22"Mutfak?"

224 30 13
                                    

Minho'dan

Jisung ve mutfak mı? Umarım kötü şeyler olmamıştır.

Mutfağa girdiğimiz anda gözlerimi kapattı.  Şimdi daha da korkmuştum işte. Gözlerimi açtığında tüm bulaşıkların yıkandığını, tezgahın temizlendiğini gördüm. Üstüne üstlük bize ramen yapmıştı.

LK: Bunları sen mi yaptın?

Han: Evet.

LK:Sen iyi olduğuna emin misin?

Han: Evet sürprizimi beğendin mi?

LK:Hem de çok!

Han: Şeyy ama hoşuna gitmeyecek bir şey yaptım.

LK: Ne?

Han:En sevdiğin bardağı yanlışlıkla kırdım.

Bunu dedikten sonra direk onu kontrol ettim. Bir yerinde kesik yoktu.

Han:Merak etme bu sefer süpürge ile temizledim. Bir yerime bir şey yapmadım.

Gülümsedim ve "Sağ ol" dedim. O ise bana dudaklarını büzüp baktı.

Han:Ne yani tek "sağol" mu? Cidden bu mu?

LK: Başka ne diyebilirim Jisung?

Han:Senin odun olduğunu unutmuşum pardon. Sen ne anlarsın ki?

LK: Sungie sınırı aşma.

Jisung'dan

Çok şey istemiyorum. Sadece küçük bir öpücük istemiştim ondan. Küçüklüğümüzden beri hiç beni öpmemişti.  Gerçi ailesine karşıda yapmazdı bunu. Ama yine de hep istemişimdir. Neyse en iyisi dahada uzatmamak. Sustum ve rameni işaret ettim. Yemezsek soğuyacaktı. Beraber yedik ve kalktık.

LK: Bence yemek bile yapabilirsin.

Han: Sanmıyorum.

LK: Hadi amaa neden yapamayasın? Ben sana öğretirim beraber yaparız hatta. Ne dersin?

Han: Yardım edeceksen neden olmasın?

LK:Seni tek mutfağa sokmam zaten.

Han: Gıcık 😜

1 hafta sonra

Jisung'dan

Bugün annem ve babamda evdeydi. Hep beraber dışarı çıkmaya karar verdik. Daha doğrusu onlar karar verdi. Bizde mecbur evet dedik. Biraz gezdik sonra bizi bir mağazaya soktular. Zaten kıyafetleri gördüğüm anda kendimden geçmiştim.

B: İstediğinizi alabilirsiniz çocuklar.

Han:Cidden mi? Yaşasın!

LK: Kıyafetler mi ben mi desem kıyafetler dersin kesinlikle. Nedir bu kıyafet ve cheesecake aşkı anlamıyorum.

Han: Anlamanı bekleyen yok zaten Minnie-sshi.

Bunu söyleyip kıyafet bakmaya devam ettim. Minho ise beni izliyordu. Bide üstüne gülmesi yok mu. Köşeden diyor ki yapıştır bir tane ağzına, ama yapamam işte.

Kendime bir iki kombin yapıp kabine doğru gittim. Tabi peşimden Minho'yu da sürüklemeyi unutmadım. Annemler zaten kendi hallerinde takılıyorlardı.
İlk kombinimi giyip Minho'nun karşısına çıktım.

Han: Nasıl?

LK: Hmm o pantolonun üstüne başka bir tişört giysen mükemmel olacak.

Han:Senin zevkine güveniyorum. Bul bana bir tane.

LK: Burda bekle geliyorum hemen.

Onu beklerken aynadan kendime bakıyordum. Güzel görünüyorsun Jisung, yakışıklısında. Hiçbir eksin yok ama arkadaşların dışında kimse sana pas vermiyor. Tuhaf...

Kendi kendime konuşmaya devam ederken Minho elinde bir tişörtle geldi. Bu çocuğun zevki mükemmel ötesi.

LK: Nasıl sence? Bence bu tam uyar.

Han:Bence de ver bi' deneyeyim.

Elinden alıp onuda giydim. Minho haklıydı, bu daha iyi duruyordu.

Yarım saat sonra

Alacaklarımı seçmiştim. Minho kendine bir şey bakmamıştı bile. Ona neden olduğunu sorduğumda ise istemediğini söyledi. 
Gözü bir  cekete takılmıştı. Ama pahalı olduğunu bildiği için yanına bile yaklaşmamıştı. Gidip fiyatına baktım. O kadarda pahalı değildi aslında, 250 liraydı.
Doğum günü de yaklaşıyordu zaten. Harçlıklarımla ve birazda annemlerin yardımıyla alabilirdim.
 
Mağazadan çıktık ve biraz daha dolaşıp eve gittik.

Minho'dan
O kadar gezdikten sonra haliyle açıkmıştık. Kimsenin ayağa kalkacak hali yoktu. Annemde baya yorgundu. Dünden yemekte kalmamıştı. Herkesin gözü bendeydi hâliyle.

B:Minho bugün yemeği sen yapmaya ne dersin?

LK: Jisung'la beraber yapabiliriz. Değil mi Jisung?

Han:Ben beceremem ki. Mutfağı mahfederim o yüzden hiç gelmesem daha iyi.

LK: Yardım edeceğim sana. Güven bana.

Zorla da olsa onu mutfağa götürdüm. Lazım olan her şeyi çıkardım. Ve Jisung'a döndüm.

Han:Ne bakıyorsun?

LK:Ben sadece söyleyeceğim, sende yapacaksın.

Han:Neden?

LK: Ağzın değil elin çalışsın!

Ona tek tek talimatları söyledim. O da mecbur yapmak zorunda kalmıştı. Gayet iyi ilerliyordu. Ta ki yüzüme su sıçratana kadar.

LK:Ne yaptığını sanıyorsun Jisung?

Han:Biraz eğlenmek istedim. Hem çok ciddiydin, biraz gül istedim.

LK:Ha ha çok komiksin?

Yemekleri yapmayı bitirmiştik. Beraber sofraya oturup yemeklerimizi yedik. Geriye bulaşıkları yıkamak kalmıştı. Birimiz yıkayacak, birimiz durulayacaktık. Ne olur ne olmaz diye yıkamayı ben yapacaktım. Malum Jisung'un hiçbir tarafı belli olmazdı.

Tabi bu iş içinde bile benle uğraşmayı ihmal etmiyordu.

Düzenleme: 01.05.2023

Magic Universe🔥💧 (Minsung) -DÜZENLENDİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin