SEÇİLMİŞ

yedinci bölümcük

Merhabaaaa

Yıldıza basmayı unutmayınnn

🥰

.

.

.

"Larin!"

Annemin sesini duyduğumda başımı test kitabından kaldırdım ve bu esnada annem odama girdi. Gözlerimi kapıya doğru çevirdiğimde gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Annem dizlerinin hemen üstünde biten siyah dar elbiseyle tam karşımda duruyordu. Saçlarını kibar bir şekilde ensesinde topuz yapmış, kırmızıya yakın ruju iri  dudaklarını daha da büyük göstermişti. Acayip güzel görünüyordu. Sandalyeden kalktım ve "Çook güzel olmuşsun anne!" dedim.

Gülümsediğinde "İzzet hocanla dışarıya çıkacağız." dedi.

"Oooo!" dedim abartılı ve ima dolu bakışlarımla.

Annem gözlerini ben hariç her yerde gezdirirken kollarımı boynuna doladım. O da bana sarıldığında "Gelin mi oluyorsun artık!" dedim şakacı bir tavırla.

"Off Larinnnn!" dedi benden ayrıldığında. "Ne ofluyorsun anam?" dedim. "Var mı görünürde?"

"Off Larin'cigim off! Gittim ben." diyerek odadan hızlıca çıktığında arkasından gülerek bakakalmıştım. Böyle konularda biraz utanıyordu.

🌠

"Onlar seni istemiyor gel." diyerek Miraç hoca beni çekti ve ellerini yanaklarıma koyup önce alnımdan, yanağımdan, burnumdan, çenemden öperek beni yola doğru yöneltti. Bana arkadan sarılıyor ve biz beraber yürüyorduk.

"Aaa o senin çocuğun mu?" dedim bir taraftan olduğumuz deniz kıyısına incelerken diğer taraftan da Miraç hocanın 7-8 yaşlarında düşündüğüm erkek çocuğuna bakarken. Uzun saçları omzuna kadar geliyordu çocuğun. Aynı saç rengi, aynı sima onun oğlu olduğunu kanıtlıyordu sanki.

"Evet." dedi gözlerimin en içine bakarken ve tekrar yanağımdan uzunca öptü.

"Çok tatlıymış."dediğimde bir anda okul sırasında buldum kendimi.
Can'ın "Miraç hoca okuldan gitmiş." dedi.

Gözlerimi açtığımda yanımdaki yastığı kucağıma alıp sarıldım. Rüya mıydı şimdi bu?
Kalbim delicesine atıyor, kendimi kaybediyordum sanki. O kadar gerçekti ki gerçekten beni öptüğünü hissetmiş gibi olmuştum. Kokusu burnuma dolmuş gibi hissetmiştim. Nasıl bu kadar gerçekçi oluyordu rüyalar anlamıyordum. Beni öpmüştü! Rüyamda da olsa beni öpmüştü! Hala heyecanı kendimde hissediyordum. Dudaklarım benden izinsiz gülümsedi. Çok güzel bir duyguydu. Bana sarılması ve öpmesi. Bunu rüyamda da olsa anlamış gibiydim.

Yavaşça yatağımdan kalktım ve heyecandan hızlı atan kalbimin üzerine elime koyduğumda masamın üstünden telefonumu aldım. Whatsappa girdim ve bu esnada Miraç hoca profil fotoğrafı koyduğunu gördüm. Hızlıca bastığımda gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Miraç hocanın önünde tahminen 25-26 yaşlarında genç bir kız ve onu arkasından sarılmış bir şekilde gülümsüyordu. Ellerim titrerken nefeslerim düzensizlişti. Sevgilisi falan mıydı yoksa?
Sarıldığı kız da çok güzeldi ve ikisi de çok mutlu bir şekilde gülümsüyordu. Sinirlendiğimi hissettim. Haddim olmadan kıskandım. Belki de eşiydi ve çok mutlu aileydiler ama ben acayip kıskandığımı hissettim.

Mesajlara girdim ve içimden ona bir şeyler yazmak geldi. Gözlerim hala fotoğrafta parmaklarımda klavyede iken zaten okulda göreceğim aklıma geldiğinde sinirle telefonu yatağa fırlattım.

"Biliyorum beni hiç ilgilendirmiyor!"

Dolabıma doğru ilerledim.

"Ama onu çok kıskanıyorum!"

