyle düşünüyordum." demesiyle kaşlarımı çatmıştım. Yanlış anlamış olamazdım herhalde çünkü anladığımı fark eden Felix bıkkınlıkla iç geçirdi.

"Changbin'le takıldık, flörtleştik, çok kez yattık ama bana karşı duyguları oluşabileceği hiç aklıma gelmemişti. Öyle birine benzemiyordu, ne bileyim.." diye açıklandığında ben de iç geçirdim. Hyunjin ve benim yaşadıklarımdan sonra bu konuda ne duysam gam yemezdim. Bana aşık olacak en son kişiydi Hyunjin ve yine de bana aşık olmuştu, bu yüzden Changbin'in Felix'e karşı bir şeyler hissetmesi anormal gelmemiş, hatta oldukça normal gelmişti.

Tabii bunu Felix'e söylememiştim.

Masanın üzerine bıraktığım telefon titreştiğinde elime alıp gelen mesaja bakmıştım. Mesajı görmemle ise yüzümde ister istemez bir gülümseme oluşmuştu.

hyunjin:
5te bitiyordu derslerin
çıkışında işin var mı?
yemek yiyelim istiyorum

"Ne gülüyorsun öyle telefona bakarak? Yoksa dur.. Ondan mı mesaj?" diyen Felix'le gülümsemem büyümüştü ve kafamı aşağı yukarı sallamıştım.

jeongin:
yok
sana gidelim mi?

hyunjin:
olur
5te otoparkta bekliyor olacağım

jeongin:
anlaştık

Son mesajı da atıp telefonumu kapatmış ve Felix'e dönmüştüm. "Sence saçlarımın bu halini de beğenir mi?" diye Felix'e sordum. Sabahtan okula gelmeden önce boyası iyice akmış mavi saçlarımı kahverengiye boyatmıştım ve Hyunjin beni böyle daha hiç görmemişti. "Beğenmez olur mu, saçma sapan sorular sormayı bıraksan mı diyorum hayatım?"

...

Hyunjin ile beraber evine gelmiştik ama ben yemek söyleyeceğimizi beklerken yine yemeği o hazırlamış, ben ise yardım etmeye çalışmıştım fakat yemek yapma konusunda o kadar kötüydüm ki yapmaya çalıştığım basit şeyleri bile elime yüzüme bulaştırmıştım.