Ertesi gün
Jisung 'dan
Sabah uyandığımdan beri bir stres var üstümde. Sonuçta Kral ve Kraliçe'nin karşısında olacaktım. Tamam o kadar kişi olacak bu yüzden beni farketmezler bile bence. Ama yine de gerici işte... O kadar kişi olması da gerici. Kalabalığı sevmem çünkü.
Yatağımda uzanmış bu düşüncelerle boğuşurken Minho odaya geldi. Yanıma uzanıp kollarını belime sardı. Arkam dönük olduğu için göremiyordum ama gülümsediğine emindim. Nasıl bu kadar rahat olabiliyor bilmiyorum...
LK: Bebeğim endişeli görünüyor.
Han: Minho o kadar kişi o-
LK:Hadi ama Sungie fazla abartıyorsun. Sakin ol, daha 2 saat var hem.
Han:O kadar az mı kaldı? Ahhh!
Beni daha da kendine çekti ve boynuma küçük bir öpücük kondurdu. Bi' dk Minho beni mi öpmüştü? Kamera şakası olmalı. Kamera nerede?
Han:S-sen be-beni...
Neden kekeliyordum?
LK:Seni ilk kez öpmüyorum Jisung.
Han:İlk kez öpüyorsun!
LK: Ahh doğru ya senin haberin yok değil mi? Çünkü çoğunlukla uyuduğun ana denk geliyor.
Han:Sen ciddi misin?
LK: Evet.
Han:Bundan sonra uyuma numarası mı yapsam acaba?
LK:Beceremiyorsun ki. Anlarım hemen.
Han: Haklısın.
Stresim birden ortadan kalkmıştı. Birdenbire ...
15.30
LK: Hazır mısın?
Han: Hayır.
LK: Sormam hata bence. Hadi gidiyoruz.
F:Ne kadar erken o kadar iyi .
HJ:Hadi hadi!
SG: Hyunjin'e biri bir şey yapmış. Fazla aceleci bu aralar.
LK: Hyunjin ıslak peçeteye ne dersin?
HJ:Nedenn? Niye hep onları dinliyorsun sen. Ben senin kuzenin değil miyim?
LK:En iyisi bu dramaya başlamadan gitsek iyi olur.
Jisung'dan
Saraya gelmiştik. Dışarıda yüzlerce koruma vardı. Saray ise bümbüyüktü. İçinde yüzlerce oda vardı. Merak ettim, burada nasıl yollarını buluyorlardı? Ben daha 2+1 evde odaları karıştırıyorum bazen.
Bizimkiler de sanırsın burda yaşıyorlar. Her yeri karış karış biliyorlar. Bu nasıl hafızadır? Bir de tek tek odaların ne için olduğunu söylüyorlar? Ben de dinlemiş gibi yapıyorum ama yok, aklımda kalmıyorlar bile. Sonra diğer odalardan biraz daha büyük olduğunu düşündüğüm bir odanın önünde durduk. Kapının üstünde bilmediğim bir alfabeyle bir şeyler yazıyordu.
Han:Ya burası?
SG: Burası da gelmek istediğin kütüphane.
Han:İyi de kütüphane neden Kral ve Kraliçe'nin sarayında.
HJ:Koruma altında olması için sanırsam. Biz de bilmiyoruz.
Han: Anladım.
Sonunda toplanacağımız odaya gelmiştik. Fazlasıyla büyüktü. Nerdeyse 200'e yakın kişi vardı. Daha fazlada olabilir. Kendimize bir yer bulduk. Minho ile ben yan yana oturduk. Seungmin, Felix ve Hyunjin ise karşımıza.
Toplantı saati gelip çatmıştı. Kral'ın "öhm" demesiyle herkes susmuştu. Vayy bee mükemmel bir şey.
Kraliçe ve Kral birlik olup kısaca durumu özetlemişti. Sonra ise fikirlerimizi sormuştu. Şuanlık fikrim yoktu ama tonlarca sorum vardı.Yaklaşık bir saat sonra kimsede fikir kalmamıştı. Herkes düşünüyordu. En sonda Kraliçe sessizliğe son verdi.
KÇ:Madem başka önerisi olan yok o zaman daha önce görmediğiniz biriyle tanışmaya ne dersiniz?
K:Han Jisung! Gel bakalım buraya.
Bir dk! Ben ne alaka birdenbire. Belki başka Han Jisung vardır diye kafamı kaldırdığımda kralın doğrudan bana baktığını gördüm. Şimdi sıç*ım işte.
