SEÇİLMİŞ

beşinci bölümcük

Selaaaaaam

BÖLÜM ŞARKISI 👆👆👆

.....

Yazdığım ödevleri hızlıca çekip Miraç hocaya gönderdim. Yaptığım testlerinde cevaplarını göndermiştim.

. Merhaba hocam ben 12/C sınıfında Larin Mert.

Mesajı da gönderip odamdan çıktım. Mutfağa doğru ilerledim. Annemin mutfaktan konuşma sesleri geldiğini duyduğumda oraya doğru adımlarımı hızlandırdım.

"Evet Larin'in annesiyim." dediğini duyduğumda kapının orada durdum ve annemi dinlemeye başladım. "Siz kimsiniz?"

"Hmm... Okul müdürü..." dediğini duyduğumda hızlıca mutfağa girdim ve annemin beni görebilmesi için ona el salladım. Anında bana dönerken "Anladım... Tabii etütlere kalabilir." dediğinde "He..." diyip mutfaktan çıktım. Önemli bir şey yoktu. Dinlememe de gerek yoktu. Odama girdiğimde telefonuma gelen bildirim sesleriyle telefonumu elime aldım.

'Miraç hoca' yazısını görünce hızlıca üstüne bastım.

Tamam Larin.

Daha iyi misin?

Beni merak etmişti. Kalbimin hızlandığını hissettiğimde mesajı defalarca okudum. Hocamdı sonuçta merak etmesi normaldi ama ben bunu anlamak istediğim şekilde anlıyordum açıkçası. Kalbim hala hızlı atmaya devam ederken 32 diş sırıtıyordum. Birden kalbim hızlanmış ve elim ayağımın dolaştığını hissettim. Bu tarifsiz bir duyguydu. Tuhaf ve saçma olan bu duygu nedense benim hoşuma giymişti.

Daha iyiyim hocam, diye yazıp gönderdim. Yazıyor yazısını gördüğümde mavi tikin kapalı olduğunu anladım. İşte bu beni biraz üzmüştü. Sonra yazıyor yazısı gitti ve bir süre cevap yazmadı. Çevrimiçi olduğunu görebiliyordum ama cevap vermedi. Çevrimiçi yazısı da gittiğinde bir süre öylece mesaja baktım ve WhatsApp dan çıktım.

Aklım Miraç hocada kalırken masama oturdum.

🌠

"Günaydın gençler. "

"Günaydın!"

"Oturabilirsiniz." Miraç hoca sandalyesine oturduğunda ben de sıramaoturdum. Defterimi açtığımda gözlerim sınıf defterini yazan Miraç hocanın ellerine kaydı. Gözlerim parmaklarında, tırnaklarında dolaşırken ayağa kalktı.

"Defterlerimizi açalım." Miraç hoca tahtayı açarken Can'ın koluma dürtmesi ile başımı ona çevirdim.

"Bugün edebiyat kursu varmış. Kalacak mısın?" dedi ve bir yandan defterinde kaldığı yeri açmaya çalışıyordu.

Gözlerim Miraç hocaya döndüğünde "Miraç hoca mı girecekmiş derse?" dedim.

"Evet, ben kalacağım. Sen?"

Can'a baktım. "Ben de kalırım."

"Yarın size edebiyat sözlüsü yapacağım." diyen Miraç hocaya döndürdüm gözlerimi. Gözleri ben hariç etrafta gezinirken kaşlarımı çattım. Bana hiç bakmıyordu. Gözleri saniyelik bana dönerken kaşlarım kendiliğinden düzeldi. Tekrar konu anlatımına döndüğünde ben de kafamı sadece derse odaklamaya çalıştım.

🌠

Adımlarımı hızlı hızlı kursun olacağı sınıfa atarken müdürün odasının önünden geçtiğimi anladığımda gözlerim oraya kaydı. Miraç hoca masanın üstündeki fotokopilerle bir şeyler yapıyordu. Gözleri bana döndüğünde gülümsedi ve "Gel Larin. Biraz bana yardım et." dedi.

