18 - "Beni seçtiğin için teşekkürler."

2.8K 264 471
                                    

cigarettes after sex, sunsetz

"and when you go away
i still see you
the sunlight on your face in my rearview
this always happens to me this way
recurring visions of such sweet days"

-

Beyaz perdelerin açık kalan kısmından gözümü rahatsız etmeye başlayan güneş ışığı yüzünden önce yüzümü buruşturmuş, daha sonra da gözlerimi hafifçe aralamıştım. Karşımda çıplak üstüyle sol dirseğini yastığına yaslamış, avuç içine de kafasını koymuş bir şekilde beni detaylıca inceleyen Hyunjin'i görmemle gözlerimi kırpıştırdım.

Onunla yaşıyordum, buna inanmak zor da olsa.

"Günaydın.." diye mırıldandım ve yattığım yatakta oturur hale gelip sırtımı yatak başlığına yasladım. "Günaydın." dediğinde yutkunmuş, karşıdaki saate bakmıştım. "Saat geç olmuş, taşınma işlerinden yorulduğumdan da uyumuşum. Niye uyandırmadın?"

"Çok güzel uyuyordun, kıyamadım." dediğinde gülümsemiştim. "Dersimi kaçırdım." dememle güldü ve, "Biliyorum, benim dersim yoktu ama seni de uyandıramadım işte." dedi. "Ailem bugün geliyor uçakla, yarına yemek organize edeceğim." Duyduklarımla gülümseyip dudaklarımı birbirine bastırdım heyecanla. "Sonunda tanışacağız demek.. Beni seveceklerinden emin misin? Sonuçta onlar senin Bayan Eunha ile olmanı istiyorlar."

Kafasını yavaşça iki yana sallayıp üzerime doğru eğildi ve dudağıma bir öpücük bırakarak geri çekildi. "Dert etme, seni sevecek ve benim neden seni sevdiğimi anlayacaklar."

"Hm, öyle mi?" diyerek gülümsedim ve oturduğum yerden biraz ona yaklaşıp ellerimi göğsünün üzerine koydum. "Hm hm, öyle." dedi benim gibi mırıldanarak ve o da gülümsedi. Telefonumun titremesiyle yataktan kalkıp telefonumu elime almıştım.

beom:
jeongin
annen ve baban sana sürpriz yapmak için busandan bize geldi
taşındığından haberleri yok belli ki
acil gelmen gerekiyor
sinirliler

Okuduğum mesajla endişeli bir şekilde Hyunjin'e bakmıştım ki o da bana ne olduğunu anlamaya çalışır bir şekilde bakıyordu. O sırada telefonum çalmaya başlamıştı, arayan kişi ise annemdi. "Siktir, ne yapacağım?" diye sinirle alt dudağımı dişledim. "Her şey yolunda mı Jeongin? Neler oluyor?" diyen Hyunjin ile yutkundum. "Annem ve babam, taşındığımı bilmiyorlar daha ve şimdi bizim evde Beomgyu'nun yanındalarmış."

Annemin aramasını açıp telefonumu kulağıma götürdüm. "Jeongin sen hangi cehennemdesin? Eşyalarının yarısı yok burada! Biz seni oku diye gönderdik, sen ne haltlar yiyorsun? Çabuk gel buraya!" diyen annemin sinirli sesini duyduğumda gözlerimi yummuştum. "Geliyorum." diyerek telefonu kapatmış ve giyinme odasına ilerlemeye başlamıştım.

Hyunjin'de peşimden geliyordu.

"Ben seni bırakayım." dediğinde kafamla onu onayladım ve üzerime bir kot pantolon ile tişört bulup çabucak geçirdim. "Sen beni bırakırsın ama eve çıkma, ben annemlere açıklayacağım bir şekilde." dedikten sonra kafasını aşağı yukarı sallamıştı ki arabanın anahtarını alıp evden hızlıca çıkmıştık.

Arabada giderken tırnaklarımı yemek üzereydim resmen. O kadar gerilmiştim ki bunun tarifi yoktu adeta. Anneme ve babama nasıl açıklama yapacağımı düşünüyordum ama bir türlü bir yere çıkmıyordu bu düşünmelerim. Bir sonuca varamıyordum.

hotter than hell 'hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin