üçüncü bölümcük

165 3 0
                                    


Ya hiiç yorum gelmiyor. Ne güzel diğer hikayelerime geliyordu dndnfnfnf

Oy ve yorum yapmayı unutmayınnnn

KEYİFLİ OKUMALARRRRRRR

...........

Parmağımı kaldırdığımda zilin sesiyle gözlerimi devirdim. Matematik hocası bana bakıp gülümserken "Bir dahaki derste soruyu yaparsın." dedi.

"Tamam hocam." dediğimde defteri kapattım. Hoca sınıftan çıkarken edebiyat defterini çıkaracağım zaman sanki bir el beni durdurdu. Gözlerime gelen gözler ve eller ile derin bir nefes alıp zihnimde ki canlandırmayı dağıtmaya çalıştım. Defteri hızlıca masaya koyduğum da "Artık bugün derse başlar hoca. İki ders ya." dedi Can.

Başımı sallayarak onu onayladım.

Başını masaya koyduğunda bana bakıyordu. "Sınavlara az kaldı." dedi sıkıntılı bir sesle.

"Evet ya." dedim üzgün bir ifadeyle. "Hiç hazır değilim."

"Ben de." Can gözlerini kapattığın da zilin sesiyle gözlerimi devirdim. "Bu zili 5 dakikaya mı indirdiler?"

Can başını masadan kaldırdı. Uyku dolu gözleriyle bana bakarken gözlerini saate çevirdi. "Büyük ihtimalle öyle... Biz zaten hiç mola vermeden derse girelim. Öğretmenler otursun orada rahatına baksın."

"Ne alaka şimdi öğretmenlerle?" dediğimde omuz silkti.

"Öğretmenlere çok sinirliyim. Bizim halimizden hiç anlamıyorlar."

"Merhaba gençler." diyerek sınıfa giren Miraç hocanın sesini duyduğumda ayağa kalkma zahmetinde bulunmadığım zaman  "Oturun." dedi.

Gözlerimi ona döndürmemek için büyük bir sarf ederken sandalyeye oturdu ve sınıf defterine bir şeyler yazmaya başladı. Gözlerim zorlukta ellerime odaklanmaya çalıştığım da, daha doğrusu çalışamadığım da gözlerim yavaşça ellerine kaydı. Damarlı elleri neden benim ilgimi çekiyordu ki? Gözlerimi kırpmadan ellerini odaklandım. Elimde değildi. İstemeden oluyordu ve bu beni iyi hissettirmiyordu. Birden sanki kalbim bana doğru fısıldadı. Birden ellerine dokunma hissi kalbime delip geçti. Ellerine dokunmak istediğimi farkettim. İlk defa böyle bir şey oluyordu ve bu gerçekten yanlıştı. Gözlerimi zorlukla kaçırdım.

"Başlık," diyerek ayağa kalktı. "Kelimede anlam."

Ellerim kalem kutuma gittiğinde ellerimin titrediğini gördüm. Şaşkınlıkla ellerime bakarken Miraç hocanın anlatmaya başladığını duyup kalem kutumdan mavi kalemi aldım ve ellerim titreyerek başlığı yazmaya çalıştım. İlk defa ellerim titriyordu ve bu Miraç hocanın ellerini gördükten sonra olmuştu. Ellerimi yumruk haline getirdim ve içimden geçmesi için dua ettim. Acayip fazla titriyordu. Neden böyle olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Bu örnekleri deftere yazalım." diyen Miraç hoca ile elime kaleme aldım. Elimin titremesi azalmıştı. Yani yazı yazabileceğim kadar azalmıştı. Bir yandan örnekleri yazarken bir yandan da düşüncelerim de boğuluyordum. Hayatımda ilk defa birisinin elini dokunmak istemiştim. Nedendir bilmiyorum ama o eller beni kendini çekiyordu sanki. Başımı iki yana salladım. Ergendim. Daha ergenliğim geçmemişti ve tam ergenlik yaşındaydım. Belki de bu yüzden idi. Belki ellerine dokunmak istemem ergenlikten olabilirdi. Bilmiyordum.

"Buna örnek verelim." diyen Miraç hocaya baktım. Gözleri bana dönerken aklıma yarışma günü neden bana öyle dediğini soracağım geldi. Dün dersimiz bir ders saati olduğu için tuvalete gittikten sonra onu hiç görmemiştim. Neden öyle dediğini acayip merak ediyordum.

SEÇİLMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin