Magic Universe🔥💧 (Minsung) -DÜZENLENDİ-

17 "Korumak"

MJ:Merhaba Minhocum!

Ahhh cidden bu çocuk beni deli ediyor. Minhocum ne ya? Elimde kalıcak, az kaldı . Zaten aslında Jisung'a yakın davranması da beni sinir etmek içindi. Malum ben okula geldiğimden beri benden nefret ediyor. Neden diye sorun. Çünkü o popüler olduğu kadar bende popülerim. Aslında popüler olmak istemezdim ama işte...

MJ:Jisung benimle kantine gelmeye ne dersin?

LK: Hiç gerek yok biz çoktan yedik.

MJ:Sana sormadım Minho

LK: Jisung gidecek misin?

Han: Şey üzgünüm ama gelmeyeceğim.

MJ:Bir dahaki sefere artık.

Giderken de Jeongin'e çelme takıp gitmişti. Jeongin düşecekken onu tuttum. Ölmene çok az kaldı Min Jun-sshi! Jisung'a döndüm, sinirli bir şekilde konuştum.

LK:Hala buna iyi mi davranyorsun Jisung? Hadi bana yaptıklarını da geçtim. Diğerlerinede zarar vermeye başladı. Ne yapıyorsan yap bu pislikle ilişkini kes!

Han:Minho be-ben üzgünüm ama yapamam.

LK:Neden?

Han:Yapamam işte.

YS:Bu salak seni tehdit mi etti? Eğer öyle birşey yaptıysa öldü.

Han: Hayır sadece yapamam.

Sesi titriyordu yalan söylediğini anlamıştım. Aslında zihnini okuyabilirdim ama şuan da olmaz. Nasılsa evde benden kaçamazdı.

Öğle arası bitmişti ve bizde sınıfa gitmiştik. Gerçi Taehyun ile Beomgyu'nun ayrılmaya niyeti yoktu ama... Ya, Wooyoung ve San çocukluk arkadaşı olmasına rağmen bu kadar yakın değiller. Bunlar ise bambaşka bir şeyler. Gerçi Jisung'la beni düşününce bizde yakınız. O zaman Woosan ikilisinde sorun var. Hakkat, San'ı kamptan sonra hiç görmedim.

Dersler bitmiş çıkış saatimiz gelmişti. Okulun bahçesinden çıkacaktık ki Min Jun pisliği yanımıza geldi. Pisliğin önünde gideniydi bu çocuk.

Jisung'dan

Minho ile beraber okulun bahçesinden çıkacaktık. Bugün Lix bizimle gelmeyecekti malum. Birden Min Jun yanımıza geldi. Daha doğrusu benim için gelmişti. 

MJ: Jisung bugün boş musun?

LK: Planınımız vardı bizim.

Ah Minho bir durmuyor ki. Resmen anne gibi davranıyor. Benim yerime konuşmalar falan...

MJ:Sana sormadım Lee Minho.

Han: Bugün doluyum. Minho ile ders çalışacağız.

Aslında öyle bir şey yoktu. Yalan söyledim.

MJ:Ne güzel bende geleyim mi sizinle? Üçümüz beraber çalışırız.

Han: Olmaz.

MJ:Neden?

Han:Ç-çünkü şeyy...

LK:Bir dk ya, o kim ki ona hesap veriyorsun?

Bunu söyleyip kolumdan çekiştirerek beni oradan götürdü.

Han:Ne yaptığını sanıyorsun?

LK:Daha da batırma diye yaptım.

Han:Ondan bahsetmediğimi biliyorsun.

LK:Onunla vakit geçirmeni istemiyorum. Seni onun yanında görmek istemiyorum. Oldu mu?

Han: Kıskanç olduğunu kabul ettin yani.