Başımı sallayarak müdürün odasına girdim ve iyi niyetimle(!) kapıyı kapattım. Yanına doğru ilerlediğimde "Bunlar size vereceğim testler." diye açıklamada bulundu. "Test sayılarını göre ayarlayacağız."

"Tamam." dediğimde ben de ona yardım etmeye başladım. Bir süre sessiz bir şekilde ayarlarken "Hala söylemediniz?" dedim. Miraç hoca neyi söylemediğini çok iyi biliyordu ama bana alttan bir bakış atıp "Neyi?" dedi.

Gözlerim fotokopilerdeyken Miraç hocaya doğru kaydı. "Siz çok iyi biliyorsunuz ne olduğunu hocam." dedim kısık sesle.

Bir süre sessizlik oldu ve "Ödevleri kontrol ettiniz mi?" diyerek sessizliği bozdum. Bilmiyorum ama sesini duymak istemiştim bir an.

"Evet." dedi. "Türkçede birkaç tane yanlışın var. Sana gönderirim yanlışlarını."

"Tamam hocam." dediğimde yine bir sessizlik oldu.

Sadece kağıt sesleri gelirken, Miraç hocanın bana yaklaştığını hissettim ve kokusu burnuma doldu. Önümdeki fotokopiye doğru eğildiğinde burnunu saçlarımda hissettim. Kalbim delicesine atarken önümdeki fotokopiyi alıp uzaklaştı. Sadece burnu saçlarıma değmişti ama ben acayip heyecanlanmıştım. Öylece kalakaldığımda "Ben çıksam olur mu? Biraz sıkıldım da." dedim kendimi toparladığımda. Hemen buradan kaçmak istiyordum.

"Tabii olur." dediğinde yüzüne bile bakmadan odadan çıktım ve direkt tuvalete ilerledim.

🌠

Bildirim sesi geldiğinde hızlıca masamın üzerindeki telefonumu aldım. Miraç hoca yazısını gördüğümde üstüne bastım ve yanlış yaptığım soruları attığını gördüm.

Bunlara tekrar bak. Anlamazsan okulda sorabilirsin.

Tamam hocam teşekkür ederimm

Telefonumu yatağa attığım da hala Miraç hocanın kokusu burnumdaydı. İlk defa bu kadar güzel koku duyuyordum ve etkileyici kokusu vardı. Adımlarımı banyoya doğru attığım da telefonumu almaya unuttuğumu anladım. Telefonumu da alıp banyoya girdim. Telefonumdan şu sıralar aklımdan çıkmayan şarkıyı açtım. Üzerimdekileri hızlıca çıkardığım da duşakabine girip suyu ayarladım.

Sağır, siyah bir yorgun yol
Vur kendini, sürgün ol
Aşk yolunda ölmek kolay

Gözlerimi kapattım ve şarkı sözlerine dinlemeye başladım.

Sarhoş gönül dur bir dinlen
Çöz kendini kendinden
Aşk yolunda ölmek kolay

Saçlarımı geriye doğru attığım da şarkıyı mırıldanmaya başladım.

Dört yanımda dört nasihat
Az gülüş, bol zayiat
Ölsem âlâ, dayanmak zor

Gözlerimi açtığımda aklıma Miraç hoca geldi. Nedendir bilmem aklımdan hiç çıkmıyordu. Hep gözlerimin önüne gözleri, yüzü geliyordu ve heyecanlanıyordum. O gün kokusu burnuma dolduktan sonra bir daha asla kokusu aklımdan çıkmamıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum ama bildiğim tek şey Miraç hoca'ya karşı hissettiğim duyguların büyümemesi için her şeyi yapardım.

.....

Vallah hiç yorum gelmiyiiiii
Üzüliyorim ndmd

Kitabı nasıl buldunuz????

Yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çoook sevinirimmm.

💚