Okulun başladığı günden 2,5 ay sonra.
Han'dan
Sabah yine alarmımın sesiyle kalkmıştım. Nefret ediyorum sabah kalkmaktan. Ya hangi zeki sabah 7.20'de ders yapar ki?
Söylene söylene kıyafetlerimi giymeye başladım. Bugün canım birşey yemek istemiyordu o yüzden birşey yemedim. Tam o sırada kapı çaldı. Sabah sabah kim gelebilirdi ki? Kapıyı açtım ve karşımda Felix'i gördüm.
F: Günaydın küçük sincap.
Han: Heyy bana şunu söylemeyi bırak!
F: Tamam yaa,hadi gidelim.
Okula doğru yola çıkmıştık. Felix ile evlerimiz yakındı ama hiç okula beraber gitmezdik. Sadece nadiren giderdik. Şaşırmıştım açıkçası.
Han: Hayırdır normalde gelmezsin benle?
F: Arkadaş değil miyiz? Beraber gitmemizde bir sorun mu var?
Han: Tabiki hayır, sadece çoğunlukla yanlız gideriz okula o yüzden dedim.
F: Bundan sonra beraber gideriz.
Han: Bana uyar valla.
Konuşa konuşa okula gitmiştik. Çantalarımızı sıraya bırakmış ve bir yukarıya, yani 9. Sınıfların olduğu kata çıkmıştık. Jeongin'de bizim gibi erken geliyordu onu görmeye gitmiştik. O da yanlış başına sırasında oturuyordu. Bizi görmemişti bizde bunu fırsat bilip korkutmaya kadar vermiştik (yazık günah çocuğa,sabah sabah korkutulurmu insan). Sessizce ona yanaştık ve klasik bööö şakasını yaptık , klişe ama eğlenceli.
İ.N:Hay ben sizin-
F: Sen daha bebeksin küfür yokkk!
Han: Bebekler küfür edemez Jeonginiee~
İ.N: Sizden bıktım yeminle, bıktım!
F: Bizde seni çok seviyoruz bebek ekmek.
İ.N: Allah'ım nasıl arkadaşların içine düştüm ben?
Jeongin 'den
Ne güzel sınıfta oturuyordum ki, bizim mallar çıka geldi ve sinirimi bozdular. Allah'tan kurtarıcım Huening Kai geldi. Tamam onunda onlardan farkı yoktu fazla ama "dur" deyince durmayı biliyor en azından
HK: Oooo nasılsınız gençler?
İ.N: Bu baş belaları gelene kadar iyiydim de işte görüyorsun..
Han: Öyle olsunn!
F: Kai sana birşey soracağım.
HK: Tabi hyung sor.
F: Taehyun kim? Ya Beomgyu başımızın etini yedi de Taehyun diye diye bende merak ettim.
HK: O da bizim gibi 9. Sınıf işte, hatta bizim sınıfta. Yanlız Beomgyu hyung tek sizin başınızın etini yemedi hatta size yaptığı hiç yani.
Kai öyle söyleyince bende konuşmaya dahil oldum.
İ.N: Valla iyiki aynı sınıftayız çocukla yedi yirmi dört bizim sınıfa geliyor falan ,oooo düşünmesi bile korkunç.
Han: O yüzden bizle takılmıyor demek...
Han'dan
Biraz daha sohbet ettikten sonra bizim sınıfa gittik Felix ile. Dersin başlamasına 15 dakika vardı. Ben de telefonumu çıkarmış bir şeylere bakıyordum. Bu arada Seungmin, Beomgyu, Yeosang, Wooyoung'da gelmişti sınıfa.
15 dk sonra ders başlamış ve sınavların 3 hafta sonra başlayacağı açıklanmıştı. Tembel bir öğrenci olarak tabiki çalışmayacaktım. Aslında çalışmam lazım ama istemiyorum. Liseye geçene kadar çalışkan bir öğrenciydim şimdi ise tam tersiyim hatta arkadaş grubundaki tek tembel benim.
________
Dersler bitmiş eve gitme vakti gelmişti. Yolda ise sınav hakkında konuşuyorlardı ve hiç ilgimi çekmediği için dinleme gereği duymadım. O sırada Yeosang bana seslendi.YS:Han bu sefer sende bizimle çalışacaksin anladın mı? Hayır fln dinlemem.
