Pazartesi
Jisung'dan
İlk dersimiz matematikti. Ve hoca sınavları okuduğunu söylemişti. Şimdi ise bize notlarımızı söyleyecekti. Sınavım çok iyi geçmemişti aslında... Heyecandan ellerim terlemeye başlamıştı. Hoca tek tek söylemeye başladı her isimde dahada geriliyordum.
Minho bunu farketmişti. Kulağıma doğru eğildi.LK: Jisung sakin ol dünyanın sonu değil sonuçta. Hem o kadar çabaladın. İyi aldığına inanıyorum.
Deyip elimi tuttu. Nedense gerginliğim birazda olsa azalmıştı. Sınıfın çoğunluğu düşük almıştı. Ben hariç herkesi okumuştu ve tek ben kalmıştım. Neden en son ben diye düşünürken. "Jisung 95, tebrikler" lafını duydum . Ben ve 95, imkani yok... Minho ise bana bakıp gülümsemişti.
Hoca: Sınıfın en yüksek alanı Jisung, bence bir tebriği hakediyor.
Hoca bunu dediği an sınıfta kıyamet koptu resmen. Herkes benim kopya çektiğimi, yoksa asla böyle not alamayacağımı söylüyordu. Hadi ama, neden Minho'dan kopya çekeyim ki? Hem o 90 almıştı.
Hoca: Kopya çekme gibi bir durum yok. Özellikle Minho ve Jisung'un kağıtlarını inceledim. Ön yargılı olmalısınız. Evet Jisung'un notları geçen sene iyi değildi ama çalışıp da yükseltemez mi? Hem siz kendi halinize bakın önce!
Hocanın böyle konuşması dahada kötü oldu. Şimdi herkes bana düşman kesilecek. Zaten beni seven kimse yoktu belli kişiler hariç.
Zil çalmış ve bizimkiler beni
tebrik etmeye gelmişti. Benden daha mutlulardı.BG:Ooo bizim Jisung' umuza bak sen! 95 almış.
WG; Milletin gururu!
F: Bundan sonra gruptaki üstün zeka sensin!
SG: Niyeymiş ya? Bendim üstün zeka!
YS: Sen değilsin canım artık.
Minho'dan
Jisung'un yüksek almasına ondan daha mutlu olmuştum. Ama neden bu kadar abartıyorlardı ki? Jisung ortaokul sona kadar çalışkandı tabi beni geçemezdi o ayrı. Muhtemelen bunu bilmiyorlar. Yani yeni bir şey değil.
O değil de sınıftakilerin bakışları beni sinir ediyordu. Jisung'u öldürecekmiş gibi bakıyorlardı. Bakalım kim kimi öldürüyor?
1 hafta sonra
Minho'dan
Tüm notları açıklamışlardı. Yani tüm yük ortadan kalkmıştı. Tüm sınavlardanda 5 almıştım. Jisung'a gerçekleri sınavlardan sonra söylemeyi düşünüyordum. Ama emin değilim . Ya beni görmeyi bile istemezse? Çok kararsızdım, bu yüzden Lix'i aradım. Birileriyle konuşmam lazım yoksa beynim patlayabilirdi her an.
Felix'ten
Minho beni aramıştı. Sesinden iyi olmadığını anlamıştım. Evlerimiz aynı mahelledeydi zaten. Apar topar yanına gittim. Eve gittiğimde kapıyı annesi açmıştı. İçeri girdim ve odasına doğru gittim. Yatağına uzanmış tavanı izliyordu. Geldiğimi farketmemişti bile.
F:Minho!
LK:Ah gelmiş miydin? Gel otur.
Odasında bulununan sandalyeye oturdum. O da yatağına oturdu.
F:Ne oldu bakalım?
Derin bir nefes aldı ve "Jisung" dedi.
LK:Jisung, ona nasıl söyleyeceğim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Universe🔥💧 (Minsung) -DÜZENLENDİ-
Fiksi PenggemarCover Desing By: sakuranisy Minho: Minnie sana bir yerden tanıdık geliyormu Sungie? Han: Bi dk! Biz onunla birbirimize öyle seslenirdik yoksa sen- Minho: Ta kendisiyim İki zıt element, su ve ateş bir araya gelirse ne olur? Minho gücünü Ateşten alır...