Sinirle gözlerimin sulandığını hissettim.
Dolabımı açtığımda hızlıca okul formamı aldım.

"Seni alakadar etmiyor hayatı Larin!"
Kendimi ikna etme çabasındaydım. Ama yine ikna olamıyordum. En önemlisi o benim öğretmenimdi. Bir öğretmenime bu gözle baktığım için  kendimden utanıyordum.

Hızlı ve sinirli bir şekilde formamı üstüme gecirken hâlâ kendi kendime söyleniyordum. Neden etkilenmiştim ki ondan? Neyi ilgimi çekmişti? Koca bi saçmalıktı hissettiklerim!
Öğretmenimden etkilenmiştim resmen öğretmenimden! Bu olacak bir şey değildi. Olması kadar saçma bir şey yoktu.
Okul formamı düzeltiğimde çantamı da taktım ve odadan çıktım.

🌠

Teneffüs zili çaldığında masamın üstündeki test kitabını aldım ve öğretmenler masasına doğru ilerledim.
"Hocam rica etsem bu soruya bi bakabilir misiniz?"

Kitabı Miraç hocaya doğru masaya koyarken "Tabii ki." dedi.
Miraç hoca bi süre soruya baktığında atlatmaya başladı.
Soruyu görebilmek için masaya doğru eğildiğimde kokusu burnuma geldi. Derin bir nefes almamak için kendimi zor tuttum. Fazla çekici kokusu vardı. Parfümü çok güzel kokuyordu.
Gözlerimi sorudan çekip yüzüne döndürdüğümde onu incelemeye başladım. Uzun , kapkara kirpikleri mükemmel duruyordu. Konuşurken dudakları kıvrılıyor, kaşları yukarıya doğru kalkıyordu. Fazlaca çekici bir yüzü vardı. Hafif kırışıklaşmış yüzü sanki onu daha da çekici kılıyordu. Daha da yaklaştım ve fazla dikkat çekmemek için gözlerimi soruya çevirdim. Güzelce soruyu anlatıyordu ama ben odağım soru değil oydu. Yüzümü ona doğru kaldırsam belki burnumun yanağına degmesine çok az kalırdı. O kadar yakındım.

"Anladın mı Larin?"

Sorduğu soruyla yavaşca başımı salladım ve yüzümü ona döndürdüm. Direkt gözlerimiz buluşunca gerçekten de ona çok yakın olduğumu anladım. 
Hafifçe gülümsedim. "Anladım hocam." Dedim. "Teşekkür ederim. "

Başını hoş bir edayla salladığında kitabımı aldım ve eğildiğim yerden kalktım. Aklıma gelen şeyle tekrar ona döndüm. Sandalyeden kalkmış eşyalarını topluyordu.
"Hocam deneme sonuçlarının ne zaman açıklanacağını biliyor musun?" Dedim onunla daha fazla konuşmak istediğim için.

Gözleri bana dönmeden "Bugün yarın açıklanır herhalde Larin." Dedi. Bilgisayar çantasını sağ omzuna aştığında yanımdan geçip gitti.
Birden yüzüm düştüğünde mutsuz bir şekilde kitabımı masamın üstüne koyup odadan çıktım.

Ondan uzağa gitmek istemiyordum. Hep onun yakınında olmak istiyordum.
Gözlerim arkasından bakarken ben de yavaşca arkasından ilerledim. Şuan ne yaptığımı bilmiyordum ama kalbimin sesini dinliyordum. Gözlerim sırtında iken arkasına dönmemesi için dua ediyordum.
Öğretmenler odasına girdiğinde duraksadım. Ya içeriye girip onu sevdiğimi belli edip bu içimdeki yangını bitirecektim ya da geri dönüp unutmaya çalışacaktım.

Derin bir nefes aldım ve 1 seçeneği seçip öğretmenler odasına girdim. Hemen kapının önündeki masaya oturdu ve masanın üzeine çantasını bıraktığında yavaşça kapıyı kapattım. Gözleri bana dönerken kalbim delicesine atıyordu. Ellerimin titrediğini hissettim. Bir adım attım ve tam önünde durdum. Aklım sanki yerinde değildi. Ne yaptığımı sanki farkına varamıyordum. Kehribar gözlerinin en içine bakarken sonuçlarını düşünmeden kalbimden geçeni yaptım.

Onu öptüm.

......

Artık bir şeylerinnn olmasi gerikiyorduuu

Yorumlarınızı bekliyorummmm

💙