Han: Ama zaten anlamıyorum boşuna vaktinizi harcamayın bana.
BG: Bu sözünü duymadık varsayıyoruz, zaten her birimiz iyi olduğumuz dersleri anlattsak tamamdır iş. Hem ne güzel beraber çalışırız.
Han: İyi de ben bir şey bilmiyorum ki , altyapı bile yok sadece ortaokula kadar olanlar var. Hem zaten kimsenin benden beklentisi yok ki.
F: Bizim var ama.
SG: Zaten senden bir anda 100 beklemiyoruz, 70 alsan bile bir şey.
Han: Bakarız.
WG: Bide bakarız diyor ya, bakarız falan yok direk çalışacaksın!
Han: Tamam beee!
Onlara daha fazla katlanamazdım, Allah'tan evimin önüne gelmiştim. Onlara "görüşürüz" diyip eve girdim. Bana takmışlardı resmen,hatta bugün bana bir program yapacaklarını söylediler. Gerçi bir yandan da haklılardı çünkü biri bu işe el atmazsa benim bir şey yapacak halim yoktu. Bazen acaba üzerimde baskı olmadığı için mi böyle olduğunu düşünüyorum. Çünkü ben anne babasız büyüdüm. Onlara ne olduğunu bile bilmiyorum öldüler mi, yaşıyorlar mı? . Bir zamana kadar yurtta kalmıştım ama sonradan yurttan ayrılıp bi ev kiralamistim.
Karnım guruldadığında kendime birşeyler hazırlamaya gittim, uzun zamandır doğru düzgün yemek yemiyordum aslında, çoğunlukla hazır şeyler yiyordum çünkü yemek yapmakta berbatım. Yemeğimi yemeyi bitirdiğim an kaptı çalmıştı. Yine kimdi kimbilir. Kapıyı açtığımda karşımda Felix'i gördüm.
Felix'ten
Han eve gittikten sonra bizimkilerle çoktan plan yapmıştık. İstesede istemesede ona yardım edecektik. Bugünden başlayacaktık hatta,ilk ders bendendi. Evlerimiz yakın olduğu için zaman kaybetmeden gitmiş ve kapıyı çalmıştım. Kapıyı açtığında beni görünce biraz şaşırmıştı. Eve gir demesini beklemeden içeri girmiştim o da kapıyı kapatıp yanıma gelmişti. Elimdeki kitapları görünce ne yapacağımı anlamıştı.
Han: Hemen mi?
F: Evet canım ne kadar erken o kadar iyi.
Han: Bıktımmmm!
F: Daha başlamadik bile Jisung.
Han: Hangi dersi çalışacağız bari onu söyle.
Elimdeki fizik kitabını onun önüne koymuştum. Kitabı gördüğü gibi oflamaya başlamıştı
Han: Fizik nedir ya,offf çok sıkıcı ama!
F: Bende bayılmıyorum zaten ama yapacak birşey yok.
1. Ünitenin ilk konusundan başlamıştım anlatmaya, açık konuşmak gerekirse kırk kere anlatsam da anlamaz diye düşünürken,beni yanıltmıştı hatta benden daha çabuk anlamıştı.
F: Bu kadar zeki olmana rağmen neden çalışmıyorsun be Jisung?
Han: Bu kadar zeki olduğumu ben bile yeni öğrendim...
İkimiz de gülmüştük ve çalışmaya devam etmiştik, banada tekrar oluyordu zaten.
Bugünlük işimizi bitirmiştik Jisung bana teşekkür etmişti,bende eve gitmiştim.Düzenleme: 06.04.2023
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Universe🔥💧 (Minsung) -DÜZENLENDİ-
Hayran KurguCover Desing By: sakuranisy Minho: Minnie sana bir yerden tanıdık geliyormu Sungie? Han: Bi dk! Biz onunla birbirimize öyle seslenirdik yoksa sen- Minho: Ta kendisiyim İki zıt element, su ve ateş bir araya gelirse ne olur? Minho gücünü Ateşten alır...