Birden Minho beni dürttü.
LK:Korkma ben burdayım. Hadi git!
Sakince ayağa kalktım ve Kral ve Kraliçe'nin olduğu tahta doğru yürüdüm. Herkesin gözü bendeydi. Titriyordum. Çünkü o kadar insanın bana bakması falan...
Başım dönüyordu.Tahta geldiğimde Kral konuşmaya başladı.
K:Sakin ol Jisung korkmanı gerektirecek bir şey yok.
Ama korkuyordum işte. Neyden korkuyordum bilmiyorum.
Bu sefer Kraliçe konuşmaya başladı.
KÇ: Adı Han Jisung. Kendisi Starry evreninden. Ama bir fani değil. Onunda bizim gibi güçleri var. Ana elementi Su. Kendisini Lee Minho nun ailesi büyüttü. Bayan Lee ve Bay Lee. Gerçek ailesini ne yazık ki kimse bilmiyor.
Birden bana döndü.
KÇ:Devam etmek ister misin?
Red edemezdim. Nasıl devam edeceğim diye düşünürken birden kral bir soru yöneltti.
K:Peki hiç aileni bulmayı istedin mi?
Konuşmaya cesaretim bile yoktu ama zorundaydım öyle değil mi?
Tam konuşmaya başlayacakken yanımda Minho belirdi. Elimi sıkıca tuttu ve gülümsedi. Sessiz bir şekilde "sadece ikimiz varmış gibi düşün" dedi.
Cesaretlenip konuşmaya başladım.
Han:Tabi ki istedim, kim istemez ki? 5 yaşıma kadar yetiştirme yurdunda kaldım. Ondan sonra ise Minho'nun ailesi koruyucu ailem oldu. Bu yaşıma kadar beni büyüttüler. Bu konuda onlara minnettarım. Gerçek ailem beni bırakırken onlar bana sahip çıktılar. Aynı zamanda Minho'ya da minnettarım. Aramızda 1,5 yaş var. Ama asla bu konuda bencillik etmedi. Hiçbir konuda etmedi. Başka biri olsa istemezdi. Sonuçta tek bir oda var ve hangi çocuk paylaşmak ister ki? Ama Minho tam tersiydi.
Kendimi savunabilen bir çocuk değildim. Daha çok insanların pasif olarak adlandırdığı bir çocuktum. Minho yeri geldi ailesine yeri geldi arkadaş çevresine karşı beni hep korudu. İnsanlar beni pek sevmezdi o yüzden arkadaşım yoktu. Minho hem arkadaşım hem abim gibiydi. Aramızdaki yaşı önemsemedi bile.
Uzatmak istemiyorum çünkü ona minnettar olduğum çok şey var.
Aynı zamanda burda olan Seungmin, Felix ve Hyunjin'e de minnettarım. Minho Magic evrenine gittiği zaman liseye geçmiştim. Her zamanki gibi kimse arasına almaz diye düşündüm ta ki Felix ile tanışana kadar. İlk arkaşım oydu sonra ise Seungmin ile tanıştık ve sonrada Hyunjin'le. Beni aralarına almayabilirlerdi ama aldılar. Minho yokken beni koruyan kişiler onlardı.
Hepinize minnettarım...Konuşmam bitince birden salonda bir alkış koptu. Resmen konuşma boyunca herkes beni dinlemişti. Minho'da konuşma boyunca elimi bırakmamıştı.
Birden bana sorular sormaya başlamışlardı. Hepsini tek tek cevapladım.Toplantı bitmişti. Kütüphane iznini de kapmıştık. Beşimize giriş için kart verilmişti. Resmen hayatımın en güzel günüydü...
Mutluydum ama nedenini bilmiyordum.
Medya: Enhypen-10 Months
Umarım beğenirsiniz 💙
Yorum yapmayı unutmayın...
Umarım hikaye güzel gidiyordurr
Düzenleme: 22.05.2023
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Universe🔥💧 (Minsung) -DÜZENLENDİ-
FanficCover Desing By: sakuranisy Minho: Minnie sana bir yerden tanıdık geliyormu Sungie? Han: Bi dk! Biz onunla birbirimize öyle seslenirdik yoksa sen- Minho: Ta kendisiyim İki zıt element, su ve ateş bir araya gelirse ne olur? Minho gücünü Ateşten alır...