48 "Umutsuzluk"

177 27 34
                                    

Ayağa kalktım ve odama doğru ilerleyecektim ki. Jisung beni koridorda durdurdu ve duvarla arasına aldı.

Gereğinden fazla yakındık. Ve bu kalbimin yerinden çıkacakmış gibi atmasına yetiyordu. Bana zaten fazlasıyla yakın olan yüzünü iyice yaklaştırdı. Hayır Jisung yapma bunu bana!

Fısıldar gibi konuşmaya başladı.

Han:Neden hemen kaçıyorsun Minho-sshi? Daha bir şey dememe fırsat bile vermedin.

LK:Şe-sey b-be-ben

Sözümü kesen şey Jisung'un dudağıma yapışması oldu. Zaten şaşkındım üstüne bide bu gelince şoka girdim. Şaşkınlığım kısa sürmüştü. Bende onun öpücüğe karşılık verdim ve ayrıldık.

Han:Bir dahakine gitmeden önce sözümü dinlesen iyi olur tatlım.

LK:Bi-bi dk . Bu kabul ediyorum mu demek?

Han:Sence?

Ayağımı küçük bir çocuk gibi yere vurdum.

LK:Ama teklif bile etmedim ki. Oofff. Olmaz ki öyle!

Yanaklarımı sıktı . Ardından ellerimi tuttu.

Han:Teklif etmen önemli değil ki. Önemli olan kalbindeki sevgi Minho.

LK: Haklısın ama yine de edeceğim bir gün. Bunu itiraf olarak say tamam mı?

Bunun üzerine kahkaha attı. Sen hep gül Sungiem başka bir şey istemem bu dünyadan.

Han:Pekala madem öyle istiyorsun öyle olsun.

LK:İyi de nasıl bu kadar çabuk kabul ettin?

Han:Seni arkadaş veya abi olarak gördüğümü düşünüyordun değil mi? İşler son 1 senedir pek öyle değil işte. Bende senden hoşlanıyordum ama beni kardeşin olarak gördüğünü düşünüyordum. O yüzden söylemeye cesaretim yoktu.

LK:Desene ikimizde aptaldık.

Han: Sanırsam ㅋㅋㅋ.

Ona sımsıkı sarıldım. Kokusunu içime çektim. Belki birdaha bunu yapamazdim o yüzden tadını çıkardım.

O da bana aynı şekilde sımsıkı sarılmıştı. Birbirimizi bırakmak istemiyorduk. Her şey iki gün sonraya bağlıydı.

Ardından gözlerim doldu ve gözümden küçük bir gözyaşı düştü gerisini zaten anladınız.

Jisung'dan

Minho'yu ağlarken görmek neredeyse imkansız gibi bir şey. Ama son bir haftadır kendinde değil ve son iki gündür fazlasıyla ağlıyor. Onu böyle görmek canımı yakıyor. Keşke elimden birşey gelse ama gelmiyor işte. Korkak beceriksizin tekiyim.

Ağladığını anlayınca dahada sıkı sarıldım. Boynuna bir öpücük bıraktım.

Han: Ağlama bir tanem. Beni de üzüyorsunn.

LK:Ne yapabilirim peki? Eğer kazanamazsam hem sen elimden gidiceksin hemde güçlerim. Güçlerim önemli bile değil ama sen gidersen ne yapacağım? Ya da diğerlerinede bir şey yaparsa?

Han: Biliyorum zor bir durumdasın. Ama neden bu kadar ümitsizsin ki? Ben sana inanıyorum. Diğerleri de öyle.

LK: Keşke bende inanabilsem.

Han:Pekala bunları şuanlık unutsak ve son iki günümüzü mutlu huzurlu ve başbaşa geçirsek? Zor olduğunu biliyorum ama deneyebilirsin değil mi?

Magic Universe🔥💧 (Minsung) -DÜZENLENDİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin