Magic Universe🔥💧 (Minsung) -DÜZENLENDİ-

30 "İkilem"

1,5 hafta sonra

Minho'dan
Sonundaaa! Evet eğitimimin biteceği gündü. Seungmin bugün son dersi verecekti veeee Magic evreninden gidececktik. Bugün kimse beni üzemezdi!

Jisung'u görecektim, daha ne isteyebilirdim ki?

SG: Çok heyecanlısın bakıyorum.

LK:Hemde nasılll. Ders bir an önce bitse de gitsek.

SG: Kısa sürecek merak etme.

Kısa dedi ve bayaaaa kısa sürdü. Nerdeyse 20 dk falan. Ve şimdi gidecektik.
Seungmin portalı benim açmamı söyledi. Bende dediğini yaptım. Elimi duvara dayadım ve odaklandım. Tek de başarmıştım. Seungmin'e minnettarım gerçekten. O olmasa bunları yapamazdım bence. Portala girmeden önce Seungmin'e doğru döndüm.

LK: Her şey için sağ ol Seungmin. Sana minnettarım. Ve o söylediğim laflar için özür dilerim.

SG:Duygusala bağlama hemen. Nerde eski Minho? Hem ben seni çoktan affettim. Hadi yürü.

Ve böylece portaldan geçtik. Gözümü açtığımda bizim okulun önünde olduğumuzu gördüm. Burayı bile özlemiştim. Seungmin eve gidecekti evi de okula yakındı o yüzden o gitmişti. Bense bizim eve doğru yürüdüm.

Jisung'dan

Bugün Minho geliyordu. Hayatımın en güzel günü falan olmalı.

Beomgyu aramış ve hep beraber gezmeye gideceklerini söylemişti. Beni de çağırmıştı ama ben Minho'nun geleceğini bu yüzden gelmeyecegimi söyledim. O ise "Bakıyorum da Minho'ya abayı yakmışsın. Bu Minho geldikten sonra eskisini unuttun sanırsam. Hani canından çok seviyordun?" dedi. Ben ise sırıttım çünkü bahsettiği kişi zaten oydu. Bunu onlara söylemeyi çok isterdim ama olmazdı...

Ben düşünmeye devam ederken kapı çaldı. Kapıyı açtım... Minho tam karşımdaydı. Çok özlemiştim onu. Elinde ise iki poşet vardı. Direk boynuna atladım. O kadar çok özlemişim ki çocuğu boğacaktım az kalsın.

LK: Bebeğim sakin ol. Boğulacağım şimdi.

Geri çekildim ve içeri girmesine izin verdim. Elindeki poşetleri alıp kenara koydum ve tekrar sarıldım.

Han:Seni çok özledimm Minnie.

LK:Ben de seni özledim bebeğim.

Sadece sarılıyorduk. Ne konuşma ne bir ses. Kokusunu bile özlemiştim. Bir kere daha anladım ki Minho benim her şeyim .

Bir süre sonra ayrıldık ve salona geçtim. Minho ise poşetleri alıp peşimden geldi. Ne vardı bu poşetlerin içinde de bu kadar önemsiyordu? Merakıma yenik düşüp sordum.

Han: Onların içinde ne var?

LK:Ev için bir şeyler aldım, atıştırmalık vb. Ama ayrıyeten bir şey daha aldım.

Han:Ne?

Poşetin içinden iki anahtarlık çıkardı. Birinde kedi patisi ve J harfi vardı diğerinde ise Sincap ve M harfi vardı. Minho romantik olmaya başlamış gibi. Başımıza taş yağmaz umarım.

LK:Bu kedi patili olan benim üstündede senin baş harfin var. Sincaplı olan ise senin üstünde benim baş harfim var. Nasıl sence?

Anlatırken o kadar mutluydu ki anlatamam. Küçük bir kedi gibiydi. Yanaklarını sıkası geliyordu insanın.

Han: Çok tatlılarr. Bunları nerde buldun?

LK: Özel olarak yaptırdım. Al bakalım.